"ve o zaman" - Translation from Turkish to Arabic

    • وحينها
        
    • و عندها
        
    • وعندئذ
        
    • وذلك عندما
        
    • وعندما اختفت
        
    Ama tereddüt edersen, kaçabilir... Ve o zaman nimet senin için sonsuza dek kaybolur. Open Subtitles ..لكن إذاتردّدت،فقديهرب. وحينها ستضيع البركة إلى الأبد.
    Ve o zaman anlayacaksın, zafere giden kutsal yolu ben izliyorum. Open Subtitles وحينها ستفهم بأنّني بالفعل أتبع السبيل المقدّس، سبيل النصر
    Evet, belki, Ve o zaman şükredecek bir şeyim olur. - Kapa çeneni. Open Subtitles نعم ربما وحينها سأجد ما اشكر من اجله حسنا اسكت
    Teklif ederken elini sallayacak, ...Ve o zaman şampanyayı götüreceğim. Open Subtitles .. عندما يسأل سيلوح و عندها سأقدم الشمبانيا
    Ve o zaman, garanti veriyorum ben ve vatansever dostlarım bir daha geldiklerini görmeyeceğiz. Open Subtitles وعندئذ ، أؤكد لك أنني وأصدقائي الوطنيين لن نسمح بدخول أحد بعد ذلك
    Evet Ve o zaman hata yapmaya başlarlar. Open Subtitles نعم، هم يَعملونَ، وذلك عندما يَرتكبونَ الأخطاءَ.
    Senin ilahilerini dinleyip dururlarsa, onları kuyuya sokamayız Ve o zaman da kuyu üretim yapamaz ve etrafa altın saçamaz. Open Subtitles ولا يمكنهم الراحة إن كانوا سيأتون هنا للاستماع لإنجيلك وحينها لا يمكن للبئر أن تنتج وتفيض ذهباً بالأرجاء
    Yakında, yavru gelincikler kendi başlarına avlanmaya başlayacak Ve o zaman bu atletik becerileri hayati önem kazanacak. Open Subtitles وقريبا على صغار القاقم أن تصطاد لنفسها وحينها ستكون هذه المهارات الرياضية حاسمة
    Onu öldürdüğünden dolayı vicdan azabı çektiğini söyledi Ve o zaman fark ettim ki elimde böyle bir güç var ama ben kullanmıyorum. Open Subtitles قالت أنّكِ تتحمّلين كامل الذنب عن قتلها وحينها أدركت أنّي أمتلك كلّ هذه القدرة وتجاهلتها
    Göz takip teknolojisi ve konuşma aracı ile konuşuyor ve biz akciğerlerine bakıyoruz çünkü zamanla diyaframı da tükenecek Ve o zaman yapay solunum cihazına bağlayıp bağlamamak kararı verilecek. TED ويتكلم باستخدام تكنولوجيا ملاحقة العين وجهاز توليد الكلام وكنا نراقب رئتيه لان حجابه الحاجز سيتوقف يوما ما وحينها سيتخذ قرار وضعه على جهاز تنفس صناعي او لا
    Ve o zaman, "Gündüzsüz bir gece, gecesiz bir gün." Open Subtitles وحينها" ليل بدون نهار ٍ، ونهار ٍ دون ليل ٍ..."
    Neredeyse siyah olur Ve o zaman... Open Subtitles وحينها يصبح لونه أسود بعدذلك..
    Kullanmaktan vazgeçtim. Ve o zaman onları ilk kez görmeye başladım. Open Subtitles لذا توقفت عن إستعمالها, وحينها بدأت أراهم...
    Ve o zaman emin olursunuz. Open Subtitles وحينها ستكونين متأكدة من وجوده
    Ve bence bu büyülediğim kağıda dokunmasını sağlayabilirsem büyülü olduğunu öğreneceğim, Ve o zaman iş üstünde olduğumu bileceğim. Open Subtitles و أعتقد أنه إذا جعلته يمسك الورقة التي سحرتها سأعلم إذا كان ساحراً . و عندها سأعلم أنني سأجد شيئاً
    Ucuz emlak reklamlarını takip edersin. Alıp daha kârlı satar Ve o zaman para kazanırsın. Open Subtitles تبدأ بنشر إعلانات عقاريّة رخيصة تقلبها و عندها تجني المال
    Ve o zaman da yerini bulacağız, en azından bir başlama noktamız olacak. Open Subtitles و عندها سيكون لدينا موقعه أو على الأقل نقطة بداية
    Belki bir gün tekrar doktor olmak isteyebilirsin Ve o zaman MCATs sınavına girmediğin için pişman olacaksın. Open Subtitles قد تقرر أنك تريد أن تصبح كذلك لاحقًا وعندئذ سوف تندم على عدم دخول الاختبار
    Ve o zaman onu geri getirmek imkânsız olabilir. Open Subtitles استعادته المستحيل من سيكون وعندئذ
    Ve o zaman iççamaşırı çıktı. Open Subtitles وذلك عندما الملابس الداخلية إنفصلتْ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more