Calista seninleydi, orada senin yanındaydı ve o kadın olayların içine sıçtı. | Open Subtitles | هل كان لديك كاليستا، وقالت انها كانت على حق هناك معك وتلك المرأة... أنها استغل هذا الامر. |
Sadece ben ve o kadın. | Open Subtitles | إلا أنا وتلك المرأة. |
Tietjens ve o kadın, İskoçya'dan gelen tren delermiş. | Open Subtitles | تيجنز وتلك المرأة على القطار قادمون من أسكوتلندا ! |
Her iyi erkeğin arkasında bir kadın vardır, ve o kadın Martha Washington'dı ve her gün, George eve geldiğinde koca bir pipe dolusu otla onu bekliyor olurdu, kapıdan girer girmez. | Open Subtitles | وراء كل عظيم امرأة ، وتلك المرأة (كان اسمها (مارثا واشنطون وكل يوم عندما يرجع (جورج) للبيت كانت تحتفظ بكمية كبيرة من الحشيش له فور رجوعه للمنزل |
David ve o kadın parka doğru yürüyorlardı. | Open Subtitles | ديفيد و تلك المرأة يتنزهون فى الحديقة |
Van Ronkel, Bliss. ve o kadın. | Open Subtitles | ،(فان رونكيل)، (بليس) وتلك المرأة |
Sen ve o kadın... | Open Subtitles | .... انت وتلك المرأة |
Po'ya da ve o kadın kimse ona da. | Open Subtitles | بالنسبة لـ(بو) وتلك المرأة أياً كانت |
O adam ve o kadın... | Open Subtitles | .... ذلك الرجل وتلك المرأة |
Ama sarayda büyük devler var ve o kadın! | Open Subtitles | لكن هناك عمالقة فى القصر و تلك المرأة |
Aman Tanrım, baban buradaydı. - ve o kadın vardı. | Open Subtitles | يا إلهي، أبوك و تلك المرأة |