Dinle Lajjo, şükürler olsun ki sen ve kızlarım... | Open Subtitles | أقول لاجو، اشكر الله ذلك أنت وبناتك... |
Dinle Lajjo, şükürler olsun ki sen ve kızlarım... | Open Subtitles | أقول لاجو، اشكر الله ذلك أنت وبناتك... |
Pardon, kocam ve kızlarım kaza geçirmişler ve buraya gelmem söylendi. | Open Subtitles | عذرا زوجي وبناتي تعرضوا لحادث واخبروني للمجيء الى هنا ماذا كانت أسمائهم؟ |
Mason ve kızlarım, burada mutlu bir yaşam sürebilir. | Open Subtitles | ومايسون وبناتي يمكن أن يكون لديهم حياة سعيدة هنا |
Bu hafta sonu ne kadar çalışmak istesem de, ve bu kasabanın gerçek doktoru kim hatırlatmak istesem de, benim doğum günüm ve kızlarım bana doğum günü partisi düzenliyorlar. | Open Subtitles | وأذكر الجميع في المدينة من هو الطبيب الحقيقي فهو عيد مولدي , وبناتي سيقمن لي حفلاً لابد أذن أن دعوتي ضاعت في البريد |
Onları sorumlu tutun, lütfen... eşim ve kızlarım için. | Open Subtitles | إحتجزهم للمحاسبه من فضلك لزوجتي وبناتي |
Bunlar oğullarım ve kızlarım, onların kocaları, karıları. | Open Subtitles | هؤلاء أبنائي وبناتي أزواجهن وزوجاتهم |
Bu onun için çok tehlikeli. Oğullarım ve kızlarım için de. | Open Subtitles | الوضع خطير جدا لها ولأبنائي وبناتي |
Siz Fransa'dayken karım ve kızlarım öldü. | Open Subtitles | حين كنت في فرنسا... . زوجتي وبناتي ماتوا... |
Tabi ki karım ve kızlarım hepsi... | Open Subtitles | بالطبع زوجتي وبناتي كانوا |
Çocuklarım Grand Paula ile tanıştıktan sonraki gün onları donat almaya götürdü ve caddede yürürken onları izledim ve kızlarım babamın kollarından tutmuş ve dans ediyorlardı. | TED | بعد يوم من مقابلة أطفالي للجدة (باولا)، أخذتهم لشراء الكعك، وشاهدتهم وهم يسيرون في الطريق، وبناتي يمسكن بذراعي والدي، ويرقصن. |
Karım ve kızlarım. | Open Subtitles | زوجتي وبناتي |