Çünkü 10 yıl sonra yapayalnız uyanıp, ve kendime; Neden ben, | Open Subtitles | لأن بعد عشر سنوات من الآن، عندما أستيقظ وحيدة وأسأل نفسي |
Bütün gece uyaniktim ve kendime hayatta olduğum için sansli olduğumu söylüyordum. | Open Subtitles | أستيقظ في الليلة وأخبر نفسي أني محظوظة لأني ظللت على قيد الحياة |
ve kendime söz verdim, "Onun canını kim yakıyorsa ölecekti" | Open Subtitles | و قطعت وعدا على نفسي أنني سأقتل كل من يؤذيها |
Sadece, size ve kendime, şirin bir şey yapabileceğimi kanıtlamak istedim. | Open Subtitles | أردت فقط أن أثبت لنفسي ولكم انني أستطيع تقديم شيء جميل. |
ve kendime şu soruyu sordum, eğer spor yapamayacaksam o halde ben kimim? | TED | والسؤال الذي سألته لنفسي هو ، إذا لم أستطع فعل ذلك ، إذن فمن أكون ؟ |
Bebeğime ve kendime bir söz verdim. Benim büyüdüğüm gibi büyümeyecek. | Open Subtitles | وقد قطعت وعدًا لابنتي ولنفسي بألّا أدعها تنشأ نشأتي |
Seni tanımıyorum sen de beni tanımıyorsun ama sana şunu söyleyebilirim ki ben bugün asla mümkün olduğunu düşünmediğim şeyler yaptım çünkü bunu yapabileceğimi karıma ve kendime kanıtlamam gerekiyordu. | Open Subtitles | لا أعرفك ولا تعرفني لكنني أقول لك أن اليوم فعلت أشياء كنت أظنها مستحيلة لأنني احتجت أن أثبت لزوجتي ولنفسي أنني قادر |
O ve kendime ait bir Ölüm Yıldızı'm olmasını. Ama en çok tekrar birleşmelerinin hayalini kurardım. | Open Subtitles | ذلك ومُقاتلة فضائية تعمل ولكن الأكثر هو عودتهما لبعضهما |
Gana bana insanlara ve kendime farklı şekilde bakmayı öğretti. | TED | علمتني غانا أن أنظر للناس بطريقة مختلفة والنظر إلى نفسي بصورة مختلفة أيضا. |
Bazen şaşırıyorum ve kendime bunun sebebini soruyorum. | TED | وأحياناً أصبحُ حائرة, وأسئل نفسي لماذا. |
ve kendime söz verdim, çok çalışıp Amerika'daki en iyi eğitimi, onun fedakarlığını onurlandırmak uğruna kazanmaya karar verdim. | TED | و جوابي كان أن أعاهد نفسي أن أدرس بجد و أحصل على أفضل تعليم في أمريكا تشريفاً لتضحيته |
ve kendime aynada baktım ve bir tutam beyaz saçım vardı. | TED | و نظرت إلى نفسي في المرآة، حيث كان لديا خصلة من الشعر الرمادي. |
Benim ağzım açık kaldı ve kendime geldiğimde | TED | اتسعت عيناي ذهولاً، وبعدما تمالكت نفسي ،قلت، |
Ben ayda üç seçmeye gidiyorum ve kendime aktör diyorum, ama Bob... | Open Subtitles | لكني انا أذهب لثلاث تجارب سماعية في الشهر وأدعو نفسي ممثل ,لكن بوب |
Ve bence bunu soruşturarak, ve kendime kesin doğrular olmadığını söyleyerek. | TED | وأفكّر فيه بالتشكيك ، وأقول لنفسي أنه لا يوجد هناك حقائق مطلقة. |
Alan, insanlara ve kendime senin beni sevdiğini söyledim. | Open Subtitles | الآن، لقد قلت للناس انك تحبني وقد قلت لنفسي انك تحبني |
ve kendime çok özel bir hediye almak için 200 dolara ihtiyacım var. | Open Subtitles | و أنا بحاجة لمائتين كي أشتري لنفسي هدية مميزة جداً |
Seni tanımıyorum sen de beni tanımıyorsun ama sana şunu söyleyebilirim ki ben bugün asla mümkün olduğunu düşünmediğim şeyler yaptım çünkü bunu yapabileceğimi karıma ve kendime kanıtlamam gerekiyordu. | Open Subtitles | لا أعرفك ولا تعرفني لكنني أقول لك أن اليوم فعلت أشياء كنت أظنها مستحيلة لأنني احتجت أن أثبت لزوجتي ولنفسي أنني قادر |
ve kendime. Ciddi bir şekilde. | Open Subtitles | ولنفسي وكنت أعني الوفاء بها. |
Liam öldüğünde oğluma ve kendime bir söz verdim. | Open Subtitles | ...(عندما مات (ليام قطعت وعداً لأبني ولنفسي |
O ve kendime ait bir Ölüm Yıldızı'm olmasını. Ama en çok tekrar birleşmelerinin hayalini kurardım. | Open Subtitles | ذلك ومُقاتلة فضائية تعمل ولكن الأكثر هو عودتهما لبعضهما |