Evet, adımsayar ve kemikler tıpkı düşündüğüm gibi bir dışkı yığınının altındaydı. | Open Subtitles | أجل كليهما الجهاز والعظام كانتا مدفونه في كومة من البراز كما توقعت. |
Yüz yılı aşkın bir zamandır "Kurukafa ve kemikler" Cemiyeti'nin üyeleri içerisinde, bir başkan Başkan yardımcıları, Yüksek Mahkeme yargıçları, kongre üyeleri ve senatörler, bilim ve sanayi önderleri bulundu. | Open Subtitles | لأكثر من مائة عام أعضاء الجماجم والعظام كان من بينهم رؤساء نائبى رؤساء |
Deri, damarlar ve kemikler yüzünden Kolonilerin ölümünde hayatta kalamayacaklar. | Open Subtitles | بالطبعة ، الجلد والعروق والعظام ، أنها لن تنجو وفاة المستعمرات. |
Eklemler sızlar, kas ve kemikler zayıflar, kalp eski gücüyle çarpmaz artık. | Open Subtitles | "يعاني من آلام المفاصل وعظامه وعضلاته أصبحت ضعيفة" "وقلبه لم يعد ينبض بالقوة نفسها التي كانت لديه ذات يوم" |
Eklemler sızlar, kas ve kemikler zayıflar, kalp eski gücüyle çarpmaz artık. | Open Subtitles | "يعاني من آلام المفاصل وعظامه وعضلاته أصبحت ضعيفة" "وقلبه لم يعد ينبض بالقوة نفسها التي كانت لديه ذات يوم" |
Mösyö Lovriend ticaretle uğraşan bir kasap ve adale ve kemikler konusundaki uzmanımızdır. | Open Subtitles | السيد لوفيرن قصاب وهو حكيمنا في العضلات والعضام |
Ve şeyinin ucundan deldirip kafatası ve kemikler geçirdiğinden... bana bahsetme nezaketine bile sahip değil. | Open Subtitles | وهو لَمْ يخبرني بأن لديه جمجمة وعظام متقاطعة |
Çünkü burası Romalıların insanları çarmıha gerdiği alandı, Ve etrafta kafatasları ve kemikler vardı. | Open Subtitles | لأنَّها البُقعة التي كان يصلبُ فيها ..الرومان البشر و كان هُناك جماجم و عظام مُلقاة في الأنحاء |
Bir daha avlar boyunca kavga yok. Yemek vakti artıklar ve kemikler yok. | Open Subtitles | لن يكون هناك قتال أثناء الصيد ولن يصبح طعامنا من البقايا والعظام بعد الآن |
Öyle ve kemikler daha olayı aydınlatabilmiş değil. | Open Subtitles | أجل، والعظام لا تُخبرنا ما يكفي حتى الآن. |
Ve bu torbada deri ve kemikler arasında lateks ve folyo parçacıkları var. | Open Subtitles | وهذا الكيس ,بين الجلد والعظام يوجد به بقايا من المطاط وورق الفويل |
Taşlar ve kemikler. | Open Subtitles | الحجارة والعظام. |
Taşlar ve kemikler. | Open Subtitles | الحجارة والعظام. |
Kafatası ve kemikler gibi bir gizlilik mi? | Open Subtitles | (الجمجمة والعظام) سري؟ |
Mösyö Lovriend ticaretle uğraşan bir kasap ve adale ve kemikler konusundaki uzmanımızdır. | Open Subtitles | السيد لوفيرن قصاب وهو حكيمنا في العضلات والعضام |
Kurumuş, ezilmiş ceset parçaları ve kemikler var üzerlerinde. | Open Subtitles | إنها مليئة بأجزاء جافة من جسد الضحية وعظام |
"Kurukafa ve kemikler". Kabul mü yoksa red mi? | Open Subtitles | جماجم وعظام أتقبل أم ترفض؟ |
Artıklar ve kemikler pek yemek sayılmaz. | Open Subtitles | خَنافس و عظام ليستَ بِعشاء. |