"ve onu" - Translation from Turkish to Arabic

    • و لم
        
    • وقام
        
    • ولم
        
    • ومن
        
    • و لن
        
    • ووضعه
        
    • وجعلته
        
    • وجعلتها
        
    • و سوف
        
    • به و
        
    • و قام
        
    • و يجب
        
    • وآذاه
        
    • و قمت
        
    • وقاموا
        
    Çocuklarınızı Chuck E. Cheese'e götürdünüz ve onu öpmedin bile. Open Subtitles أخذتم أطفالكم إلى تشوك إي تشيز و لم تقبلها حتى
    Sonuç, biri buraya geldi ve onu öldürdü bütün her şeyin tek açıklaması. Open Subtitles الاستنتاج، أن شخص ما اقتحم المكان هنا وقام بقتله هو التفسير الوحيد لجميع الحقائق
    Ama korktun ve onu kendinden uzaklaştırdın ve sonra da kaçtın ve çok geç olana kadar da kaçmaktan vazgeçmedin. Open Subtitles لكنك كنت خائفاً , لذا فقد دفعتها جانباً وبعدها ركضت ولم تستطيع التوقف عن الركوض حتى أصبح الوقت متأخراً للغاية
    Yani büyük ihtimalle komşularını tanımıyordu ve onu kontrol etmeyi düşünmezlerdi. Open Subtitles لذا فهي لم تتعرف على الجيران ومن المستبعد ان يطمئنوا عليها
    Sonunda bir kız buldum ve onu benden almana izin vermeyeceğim. Open Subtitles انا اخيراً حصلت على فتاة و لن ادعك تأخذها بعيداً عني
    "Tanrı'nın kanunu insanı aldı ve onu Bahçe'ye koydu. Open Subtitles الإله اخذ الرجل ووضعه في الحديقة ليحرثها ويرعاها
    Ben biraz gergindim, ve onu durmadan dondurdum. Open Subtitles ولقد كنت مُتوتِرة، وجعلته متجمداً نوعاً ما
    Sırf üzerinde çok uğraştığı bir şeyi mahvettiğim ve onu... Open Subtitles فقط لأنني حطمت شيئاً إجتهدت هي في صنعه وجعلتها تبكي
    Oğlumun nerede olduğunu bulacak ve onu buraya geri getireceksin. Open Subtitles عليك أن تجد مكان ابني و سوف تعيده إلى هنا
    Fakat hala yapabileceğin son bir şey var ve onu da doğru yapsan iyi olur çünkü benim olanı alana kadar rahat etmiyeceğim. Open Subtitles لكن هناك شيء أخير واحد مازال عليك القيام به و الأفضل أن تفعله بشكل صحيح لأني لن أستريح حتى أسترد الذي لديه بشكل شرعي لي
    Çocuklarinizi Chuck E. Cheese'e götürdünüz ve onu öpmedin bile. Open Subtitles أخذتم أطفالكم إلى تشوك إي تشيز و لم تقبلها حتى
    Brighton'da erkek kardeşi var ve onu 5 yıldır görmemiş. Open Subtitles لديها أخ في برايتون و لم تره منذ خمس سنوات
    Ama sana şunu söyleyebilirim ki üç yıldır bu adam için çalışıyorum ve onu daha önce hiç bu kadar heyecanlı görmemiştim. Open Subtitles لكن سأخبرك بأمر , لقد قمت بالعمل .. مع هذا الرجل منذ 3 أعوام . و لم يسبق أن رأيته بهذا التحمس
    Kesin zenci gecenin bir vakti gelmiş ve onu çalmıştır. Open Subtitles اوه, ربما زنجى أتي في منتصف الليل وقام بسرقته اوه, ربما زنجى أتي في منتصف الليل وقام بسرقته
    Oğlumun hiç bir suçu yoktu ve onu bir polis vurdu. Open Subtitles ابني لمْ يكن مُذنباً بشيءٍ، وقام شرطيّ بإردائه.
    Çocuklar buraya her gece geliyorlar ve onu şimdi fark ediyorlar. Open Subtitles يأتي الأطفال في كلّ ليلة إلى هنا ولم يلاحظوه إلاّ الآن؟
    Kadın, adamı baştan çıkardı ve onu protein içeceğiyle zehirleyerek öldürdü. Open Subtitles تقوم بإغوائه، ومن ثمّ قتله عن طريق إطعامه بمخفوق البروتين المسموم.
    Bu hayatımın en güzel günü ve onu unutmana izin vermeyeceğim. Open Subtitles هذا أفضل يوم على الإطلاق و لن أدعك تنسى ذلك أبداً
    Muhtemelen uyuşturucu bağımlısıydı ve onu tekrar koltuna koydu beni arabayı başkasının kullandına dair kandırmaya çalışıyor. Open Subtitles من المحتمل أنه خاف ووضعه بالمقعد الخلفى بمحاولة جعلى أفكر بوجود أحد آخر يقود
    ve onu da birisine bağlanmaktan öylesine korkar hale getirdi ki hayatına girip çıkan güzel kızların haddi hesabı yok. Open Subtitles وجعلته خائف جدا من العلاقه الحميمه بأنه صار لديه جدول لانهائي من الفتيات يدخلن ويخرجن من حياته
    Çünkü anneme Cameron'ı özlediğimi söyledim ve onu ağlattım. Open Subtitles لأنني قلت لأمي أنني أفتقد كاميرون وجعلتها تبكي
    Yani, bu uğurda daha fazla zaman harcanması gerektiğini düşünmekteyim. Baxter gibi robotlar üzerinde ve günlük hayatımızda Baxter gibi robotlardan yardım alma konusunda. Baxter burada ve onu görüyorsunuz. TED و اعتقد أننا سنمضي أوقاتاً أكثر مع روبوتات مثل باكستر والعمل معهم في حياتنا اليومية و سوف هنا , باكستر أنه جيد
    Ama şimdi gerçekten anladım ve onu yapmak için yedi gün bekleyecek olmamıza seviniyorum. Open Subtitles لكن الآن أستمتع حقـا بالقيـام به و أنا سعيد أننـا سننتظر سبعة أيـام لنفعلهـا
    Mülk sahibi ona kirayı yetiştirmesi için zaman vermedi ve onu arazisinden çıkardı. Open Subtitles و المالك لم يعطه الوقت لكي يقوم بالتسديد و قام بطرده من منزله
    Ve dediğim gibi, teorinin biyolojik açıdan eksiksiz olması lazım; sınanabilir olmalı ve onu kurabilmeniz lazım. TED و كما قلت, النظرية يجب أن تكون دقيقة بيولوجياً, يجب أن تكون قابلة للاختبار و يجب أن تكون قابلة للبناء.
    Bu çocuk iş arkadaşlarımdan birine saldırdı ve onu yaraladı. Open Subtitles فتى المذبح هذا قد هاجم واحداً من مساعدى وآذاه بشدة
    Hiç yaşam sinyali yoktu, bu yüzden buraya getirdim ve onu kontrol ettim. Open Subtitles لم تظهر أي علامات حيوية لذلك أحضرتها إلى هنا و قمت بمراقبتها
    Akıl sağlığı nedeniyle suçlu bulunmamış ve onu bir akıl hastanesine göndermişler. Open Subtitles لقد وُجد غير مُذنب بسبب الجنون، وقاموا بإرساله إلى مصحّة للمرضى العقليين.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more