"ve hazır" - Translation from Turkish to Arabic

    • وجاهز
        
    • وجاهزة
        
    • و جاهز
        
    • و مستعدة
        
    • وبينما
        
    • و مستعدين
        
    • و إستعدوا
        
    • وجاهزه
        
    • وجاهزين
        
    • ومحشو
        
    • ومستعد
        
    • ومستعداً
        
    • ومستعدة
        
    • للأنطلاق
        
    Solar jeneratör ayarlandı ve hazır efendim. Open Subtitles مولد الطاقة الشمسية موصول وجاهز يا سيّدي
    Vale yerinde bekle. Motor çalışır ve hazır olsun. Open Subtitles وأنت ستنتظر عند مدخل الفندق، السيارة قيد التشغيل وجاهزة للإنطلاق
    Solar jeneratör ayarlandı ve hazır efendim. Open Subtitles مولد الطاقة الشمسية موصول و جاهز يا سيدي
    Sancak tarafı noktası savunma istasyonu beş, yerinde ve hazır. Open Subtitles نقطة دفاع ميمنة السفينة المحطة الخامسة مزودة بالرجال و مستعدة
    ve hazır bahsetmişken, insanları utançla damgalamayı durdurabilir miyiz? TED وبينما نحن في ذلك، هل يمكننا وقف وصمة العار؟
    Oyunun ilerlemesi bekleyelim ve hazır olalım. Open Subtitles دعنا فقط نبقي متقدمين و مستعدين
    Makine dairesi yeşil ışık veriyor. I.Ö.H. sürücüsü çalışıyor ve hazır. Open Subtitles المهندسون بلغوا عن إنتهاء الإصلاحات والمحرك النفاث عاد للعمل وجاهز
    Umrumda değil, sadece işine zamanında ve hazır gel yeter. Open Subtitles لا أكترث، الحضور في الوقت المحدد وجاهز للعمل
    Herkes yere! Güç sistemi, yakıtlı ve hazır. Open Subtitles لينبطح الجميع نظام الطاقة مزود بالوقود وجاهز
    Ne derler bilirsin, sıcak ve terli olduğunda seni ıslak ve hazır bindirir ata. Open Subtitles أنت تعرف ما يقولون، عندما تسخن وتفوح منه رائحة العرق، يجعلك ناضجة وجاهزة.
    David'in bize saldırma anı için bütün muhafızlar silahlansın ve hazır olsun. Open Subtitles كل حراسة مسلحة وجاهزة لل عندما يأتي ديفيد بالنسبة لنا.
    Hep cilalı ve hazır, sanki kendi cenazesine hazır gidiyormuş gibi. Open Subtitles كل مصقول وجاهزة, مثل انه ذاهب لجنازته
    - Matkap ucu kilitlendi ve hazır. Open Subtitles رأس المثقاب مقفل و جاهز بدأ عملية التمدد
    Dokuz numaralı bölüm, dumandan arındırıldı... ve hazır. Open Subtitles المقصورة تسعة خالية من الدّخّان ... حاضر و جاهز
    Kaptan, bütün istasyonlar yerlerinde ve hazır. Open Subtitles قبطان, كل المحطات مزودة بالرجال و مستعدة
    Bütün savaş istasyonları yerlerinde ve hazır. Open Subtitles كل محطات الوقود منودة بالرجال و مستعدة
    ve hazır içeri girmişken mümkün olduğunca fazla kanser kapın. Open Subtitles وبينما أنتم هناك، أزيلوا أكبر ما يمكنكم من السرطان
    Silahlı ve hazır şekilde bu ana tekrar döneriz. Open Subtitles سنعود إلى هذه اللحظة مسلحين و مستعدين
    O yüzden uyanık, silahlı ve hazır olun. Open Subtitles "لهذا توخوا الحذر ، تسلحوا ، و إستعدوا"
    - Benim kapatmam gerek. - Tamam görüşürüz baba. Ekipmanları temiz, parlatılmış ve hazır tutmanın mantığı, savaştaki gibidir. Open Subtitles انا ساذهب- الى اللقاء - العدد يجب أن تكون نظيفه لامعه وجاهزه للاستخدام
    - Tüm adamlar silahlı ve hazır bekleşin. Open Subtitles إجمعكلالرجال، يكونوا مسلحين وجاهزين
    Kilitlendi ve hazır. Open Subtitles محدد ومحشو
    - Gidiyoruz. - Rahat ve hazır olduğumda yürürüm. Open Subtitles سنذهب هنا , سأتحرك متى ماكنت مرتاح ومستعد
    Yataktan canım istediğinde ve hazır olduğumda kalkarım. Open Subtitles لذا سأنهض عندما أكون جاهزاً ومستعداً
    Uçağın benzini koyuldu ve hazır. Open Subtitles والطأئرة ممتلئة بالوقود . ومستعدة للإنطلاق
    Birinci füze yüklendi ve hazır. Open Subtitles صاروخ تم تحميله وجاهز للأنطلاق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more