"ve meyve" - Translation from Turkish to Arabic

    • والفاكهة
        
    • والفواكه
        
    • وفاكهة
        
    • الفواكه
        
    • و الفاكهة
        
    • بتقطيع المانجا
        
    Gölgelerde bir dingo dolaşıyor ve meyve, iştahını tatmin etmiyor. TED كلب الدينغو يتربص خلسةً في الظلال، والفاكهة لن تُرضي شهيته.
    Zaman zaman, sadece balık ve meyve bulabilsek de bir süredir tuzumuz yok. Open Subtitles السمك والفاكهة نجدها أحياناً، ولكن قد نفد منا الملح
    Sebze ve meyve lifleri ve deri parçaları birleşip top şekline dönüşmüş yapışkanlaşıp ve büyümüş. Open Subtitles قشور وألياف الخضار والفواكه تجتمع معاً فيما يشبه الكرة تلتصق وتتخمّر وتكبر
    Süper. Haftalardır tek yediğim sebze ve meyve. Open Subtitles رائع ، كل ما آكله لمدة أسابيع هو الخضروات والفواكه
    - Tavuk? Tavuk ve meyve uyumludur. Tatlı niyetine yiyebilirsin bunu. Open Subtitles دجاج وفاكهة مع بعض يمكنك أكل هذا للتحلية
    Çünkü ben kahvaltıda çiftlik peyniri ve meyve yedim sen ise kızartma ekmeği ile sahanda yumurta. Open Subtitles لأني تناولت على الفطور جبنة ريفية وفاكهة أنت تناولت بيض مقلي على كعكة محمصة
    Mantar var, brüksel lahanası var ıspanak var ve meyve özü ile tatlandırdım. Open Subtitles لديك هنا ماشروم ويوجد هنا حلبة وبعض السبانخ وقمت بتحليتها ببعض عصير الفواكه
    Elimden geldiğince onu, taşıyabildiğim kadar sebze ve meyve ile sık sık ziyaret ederdim. Open Subtitles زرته بأكثر ما استطعت بأكثر ما يمكنني حمله من الخضار و الفاكهة الطازجة
    ve meyve mi soyuyorsun, ha? Open Subtitles إذاً قم أنت بتقطيع المانجا
    Zaman zaman, sadece balık ve meyve bulabilsek de bir süredir tuzumuz yok. Open Subtitles السمك والفاكهة نجدها أحياناً، ولكن قد نفد منا الملح
    Dünyanın bazı yerlerinden toplanmış deniz tuzu ve meyve özleri. Open Subtitles مصنوعة من الأعشاب ، وملح البحر ، الاستخراج والفاكهة من جميع أنحاء العالم
    çiçek ve meyve dağından yakışıklı maymun kralsın o zaman niye hala yalan söylüyorsunuz? Open Subtitles الملك القرد الوسيم من جبال الزهور والفاكهة إذا لماذا ما زلتم تكذبون ؟
    Hayır,süt ve meyve yeterli. Open Subtitles كلا، بعض الحليب والفاكهة فقط
    Ekmek ve meyve türleri. Open Subtitles نوع من الخبز والفاكهة
    Bayanlar, vaktinizi boşa harcıyorsunuz. O konuşamaz ve kızlardan hoşlanmaz. O bir sebze ve meyve. Open Subtitles سيّداتي، إنّكن تهدرن وقتكن، لا يُمكنه الكلام، ولا يحبّ الفتيات، إنّه يحب الخضروات والفواكه.
    Şeker burada, yoğurt ve meyve de var. Birazdan dönmüş olurum. Open Subtitles هناك السكر واللبن والفواكه سأعود سريعا
    Hanenize çiçek açan ve meyve veren bir ağaç gönderdim. Open Subtitles لقد أرسلتُ شجرةً التي تزهرُ أزهاراً .وفاكهة الدببة لبيتك
    Yoğurt ve meyve istediniz... Bir de parfe istediniz. Open Subtitles أنت أردت زبادي وفاكهة في صباح ذلك اليوم ( بارفيه )
    YağIı acidler ve meyve enzimleri ile cildinizin beslenip, yenilenmesini... iç gıdıklayan bir his ile tecrübe ediceksiniz. Open Subtitles سوف تجربين الاحساس بالوخز حيث ان الحماض الدهنيه و انزيمات الفواكه يعيد المواد المغذيه الي جلدك
    Beyaz balık, özel hamburger falan sevmeyenler ufak sandviçler ve meyve salataları istiyorlar. Open Subtitles الذين لا يريدون السمك الأبيض المسطح والهامبورغر المميز يريدون الشطائر التي لدي وسلطة الفواكه
    Ekim ayı geldi, patates ve meyve topladım. Open Subtitles في أكتوبر كنت أحصد البطاطا و الفاكهة
    ve meyve mi soyuyorsun, ha? Open Subtitles إذاً قم أنت بتقطيع المانجا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more