"ve lewis" - Translation from Turkish to Arabic

    • و لويس
        
    • ولويس
        
    Reid ve Lewis, adli tabibe gidin. Open Subtitles إذهبوا لمسرح الجريمه. ريد و لويس إذهبوا للملحق العام
    Pekâlâ, eğer sen Regina ile isen ve Randall eyalette ise... geriye Mercedes ve Lewis kalıyor. Open Subtitles .. حسناً , إذا كنتِ مع "ريجينا" و "رانديل" فى الولاية "ـ يتبقى "ميرسيدس" و "لويس "ـ و "جراهام
    Walsh, Connery ve Lewis'a danışmanlık yapan doktorların listesinde adınız vardı. Open Subtitles كنتِ على قائمة الأطباء الذين يراجعون لـ والش , كونري و لويس .
    Hapishanenin dışında bir hayat var ve Lewis bunun bir parçası olabilir. Open Subtitles هناك حياة خارج السجن ولويس ينبغي أن يكون جزءاً منه
    Sen ve Lewis de birer kürek bulsanız iyi olur. Open Subtitles أنت ولويس يمكنكما حمل مجارف أيضا
    Niles ve Lewis, uydurma bir şirket aracılığıyla hisselerinizi aldı, sonra da şirketi Bay Nakamura'ya satmanız için sizi kandırdı. Open Subtitles نايلز ولويس... يشترون شركة مساهمة من خلال شركة وهمية... مع تشجيع المجلس لبيع إلى ناكامورا.
    Hata olduğunu bile bile Travis ve Lewis'e yardım ettiğin için. Open Subtitles مساعدة (ترافيس ) و (لويس ) حتى وأنت تعتقد بأنه خطأ
    Eğer şüpheli ortak değilse Slade ve Lewis'in sakladığı listeye nasıl ulaştı? Open Subtitles لو لم يكن المجرم هو الشريك كيف وضع يده على اللائحة التى احتفظ بها " سلات " و لويس " لأنفسهم "
    Siz ve Lewis dışında elması bilen var mıydı? Open Subtitles من يعلم عن الألماس غيرك أنت و " لويس " ؟
    oh, baba. eğer sadece Milhous ve Lewis oy vermiş olsaydı sınıf başkanı olsaydın hiç para alacak mıydın? Open Subtitles أبي، لو أنني و(ميلهاوس) و(لويس) صوّتنا هل كنت ستتقاضى أجراً عن كونك رئيس الصف؟
    - Holmes ve Lewis. - Yeni evliler. Open Subtitles "هولمز" و "لويس" - متزوجان حديثاً -
    Ve Guy yalnızlıktan ölecek ve Lewis'ın hayran olacağı kimse kalmayacak. Open Subtitles و (غاي) سيموت فقط من الوحدة. و (لويس), أعني, لن يكون لديه أحد ليَعجُبَ به.
    Pekala, öyleyse bunu Parker ve Lewis'e veriyorum. Open Subtitles حسناً, سوف أعطى القضيه لباركر و لويس وبعد ذلك... - هاى.
    Ben bir şey yapmadım. Fotoğraf makinesindeki resimlerden 180 numaralı uçuştan, Frankie ve Lewis'ten ve Ian'la Erin'i neden görmeye gittiğimizden bahsettim. Open Subtitles أنا لم أفعل شيئاً لقد أريتهم صوري و كيف مات (فرانكي) و (لويس)
    Ben bir şey yapmadım. Fotoğraf makinesindeki resimlerden 180 numaralı uçuştan, Frankie ve Lewis'ten ve Ian'la Erin'i neden görmeye gittiğimizden bahsettim. Open Subtitles أنا لم أفعل شيئاً لقد أريتهم صوري و كيف مات (فرانكي) و (لويس)
    - Niles ve Lewis her şeyi itiraf etti. Open Subtitles - ما يصل - نايلز ولويس اعترف على كل شيء؟
    Şimdi, bu Marie ve Lewis. Open Subtitles الان هذه ماري ولويس
    - İyi. O zaman Martin ve Lewis. Open Subtitles رائع، إذن مارتن ولويس.
    Buraya Manuel ve Lewis'i görmeye geldiler. Open Subtitles انهم هنا لرؤية ManueI ولويس.
    Martin ve Lewis. Open Subtitles مارتن ولويس.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more