Hepimiz müzik bağımlısıydık, Karen ve Mike'ın birlikte şarkı kayıtları bile vardı. | TED | جميعنا خبراء موسيقى، وقد سجل مايك وكارن أغنيات معًا. |
Ertesi sabah, iki memur evime geldi ve Mike'ın arabasının köprünün altında bulunduğunu söyledi. | TED | وفي الصباح التالي ، أتى ضابطان إلى منزلي وأبلغوني بأن سيارة مايك كانت واقفة بالقرب من الجسر |
Biraz yardıma ihtiyacım var ve Mike'ın aklı Cowan denen adama takılmış durumda. | Open Subtitles | أحتاج لبعض المساعدة، وعقل مايك كله مشغول على كوان |
Yedi dikişim ve Mike'ın parmak izine sahip bir bıçağım var. | Open Subtitles | .. تمّ تقطيبي سبعة غرز .. "ويوجد سكّين عليه بصمات "مايك |
Dennis beni bir ceset torbasıyla terketti, ve Mike'ın babası da Chrysler Imperial'e bowling ödülünü kutlamak için tuttuğu bir fahişeyi alarak. | Open Subtitles | دينيس غادر في كيس جثة ووالد مايك غادر بطريقة استبدادية مع جائزته للبولينغ وعاهرته المخربة للبيوت |
Hanımefendi, söylemek istiyorum ki Amy'nin berbat ifşa politikasını ve Mike'ın güvenlik gafını düzeltmek için elimden gel her şeyi yapacağıma söz veriyorum. | Open Subtitles | سيدتي، أنا فقط أُريدُ أن أقَول أني أعدك بعمل كل ما اقدر عليه لإصلاح ما أفسدته أيمي بسياسة الكشفِ الكاملةِ وحماقة أمنِ مايك. |
Lynette, Susan ve Mike'ın düğün resimlerine bakarken, onların evliliklerinin trajik sonunu düşündü. | Open Subtitles | عندما نظرت لينيت لصورة زفاف سوزان و مايك فكرت بالنهاية المأساوية لزواجهما |
Kimse etrafta yokken, Brittany ve Mike'ın sadece eğlencesine dans etmesi demektir. | Open Subtitles | و(بريتني) و(مايك) يرقصان فقط لأجل المتعة عندما لا يكون أي أحد بالجوار. |
Evet ve Mike'ın bana dediğine göre sen sözüne güvenilebilecek bir adammışsın. | Open Subtitles | أجل، ومن المعلومات التى أخبرنى بها "مايك"، أنت رجل جدير بالثقة |
Brandon'ım bir şişe viskiden ve Mike'ın arabasının arka koltuğundan yapardı. | Open Subtitles | عدة انجاب (براندون) كانت زجاجة من الويسكي والمقعد الخلفي لسيارة (مايك) |
Benim kalbimi alın ve Mike'ın içine koyun. | Open Subtitles | خذ قلبى وضعه فى مايك |
Ross ve Mike'ın ilk randevuları. | Open Subtitles | روس وتاريخ مايك الأول. |
Bir dahaki karşılaşmalarını... ve Mike'ın onu nasıl hatırlamaya başladığını... | Open Subtitles | .. وفكّر في المرّة التالية التي تقابلا بها وكيف (مايك) بدأ بالتعرّف عليه |
Bu arada, bu sabah Susan ve Mike'ın ilişkilerinin uzun sürmeyeceğinden bahsediyordum ya. | Open Subtitles | بالمناسبة، هذا الصباح عندما قلت أن علاقة (مايك) و(سوزان) لن تدوم؟ |
Tina ve Mike'ın Asyalı beraberlikleri daha da güçleniyor. | Open Subtitles | كل يوم , انشطار (مايك) و (تينا) الآسيوي يقوى |
- Anlıyorum ve Mike'ın oğlunun tedavisinin devam etmekte olduğunu da anlıyorum ve Harris detoks için son kuvvetli ilaçlarımızı kullanıyor. | Open Subtitles | وافهم أيضاً أن ابن (مايك) مازال يُعالج و (هاريس) يستعمل آخر جرعات الدواء التي لدينا في عملية الإستخلاص |
ve Mike'ın üç ayrı spermi de bu üç yumurtayı birden döllemiş. | Open Subtitles | و كان لـ(مايك) ثلاث حيوانات منوية لقّحت البويضات الثلاث كلها. |
Harvey ve Mike'ın sorununun bizim sorunumuz olmadığını söyledik ama Louis Mike'ı çalıyor. | Open Subtitles | انظرِ، أعلم أنّنا قلنا (أنّه لاعلاقة لنا بـ مشلكة (هارفي)، و (مايك (ولكنّ، (لويس) يقوم بسرقة (مايك |
Brandon'ı Mike'ı ve Mike'ın yeni sevgilisini yemeğe davet ettim. | Open Subtitles | لقد دعوت (براندون) و (مايك) وحبيبة (مايك) الجديدة للعشاء |
Kemirme kemiğini, oyuncağını ve Mike'ın ayakkabısını aldım. | Open Subtitles | هنا عظمتك المطاطية والوحش المطاطي وحذاء (مايك) المطاطي |