Yani anlıyorum seni. - Lance, zaman ve mekan lazım. | Open Subtitles | انا أسمعك يجب ان يكون الوقت و المكان ملائم, لانس |
Görseller zaman ve mekan dışında var. | Open Subtitles | الأفاتار يتواجد خارج الزمان و المكان |
Bazen öylesine kapılıyorum ki zaman ve mekan hissimi kaybediyorum. | TED | بعض الأوقات، أنغمس في المجال حتى أفقد الشعور بالوقت والمكان. |
Eğer sana bir zaman, tarih ve mekan verseydim sence bu sunucuyu hackleyip, benim için bir kaç görüntü çıkarabilir miydin? | Open Subtitles | لو أعطيتك الوقت و التاريخ والمكان فهل من الممكن أن تخترق هذا السيرفر ؟ وتحصل على بعض اللقطات من أجلى ؟ |
Diyebiliriz ki; solucandeliği zaman makinesi, zaman ve mekân denklemlerinin uyumlu bir sonucudur. | Open Subtitles | لذلك يمكننا القول أن آلة الزمن الدودية هي حل متوافق مع معادلات المكان و الزمان |
dünyanın işleyişi vardı, neden ve sonuç,zaman ve mekan... ve diğer bir çok gerçeklik. | Open Subtitles | هناك عالم اليقظة النظاميّ، السبب والتأثير، الزمن والفراغ وعالم آخر واقعيّ تمامًا وهو الذي تلمحه في أحلامك. |
Mulder, zaman ve mekan kavramlarını hiçe saymadan böyle bir şey mümkün değil. | Open Subtitles | ذلك ليس محتمل، ليس بدون تحدّي قوانين الوقت والفضاء. |
Karakterler, zaman ve mekan özetlenmiş olmasına rağmen... firarın tüm detayları gerçekte yaşandığı şekilde anlatılmıştır. | Open Subtitles | مستوحاة من رجال حقيقيين والزمان والمكان تغيروا جميع التفاصيل عملية الهروب حدثت بالفعل |
tedavi için onlara zaman ve mekan sağlıyoruz. | Open Subtitles | و هنا نقدم الوقت و المكان للتداوي |
Hep buluşmalar zaman ve mekan hakkında. | Open Subtitles | .دائما فيها الزمان و المكان للقاء |
Çok basit aslında. Bir zaman ve mekan düşün. | Open Subtitles | الأمر سهل فكر بالوقت و المكان |
Zaman ve mekan. Zaman ve mekan. | Open Subtitles | الوقت و المكان الوقت و المكان |
Çok basit aslında. Bir zaman ve mekan düşün. | Open Subtitles | الأمر سهل فكر بالوقت و المكان |
Zaman ve mekan. Zaman ve mekan. | Open Subtitles | الوقت و المكان الوقت و المكان |
Karekterler, zaman ve mekan özetlenmiş olmasına rağmen... firarın tüm detayları gerçekte yaşandığı şekilde anlatılmıştır. | Open Subtitles | مستوحاة من رجال حقيقيين والزمان والمكان تغيروا جميع التفاصيل عملية الهروب حدثت بالفعل |
Zaman ve mekan daha sonra açıklanacak. İyi geceler. İyi geceler, tatlım. | Open Subtitles | أعلن الزمان والمكان أيضاَ طلب صلوات لقائد شاب في مجتمعنا |
Einstein, zaman ve mekan gözlemciyle alakalı olduğu sırada, referans yapı ne olursa olsun, ışığın hızı sürekli kalırsa, bu çelişkinin çözülebilirliğini farketti. | TED | اينشتاين أدرك أن التناقض يمكن حله إذا كانت سرعة الضوء هي التي تبقى ثابتة، بغض النظر عن الإطار المرجعي، في حين أن كلا الزمان والمكان كان نسبة إلى المراقب. |
Zaman ve mekan ile mi ilgili? | Open Subtitles | ثقب ذا بعد كما في الزمان والمكان |
- David, yer ve mekân. - Kapa çeneni hain. | Open Subtitles | ـ (ديفيد)، ليس المكان و الوقت المُناسب ـ أخرس، أيها الخائن |
Dünyanın kendi düzeni vardır, neden ve sonuç, zaman ve mekan. | Open Subtitles | هناك عالم اليقظة النظاميّ، حيث السبب والتأثير، الزمن والفراغ. |
Zaman ve mekan yok olmuştu. | Open Subtitles | الوقت والفضاء إختفيا. |