"ve kuşların" - Translation from Turkish to Arabic

    • الطيور
        
    • والطيور
        
    Oldukça sessizdi ve kuşların şarkılarını bile duyabiliyordum. TED كان هادئاً وكنت أستطيع سماع تغريد الطيور.
    Açık pencereler arasında ılık bir esinti... yakınlardaki yeni biçilmiş bir tarlanın saman kokusunu getirdi... ve kuşların şarkısı işitiliyordu sessizliğin içinde... Open Subtitles نسمة دافئة عبر الشبابيك المفتوحة حملت رائحة قش تبن جديد من حقل قريب وشدو الطيور مسموع في لحظة الصمت
    ve kuşların yiyecek bulmak için binlerce kilometre uzağa uçsalar bile daima evlerinin yolunu bulabildiklerini. Open Subtitles وكيف تطير الطيور على بعد آلاف الأميال من أجل الغذاء أنها دائما تجد طريقها الى مساكنهم
    Ve tropikal çiçeklerin birçoğu kırmızıdır, bunun nedeni kelebeklerin ve kuşların bize benzer şekilde görmeleridir, diye düşünüyoruz, ve kırmızıyı çok iyi görebilirler. TED للقيام بنفس الامر .. ان الازهار الاستوائية حمراء لان الفراش والطيور ترى الامور من حولها بنفس الاسلوب الذي نراه نحن .. هكذا نعتقد واللون الاحمر هو لون فاقع واضح للعيان
    Dünyanın her yerinde kendimize ve aynı zamanda hayvanlara, doğanın kendisine zarar veriyoruz. Bizi var eden Doğa Ana. Zamanımı geçirmemiz gereken yer olduğuna inandığım, bizim fiziksel gelişmemiz için yararlı olan ağaçların, çiçeklerin ve kuşların olduğu Doğa Ana. TED نقوم بإيذاء أنفسنا حول العالم، كما نؤذي الحيوانات، مثلما نؤذي الطبيعة نفسها. الطبيعة الأم، التي جعلتنا في حيز الوجود. الطبيعة الأم، المكان الذي أعتقد بأنه يجب علينا قضاء فيها بعض الوقت، حيث هناك الأشجار والزهور والطيور من أجل تطورنا وترقيتنا النفسية الجيدة.
    Gökdelenlerin kenarlarına çarpan rüzgârlar yukarı itilir ve kuşların yükseklik kazanmasını sağlayabilir. Open Subtitles الرياح الضاربة لناطحات السحاب ترتد للأعلى وتساعد الطيور للإرتفاع أكثر
    Öğleden sonra saat 6'ya 5 kala, Rotterdam'daki Doğa Tarihi Müzesi'nde bir araya geliyoruz, ördek, müzenin dışına çıkıyor, ve kuşların camlara çarpmasını önlemek için yeni yollar bulmaya çalışıyoruz.. TED قبل السّادسة مساء، نتقابل كلّنا في متحف التّاريخ الطبيعيّ بروتردام، البطّ يخرج من المتحف، ونحاول نقاش طرق جديدة لمنع الطيور من الاصطدام بالنّوافذ.
    Onlar, gerçek hıçkırıkların sadece memelilerde bulunduğunu ve kuşların, kertenkelelerin, kaplumbağaların veya başka yalnızca hava soluyan hayvanların bunu sürdürmediğine işaret ediyorlar. TED فهم يشيرون أن الفواق الحقيقي يوجد فقط لدى الثدييات وهي غير موجودة لدى الطيور والسحالي والسلاحف، أو أية حيوانات أخرى تتنفس الهواء فقط.
    Hatta daha basiti, çocuğunuza veya kardeşinize bir çift dürbün alın veya kuş kitabı ve kuşların ne kadar güzel olduğunu anlamalarına izin verin. TED وحتى أبسط من ذلك، يمكنكم أن تشتروا لأبنائكم أو أشقائكم منظارًا مقربًا أو كتابًا عن الطيور وتتركوهم يدركون ويقدرون مدى جمال هذه الطيور.
    Balıkların ve kuşların bıraktığı yumurtaları toplardım. Open Subtitles التقاط البيض لقد وجدت الكذب حول ... من الطيور والأسماك.
    ve kuşların içgüdülerini takip etmeliyiz. Open Subtitles ونتبع غريزة الطيور
    Ve söz konusu kurbağa ve kuşların isimlerini telaffuza yeltenmeyeceğim bile. Open Subtitles و ثلاث أنواع من الطيور بـ (بابوا غينيا الجديدة ) ,و لن أجرأ حتى على نطق اساميهم العلمية اكتفي بقول ضفادع و طيور
    Tabii ki, birçok doktor, günümüzde veterinerlik fakültesine girmenin tıp akademisine girmekten daha zor olduğunun farkında değil. Tıp akademisinde sadece tek tür hakkında olabilecek her şeyi öğreniyoruz: Homo sapiens. Fakat veterinerler memeliler, amfibiler, sürüngenler, balıklar ve kuşların sağlığı ve hastalıklarını öğrenmek zorundalar. TED بالطبع، لا يدرك معظم الأطباء أن الالتحاق بكلية طب بيطري أصعب في هذه الأيام من الالتحاق بكلية طبية، وأننا عندما نلتحق بكلية طبية، نتعلم كل شيء يوجد لمعرفته عن صنف واحد، الإنسان العاقل، ولكن الأطباء البيطريين يحتاجون للتعلم عن الصحة والمرض في الثدييات والبرمائيات والزواحف والأسماك والطيور.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more