"ve hep" - Translation from Turkish to Arabic

    • ودائماً
        
    • و دائماً
        
    • حتى النهاية
        
    • ولطالما
        
    • ودائما
        
    • و دائما
        
    • وسيظل
        
    • و سأظل
        
    • ودائمًا
        
    • وسيفعلان دائمًا
        
    • وسَتَبقيْن الوحيدة
        
    • ولقد أعتاد
        
    • دائما فى
        
    "...sen her zaman bana iyi davrandın ve hep hatrımı sordun." Open Subtitles لأنك كنت دائما طيباً ولطيفاً معي ودائماً تسأل وتهتم بصحتيّ
    O akıl okuyordu, ve hep kolaylıkla, zekice başarıyordu. Open Subtitles كان قمة زعماء العروض ودائماً ينسل بسلاسة وذكاء
    Bak, o yemeklerini her zaman bitirir ve hep geceleri beslenir. Open Subtitles دائماً ينهي طعامه و دائماً ما يأكله بالليل
    Doğuştan varım ve hep öyle kalmak istiyorum. Open Subtitles انا ولدت على هذا الطريق وسأبقى عليه حتى النهاية
    Birçok kez mağazanızın önünden geçtik ve hep gelmek istedik. Open Subtitles لقد مررنا على متجرك عدة مرات ولطالما رغبت بالدخول إليه
    Taliban yılları boyunca hatırlıyorum bazen usanırdım hayatımızdan ve hep korku içinde olmaktan ve geleceği görememekten. TED خلال سنوات طالبان كانت هناك أوقات يخيب فيها أملي من حياتنا وأصاب بالإحباط ودائما ما أكون خائفه ولا أرى المستقبل
    Evet ve hep bir adım arkanda olacağım, değil mi Sharkey? Open Subtitles اجل , و دائما خطوة واحدة تبقى خلفك , شاركى؟
    Her pazar gelirler ve hep aynı masada otururlardı. Open Subtitles يأتون إلى هنا كل يوم أحد منذُ سنوات ودائماً يجلسون على نفس الطاولة.
    Benden yapmamı istediğin çılgınca şeyler oldu ve hep senin tarafında durdum. Open Subtitles وقد طلبت مني القيام بأمور مجنونة ودائماً ما وقفتُ إلى جانبك
    Benim de iki abim var ve hep birbirimizi öldürmek isteriz. Open Subtitles لديّ شقيقان يكبراني، ودائماً ما نرغب بقتل أحدنا الآخر
    IQ'un 180, mezun olmak için 2-3 dersin var ve hep aptal hayran tiplere aşık oluyorsun. Open Subtitles إنك ذلك الشخص الذكى الذى يبعد 10 خطوات عن الفلسفة و دائماً تعجب بهذا النوع من الفتيات الغبيّات
    Eve geç geldiğini hatırlıyorum gelip beni öperdi ve hep hamburger gibi kokardı. Open Subtitles أتذكّر أنها كانت تعود للمنزل بوقت متأخر من المساء وبعد ذلك تُقبّلني و دائماً تكون رائحتها مليئة بالهمبرغر
    Ama hep uyanıyorum, ve hep ölmüş olmayı diliyorum, Open Subtitles و لكني دائماً أصحو و دائماً أتمنى لو كنت ميتاً
    Hep ve hep. Open Subtitles للأبد حتى النهاية
    Hep ve hep. Open Subtitles للأبد حتى النهاية
    Ben bir hizmetçiyim ve hep öyle oldum. Hiçbir şeyim olmadı. Open Subtitles أنا خادمة ، ولطالما كنت لا أحتكم على متعلقاتي
    Buraya geldiğimizde her birimizin bir hayali vardır, genelde yeniden yazılması ve hep değiştirilmesi gereken bir hayal. TED كل واحد منا لديه حلم عندما أتى إلى هنا حلم، في بعض الأوقات يجب علينا صياغته مجدداَ ودائما بحاجة لإعادة توظيفه
    Çünkü beni aşağlıyordun ve dalga geçiyordun ve hep kendi bildiğini yapıyordun. Open Subtitles لأنك كنت وضيع معي و كنت تثيرني و دائما ما كنت تنجو بأفعالك
    Bu hep böyleydi ve hep böyle kalacak. Open Subtitles وهذا هو الحال دائماَ وسيظل هكذا
    Ben, kadınım ve hep kadındım. Östrojen seviyesi normal. Open Subtitles لطالما كنت و سأظل امرأة الإستروجين طبيعي
    Gerçek hayattaki sorunlar; belirsizdir, iyi tanımlanamazlar ve hep farklı koşullarda karşımıza çıkarlar. TED وغالبًا ما تكون مشاكل العالم الحقيقي غامضة وغير واضحة التعريف ودائمًا ما يتغير السياق المحيط بها.
    Sanki hep oradalarmış ve hep orada olacaklarmış gibi. Open Subtitles مثلما يفعلان دائمًا وسيفعلان دائمًا
    Hep sen vardın, ve hep sen olacaksın. Çeviri : Open Subtitles أنت دائما في حياتي , وسَتَبقيْن الوحيدة بحياتي
    Her zaman galeriye takılırdı ve hep, babası olmasa bir ressam olamayacağından bahsederdi. Open Subtitles ولقد أعتاد ان يقول أنه لولاا أبوه لما كان أن يصبح فنان
    Onlara herşeyi anlattım Vietnam Savaşı'nda nasıl çarpıştığını ve hep iyi işlerde çalıştığını anlattım. Open Subtitles لقد أخبرتهم بكل شىء كيف أنك كنت فى حرب فيتنام أخبرتهم أنك كنت تعمل دائما فى وظائف جيدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more