| Senin ve kız arkadaşının geleceğinin elinizden alındığını düşünüyorsun ha? | Open Subtitles | أتظن أنك وصديقتك كان أمامكما مستقبل مشرق سلب منكما؟ هراء. |
| Eğer bir tane kaçırırsam, Sen ve kız arkadaşının gitmesine izin veririm. | Open Subtitles | لكنإذافقدتواحدة، سأسمح لك أنت وصديقتك بالذهاب. |
| Çok az kadın, tam vardiya çalışıp, akşam evde bebeğinin altını değiştirirken, kocasının ve kız arkadaşının hafta sonlarını tırları takip edip, "Arabayı bilen tokadı basar" oynayarak geçirmelerine izin verir. | Open Subtitles | تعملين لوردية كاملة وتعودين للبيت لتغيير حفاضات طفلتك بينما زوجك وصديقته يمرحان |
| Yüzbaşı. Müvekkilimin ve kız arkadaşının fotoğraflarının neden sandalyelere yapıştırıldığını açıklayabilir misiniz? | Open Subtitles | أيها النقيب، أيمكنك تفسير سبب لَصْق صورتيّ موكِّلي وصديقته بهاذين الكرسيين؟ |
| Annenin ve kız arkadaşının sensiz bir arada olmasından endişe duymuyor musun? | Open Subtitles | أنت لستَ قلِقاً بشأن أمّك و صديقتك يجتمعون معاً بدونك؟ |
| Senin ve kız arkadaşının sonu, direğe bağlanmak olacak. | Open Subtitles | انت و صديقتك ستنتهون عند القطب |
| Beni oyuna getirirsen, senin ve kız arkadaşının canlı canlı derisini yüzer ve kendime çıtır çıtır bir İtalyan pidesi yaparım. | Open Subtitles | يمكنك ان تعبرني ، وأنا سوف اسلخك أنت وصديقتك احياء واجعل لنفسي علامة تجارية جديدة زوج من كالزونيس |
| - Sen ve kız arkadaşının olduğu görüntülerden çok hoşlandım. | Open Subtitles | لقد استمتعت هذا الشريط من أنت وصديقتك. |
| Annesinin ve kız arkadaşının evi izliyoruz. | Open Subtitles | لقد راقبنا منزل والدته, وصديقته |