"ve kadınların" - Translation from Turkish to Arabic

    • والنساء
        
    • و النساء
        
    • ونساء
        
    • والنِساءِ
        
    • وفتاتك
        
    Bu farkındalığın erkekler ve kadınların tıbbi tedavisini değiştirme gücü var. TED لدى هذا الوعي القدرة على تحويل الرعاية الطبية إلى الرجال والنساء.
    Gittiği her yerde asillerin ve kadınların dikkatini çekiyor. Ona gülümsüyorlar. Open Subtitles يجذب انتباه الرجال والنساء النبلاء أينما ذهب، يبتسمون له ويحنون رؤوسهم
    Yani bugün sizden istediğim erkek ve kadınların kendi geçmişlerine tutsak olmadığı bir dünya hayal etmenizi, kötü hareketlerin ve hataların sizi hayatınızın sonuna kadar tanımlamadığı bir dünya. TED لذا ما أطلبه اليوم هو تصور عالم يكون فيه الرجال والنساء ليسوا رهائن لماضيهم، حيث الآثام والأخطاء لن تحددك لبقية حياتك.
    # Erkeklerin tütün çiğnedikleri# # ve kadınların dans ettikleri Nagasaki'de# Open Subtitles العودة إلى ناجازاكى حيث يمضغ الرجال التبغ و النساء تكن حمقاوات
    Neden? Çünkü bu genç erkek ve kadınların okuma öğrenecekleri yaşlarında Taliban eğitimi kısıtladı. TED لماذا؟ لأن طالبان عطلت التعليم خلال الفترة الزمنية التى كان يمكن أن يتعلم فيها هولاء الرجال و النساء
    Anlaşılan O,çalışamayan erkek ve kadınların... ...arılara ve toplanan bala özen gösterip,... ...katma değerli ürünler yapmalarını... ...ve onları pazarlayıp... ...Whole Foods'da satmaları işini vermişti. TED وظفت عاطلين واضحين رجال ونساء لرعاية النحل، وحصاد العسل وأنتاج منتجات ذات القيمة المضافة التي سوقوها بأنفسهم, التي تم بيعها في وقت لاحق في متاجرالأغذية.
    Tıpta en çok çözülmeye çalışılan alandır, neden erkekler ve kadınların tamamen farklı kalp krizi geçirdiği görülüyor. TED عمل هذا المجال من الطب إلى أقصى حد في محاولة لمعرفة لماذا يبدو أن لدى الرجال والنساء نوبات قلبية مختلفة تمامًا.
    Bu büyülü an öyle önemli ki, erkek ve kadınların çoğunluğu kötü bir ilk öpücükten sonra birine karşı ilgisini kaybettiklerini belirtiyor. TED هذه اللحظة السحرية حاسمة جدا لدرجة أن أغلب الرجال والنساء قد أفادوا بأنهم فقدوا انجذابهم لأحدهم بعد قبلة أولى سيئة.
    Bu ülkenin birleşmesinin tam zamanı, sırf bizi korumak için savaşan erkek ve kadınların hatırı için. TED لقد حان الوقت لهذه البلاد أن تتحد، ولو حتى لكي نساعد الرجال والنساء اللذين حاربوا لحمايتنا.
    Aynı işte ve aynı uzmanlıkta çalışan erkek ve kadınların farklı maaşlar kazandıklarını gördüler. TED وجدوا أن الرجال والنساء الذين يعملون في نفس الوظيفة وبنفس المستوى من الكفاءة كانوا يحصلون على مبالغ مختلفة من المال.
    Geçen yıl boyunca, erkekler ve kadınların seks ilişkileri ile ilgili röportajlar yaptım ve hikâyemi tekrar tekrar dinledim. TED خلال العام الماضي، لقد أجريت مقابلات مع الرجال والنساء عن علاقتهن بالجنس وقد سمعت قصتي مرارا وتكرارا.
    İç savaştan sonra erkeklerin çoğunun dönmemesi ve kadınların sıkıntıdan tütün çiğnemelerinden dolayı burada bir yasa çıkardık. Open Subtitles لقد صدر مرسوم بعد الحرب الأهلية بأعتبار أن الكثير من أولادنا لم يعودوا من الحرب والنساء أصبحن يلتهمن الآعشاب
    Hayatını feda eden erkek ve kadınların yanında benim çektiğim acıların bir önemi yok. Open Subtitles حين أفكر بالرجال والنساء الذين يضحون بالحياة نفسها تبدو معاناتي غير مؤثرة
    Başka yerlerde erkekler ve kadınların birlikte yaşadıkları doğru mu? Open Subtitles أهي حقيقة أن،الرجال و النساء يعيشان سوية في أماكنِ أخرى ؟
    Gürültüden ve kadınların yabancıların yanında yaşamasından hoşlanmaz. Open Subtitles أنه لا يحب الضوضاء و النساء اللاتي يعشن بالقرب من الغرباء
    Erkeklerin ve kadınların birlikte yaşaması için seks yapmaları gerek. Open Subtitles الرجال و النساء يحتاجون لممارسة الجنس ليعيشوا سويةً
    Erkeklerin ve kadınların çoğu sessiz bir umutsuzluk yaşarlar. Open Subtitles معظم الرجال و النساء يقودون حياتهم بيأس ساكن
    Kahramanlar insanları öldürtmez, masum erkek ve kadınların kişiliklerini tüketmezler. Open Subtitles حسنا.. الابطال لا يقتلون الناس وهم لا يستهلكون الشخصيات البرئيه من رجال ونساء
    Kendisini Şirket'e adamış erkek ve kadınların, bu saçmalık yüzünden yanmış olmaları gerçekten çok üzücü. Open Subtitles انه من المؤسف ان رجال ونساء المصنع اضطروا ان يتحملوا مثل هذا العبء انها حقا مسرحية محزنة
    Soğukkanlı ve açık yürekli erkek ve kadınların müzakere masasında gerçekleşmek zorunda. Open Subtitles يجب أن يحدث هذا علي الطاولة مع رجال ونساء ذو طباع سوية وقلوب مفتوحة
    Erkeklerin ve kadınların kilo verme oranlarının farklı olduğu kanıtlanmıştır. Open Subtitles هو أثبتَ حقيقةً بأنّ الرجالِ والنِساءِ يَفْقدنَ دهناً في النِسَبِ المختلفةِ.
    Sen ve kadınların! Bir gün seni öldüreceğim, Amyas. Open Subtitles أنت وفتاتك يوماً ما سأقتلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more