Senin ve kızımın birlikte çalıştığını bilen çok az kişi var. | Open Subtitles | لأنّي عليم تمامًا بأنّكَ وابنتي تعملان سويًّا. |
Kocamın ve kızımın öldürüldüğünü bana söyledikleri zamanı hatırlıyorum... | Open Subtitles | أتذكر عندما قيل لي أنّ زوجي وابنتي قُتلا |
Eğer karımın ve kızımın burada olmadığından emin olmak istesem. nereye giderdim? | Open Subtitles | إذا أردت التأكد أن زوجتي وابنتي ليستا هنا، أين سأذهب؟ |
Daha da kötüsü, karım ve kızımın hayatını tehlikeye attınız. | Open Subtitles | و أسوأ من هذا عرضتم حياة زوجتي و إبنتي للخطر |
Sadece sarı humma mevsiminin yaklaşması ve kızımın evlenecek olması, nedeniyle sabaha Peacefield'e doğru yola çıkacağımı söylemek için gelmiştim. | Open Subtitles | جئت لأخبارك بإني سأغادر إلى "بيسفيلد" في الصباح قد أقترب فصل الصيف و أبنتي ستتزوج |
Ailemin ve kızımın önünde olmaz, lütfen. | Open Subtitles | ليس امام عائلتي وطفلتي |
Bana ölmüş karım ve kızımın fotoğraflarını verdiniz. | Open Subtitles | وعطيتموني صور تخص زوجتي وإبنتي المتوفيتين |
Sonra oğlumun okuldaki son yılını pataklanarak geçirdiğini ve kızımın psikopat bir serseriyle dil banyosu yaptığını gördüm. | Open Subtitles | واكتشفت أنّ ابني أمضى السنة الماضية كأنّه كيس ملاكمة شاهدتُ ابنتي و لسان شخص معتوه بداخل فمها |
Karımın ve kızımın hayatını hiçe sayan adam gibi. | Open Subtitles | كذلك كان الرجل أنهى حياة زوجتي وابنتي |
Karımın ve kızımın karşısına çıkabilmek için. | Open Subtitles | لتقديم نفسي أمام زوجتي وابنتي |
Kızının sana ihtiyacı var ve kızımın bana ihtiyacı var. | Open Subtitles | ابنتك بحاجة إليك، وابنتي بحاجة إلي |
Carter onu tanıyor olmalıydı çünkü bana sadece karımın ve kızımın katilinin bilebileceği şeyleri söyledi. | Open Subtitles | لقد كذب. لابدّ أنّ (كارتر) يعرفه، لأنّه قال لي أموراً لن يعرفها إلا قاتل زوجتي وابنتي. |
Carter onu tanıyor olmalıydı çünkü bana sadece karımın ve kızımın katilinin bilebileceği şeyleri söyledi. | Open Subtitles | لابدّ أنّ (كارتر) يعرفه، لأنّه قال لي أموراً لن يعرفها إلا قاتل زوجتي وابنتي. |
Bana sen ve kızımın, birbirinizle görüştüğünüzü anlattı. | Open Subtitles | كان يقول لي بانك انت وابنتي |
Ancak eşimin ve kızımın hayatları büyük ölçüde etkilenecek. | Open Subtitles | لكن حياة زوجتي و إبنتي سوف تتأثر بمقدار كبير |
Oğlu ve kızımın o öldükten sonra, tahta geçmeleri. | Open Subtitles | إبنه و إبنتي (آني) سيتبعونه عندما يموت |
Eşimin ve kızımın ölümünden birkaç ay geçti. | Open Subtitles | مضت عدة أشهر على وفاة زوجتي و أبنتي |
Sadece karımın ve kızımın katillerini bulmak istiyorum. | Open Subtitles | -أريد أنّ أجد قتلة زوجتي و أبنتي و حسب . |
- Karımın ve kızımın cesedini bulduk. | Open Subtitles | جثة زوجتي وطفلتي |
İki tanesi zorla karım ve kızımın olduğu arabaya bindi. | Open Subtitles | وإثنان منهم أقتحموا سيارتي مع زوجتي وإبنتي |