Fran ve Mark'dan aldigimiz güzel sarabi da açariz. | Open Subtitles | و ممكن ان نفتح ذلك النبيذ الذي اهداه لنا فران و مارك |
Bende, "Bir planimiz yok, fakat önümüzdeki Cuma Fran ve Mark'la görüsecegiz." dedim | Open Subtitles | انا قلت ليس لدينا خطط لكن الجمعه القادم سنقابل فران و مارك |
Öglen yemeginde fazla yedim, ve Lisa rejimde... ve Mark ve Fran bir parçayi bölüsürler. | Open Subtitles | انا تناولت غداء كبير و ليزا تتبع حميه غذائيه و مارك و فران سيقتسمون قطعه |
Tokyo'daki işi bağlarsan sen ve Mark düze çıkacaksınız. | Open Subtitles | أنت قلت , إذا انتهيت من هذا الاتفاق في طوكيو , ستبقى انت ومارك |
Ya da bizim gibi iyi kalpli insanlarla konuşabilirsin. Yani ben ve Mark ile. | Open Subtitles | أو يمكنك التحدث مع أثنين من أصحاب القلوب البيضاء مثلي أنا ومارك |
Fran ve Mark ile birlikte simdiye kadar geçirdigimiz en eglenceli zaman. | Open Subtitles | هذه افضل متعه نحصل عليها و مارك و فران هنا |
O ve Mark tartıştıktan sonra, tüm krizin mimarlarından biri olan Alan Greenspan'da bir konuşma planladı. | Open Subtitles | بعدما هو و مارك أجريا مناقشتهما أليسن جرينسبين أحد مهندسي الكارثة كلها كان مرتبا لهم التحدث |
İlerleyen yıllarda, Henry, Sarah, Jake ve Mark doğdular. | Open Subtitles | أنجبنا هنرى,سارة,جاك و مارك فى سنوات متتالية |
Pekâlâ suç savaşçıları, dün akşam iki kurbanımız Brenda Wipley ve Mark Coleman farklı saatlerde öldürülmüş olarak bulundular. | Open Subtitles | حسنا يا محاربي الجريمة ليلة البارحة,ضحيتان بريندا ويبلي و مارك كولمان |
- Bak, Paul Montgomery ve Mark Coleman ile bayrak yarışlarında kimlerin koştuğunu öğrenmemiz gerek. | Open Subtitles | من شارك بسباق التتابع عبر البلاد مع بول مونتغومري و مارك كولمان |
Janeane Garofalo ve Mark Ruffalo'nun Garofaruffalo oluşu devam ediyor. | Open Subtitles | و الآن نعود إلى جانين غاروفالو و مارك رافالو في غاررافلور |
- ve Mark ne olur ne olmaz diye Belediye Binası'nın dışında bir düzine adam bekliyor. | Open Subtitles | و مارك .. لدى الرئيس , العديد من الرجال في الخارج كـ وثيقة تأمين |
O oğlanken o fotoğrafını ve Mark'ı kullandı. | Open Subtitles | استخدمت تلك الصورة لك و مارك عندما كان صبيا |
Seni bu akşam yemeğe çağırmak için uğradım. Mona ve Mark da geliyor. | Open Subtitles | لقد عرجت لأدعوك على العشاء الليلة إن " مونا " و " مارك " سوف يجيئان |
Drama topluluğu. Biliyorsun, Casey Degan ve Mark Black filan. | Open Subtitles | مجموعة الدراما، تعلمين مثل "كيسي ديغان" و"مارك بلاك" |
İşte, Annabel ve Mark Darcy gibi klas olanlar vardır, bir de, Rebecca gibi güzel kızlar, ve geri kalanımız. | Open Subtitles | يوجد من هم أفضل كأمثال "أنابيل" و "مارك دارسي". و توجد الفتيات الرائعات كأمثال "ريبيكا" هناك و هناك بقيتنا. |
Onlara bir ders verdiğini ve Mark'ın onu geri alacağını söyledi | Open Subtitles | قال بأنّه كان يعلّمهم درسا ومارك سيؤيّده |
Canlı gey sohbet hattı endüstrisinin Steve Blowjobs'ı ve Mark Sikerberg'iyim ben! | Open Subtitles | أنا ستيف بلوجبز ومارك فكربيرغ في مجال صناعة هاتف جنس الشواذ |
Ben bir savunma protokolü yönetiyorum, ve Mark şifre çözmede bir dahi. | Open Subtitles | انا أتولى دفاعات بروتوكولات الويب ومارك محترف في فك التشفير |
- Sen ve Mark şu eşlerini satanlar gibi misiniz? | Open Subtitles | .. هل أنت ومارك تحبون التبادل مع الأخرين أو ما شابه ؟ |
Jay ve Mark'a ve TEDMED ekibine bugün beni Tümör Tedavi Alanları denilen dördüncü ve yeni bir aracı açıklamak için çağırdıkları için çok müteşekkirim. | TED | أنا شاكر جدا لجاي ومارك وفريق TEDMED لاستضافتهم اليوم لي لأصف أداة رابعة، أداة جديدة نسميها الحقول المعالجة للورم. |