Çünkü o güçlerin neler yapabildiğini gördüm. Karanlık, tehlikeli ve korkunç bir yol. | Open Subtitles | لأني رايت ما تستطيع هذه القوى فعله انه مكان مظلم خطر ومخيف |
Bu onun için utanç verici ve korkunç. | Open Subtitles | بالنسبة له انه امر محرج و مخيف |
Ama uzun ve korkunç bir savaştan sonra barış ve ahenk yeniden sağlandı. | Open Subtitles | لكن بعد معركة طويلة وفظيعة السلام والإنسجام مرة أخرى أعاد |
1327 yılının sonunda gençliğimde şahit olduğum olağandışı ve korkunç olaylarla ilgili tüm olup biteni bu parşömene yazıp bırakıyorum. | Open Subtitles | أنا الآن بصدد كتابة شهادتي على رق الكتابة هذا بخصوص أحداث عجيبة ورهيبة كنت شاهداً عليها في فترة شبابي |
Suçluluk duygusu, dünyayı onun için garip ve korkunç bir yer haline getiriyordu. | Open Subtitles | شعورها بالذنب جعل عالما .. غريباً ومخيفاً |
"Dikkat, bu gece acayip ve korkunç bir ziyaretçiniz olacak." | Open Subtitles | "حذارِ, لتلقينّ الليلة زيارةً غريبةً ومريعة" |
Bu tarz şeylerin senin açından garip ve korkunç olduğunu... | Open Subtitles | هذا النوع من الأشياء محرج وفظيع جداً كما تعلمي من ناحيتك يجب أن يكون |
Kendine güvenerek başlarsın ama içine girdiğin an düşündüğün gibi olmadığını ve korkunç olduğunu anlarsın. | Open Subtitles | تمشي بكل ثقة ومن ثم ماذا تحصل عليه انه ليس ما فكرت به ومخيف |
Dışarısı çok büyük ve korkunç, değil mi? | Open Subtitles | أنه عالم كبير ومخيف بالخارج , أليس كذلك؟ |
Yapma, çocuk! Bayan Crabtree'yi duydun, dışarıda büyük ve korkunç bir canavar var. | Open Subtitles | (لا يا فتى، سمعت ما قالته السيّدة (كرابتري يوجد وحش ضخم ومخيف في الخارج |
Büyük ve korkunç görünüyor. | Open Subtitles | يبدو كبيراً و مخيف |
Porsuk soylu ve korkunç bir hayvandır ama konu bu değil. | Open Subtitles | الغرير حيوان نبيل و مخيف |
Porsuk soylu ve korkunç bir hayvandır ama konu bu değil. | Open Subtitles | الغرير حيوان نبيل و مخيف |
Karanlık ve korkunç yerlere gireriz. Yalnız ve korkmuş olarak. | Open Subtitles | نحن نحقق بأماكن مظلمة وفظيعة بمفردنا والخوف يتملكنا |
Ve sizin karşılaşmanız... öylesine rastgele ve korkunç oldu. | Open Subtitles | والطريقة التي تقابلتم بها كانت.. ؟ عشوائية وفظيعة |
Bu elbette küstahça ve korkunç bir yalandı. | Open Subtitles | ،لقد كانت، بالطبع .كذبة وقحة، ورهيبة |
Bugünkü olay ne kadar hazin ve korkunç olsa da, bunu aşacağız. | Open Subtitles | رغم أن الكارثة التى نواجهها اليوم خطيرة ورهيبة... فسوف نتخطاها |
Beni ahlaksız ve korkunç biri yaptığını biliyorsunuz. | Open Subtitles | تعرفون أن مفعوله يجعلني لئيماً ومخيفاً. |
Diğerleri iskorbüt hastalığından öldü. Yavaş ve korkunç bir şekilde. | Open Subtitles | والبقية ماتوا جراء "البثع"، ميتة بطيئة ومريعة. |
Gezegen baya muhteşem birşey, büyük ve korkunç, ve büyük ve muhteşem ve bizim hiç bilmediğimiz onlarca şey yapıyor. | TED | وبالتالي فالكوكب أمر مدهش للغاية، تعرفون، إنه ضخم وفظيع -- وضخم ورائع، ويقوم بكل أنواع الأشياء التي لا نعرف بخصوصها أي شيء. |
Ve karanlıktan ve korkunç yerderden bir süre uzak dur, olur mu? | Open Subtitles | وابقي بعيدة عن الأماكن المظلمة والمخيفة لفترة، ستفعلين هذا؟ |
Noel Baba Woody, köylü, babişko Ren geyiği, bebek Ren geyiği, ve korkunç Kedicikarus. | Open Subtitles | (وودي) نويل، قروي، الرنة الكبير، الرنة الصغيرة والهرصور المرعبة |
Ama Mars'a ve diğer Tanrılara eşini ve kızını bu dünyadan ayıranlardan hızlı ve korkunç bir intikam almaları için dua edeceğim. | Open Subtitles | ولكنني لن اصل إلى المريخ ، وجميع آلهة ستنتقم وسيكون سريعا ورهيب أن يأتي إلى أولئك الذين مزقو زوجته وابنته من هذا العالم |
Şehre geldiğinden beri, masum bir adam şok edici ve korkunç bir şekilde öldürüldü. | Open Subtitles | منذ أن وصل للمدينة، قتل رجل بريء بطريقة صادمة ومخيفة. |
Çok berbat, uygunsuz, cinsiyetçi ve korkunç. | Open Subtitles | إنها.. سيئة وغير ملائمة، إنها جنسية ومرعبة. |