Çocuklarınızı Chuck E. Cheese'e götürdünüz ve onu öpmedin bile. | Open Subtitles | أخذتم أطفالكم إلى تشوك إي تشيز و لم تقبلها حتى |
Sonuç, biri buraya geldi ve onu öldürdü bütün her şeyin tek açıklaması. | Open Subtitles | الاستنتاج، أن شخص ما اقتحم المكان هنا وقام بقتله هو التفسير الوحيد لجميع الحقائق |
Ama korktun ve onu kendinden uzaklaştırdın ve sonra da kaçtın ve çok geç olana kadar da kaçmaktan vazgeçmedin. | Open Subtitles | لكنك كنت خائفاً , لذا فقد دفعتها جانباً وبعدها ركضت ولم تستطيع التوقف عن الركوض حتى أصبح الوقت متأخراً للغاية |
Yani büyük ihtimalle komşularını tanımıyordu ve onu kontrol etmeyi düşünmezlerdi. | Open Subtitles | لذا فهي لم تتعرف على الجيران ومن المستبعد ان يطمئنوا عليها |
Sonunda bir kız buldum ve onu benden almana izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | انا اخيراً حصلت على فتاة و لن ادعك تأخذها بعيداً عني |
"Tanrı'nın kanunu insanı aldı ve onu Bahçe'ye koydu. | Open Subtitles | الإله اخذ الرجل ووضعه في الحديقة ليحرثها ويرعاها |
Ben biraz gergindim, ve onu durmadan dondurdum. | Open Subtitles | ولقد كنت مُتوتِرة، وجعلته متجمداً نوعاً ما |
Sırf üzerinde çok uğraştığı bir şeyi mahvettiğim ve onu... | Open Subtitles | فقط لأنني حطمت شيئاً إجتهدت هي في صنعه وجعلتها تبكي |
Oğlumun nerede olduğunu bulacak ve onu buraya geri getireceksin. | Open Subtitles | عليك أن تجد مكان ابني و سوف تعيده إلى هنا |
Fakat hala yapabileceğin son bir şey var ve onu da doğru yapsan iyi olur çünkü benim olanı alana kadar rahat etmiyeceğim. | Open Subtitles | لكن هناك شيء أخير واحد مازال عليك القيام به و الأفضل أن تفعله بشكل صحيح لأني لن أستريح حتى أسترد الذي لديه بشكل شرعي لي |
Çocuklarinizi Chuck E. Cheese'e götürdünüz ve onu öpmedin bile. | Open Subtitles | أخذتم أطفالكم إلى تشوك إي تشيز و لم تقبلها حتى |
Brighton'da erkek kardeşi var ve onu 5 yıldır görmemiş. | Open Subtitles | لديها أخ في برايتون و لم تره منذ خمس سنوات |
Ama sana şunu söyleyebilirim ki üç yıldır bu adam için çalışıyorum ve onu daha önce hiç bu kadar heyecanlı görmemiştim. | Open Subtitles | لكن سأخبرك بأمر , لقد قمت بالعمل .. مع هذا الرجل منذ 3 أعوام . و لم يسبق أن رأيته بهذا التحمس |
Kesin zenci gecenin bir vakti gelmiş ve onu çalmıştır. | Open Subtitles | اوه, ربما زنجى أتي في منتصف الليل وقام بسرقته اوه, ربما زنجى أتي في منتصف الليل وقام بسرقته |
Oğlumun hiç bir suçu yoktu ve onu bir polis vurdu. | Open Subtitles | ابني لمْ يكن مُذنباً بشيءٍ، وقام شرطيّ بإردائه. |
Çocuklar buraya her gece geliyorlar ve onu şimdi fark ediyorlar. | Open Subtitles | يأتي الأطفال في كلّ ليلة إلى هنا ولم يلاحظوه إلاّ الآن؟ |
Kadın, adamı baştan çıkardı ve onu protein içeceğiyle zehirleyerek öldürdü. | Open Subtitles | تقوم بإغوائه، ومن ثمّ قتله عن طريق إطعامه بمخفوق البروتين المسموم. |
Bu hayatımın en güzel günü ve onu unutmana izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | هذا أفضل يوم على الإطلاق و لن أدعك تنسى ذلك أبداً |
Muhtemelen uyuşturucu bağımlısıydı ve onu tekrar koltuna koydu beni arabayı başkasının kullandına dair kandırmaya çalışıyor. | Open Subtitles | من المحتمل أنه خاف ووضعه بالمقعد الخلفى بمحاولة جعلى أفكر بوجود أحد آخر يقود |
ve onu da birisine bağlanmaktan öylesine korkar hale getirdi ki hayatına girip çıkan güzel kızların haddi hesabı yok. | Open Subtitles | وجعلته خائف جدا من العلاقه الحميمه بأنه صار لديه جدول لانهائي من الفتيات يدخلن ويخرجن من حياته |
Çünkü anneme Cameron'ı özlediğimi söyledim ve onu ağlattım. | Open Subtitles | لأنني قلت لأمي أنني أفتقد كاميرون وجعلتها تبكي |
Yani, bu uğurda daha fazla zaman harcanması gerektiğini düşünmekteyim. Baxter gibi robotlar üzerinde ve günlük hayatımızda Baxter gibi robotlardan yardım alma konusunda. Baxter burada ve onu görüyorsunuz. | TED | و اعتقد أننا سنمضي أوقاتاً أكثر مع روبوتات مثل باكستر والعمل معهم في حياتنا اليومية و سوف هنا , باكستر أنه جيد |
Ama şimdi gerçekten anladım ve onu yapmak için yedi gün bekleyecek olmamıza seviniyorum. | Open Subtitles | لكن الآن أستمتع حقـا بالقيـام به و أنا سعيد أننـا سننتظر سبعة أيـام لنفعلهـا |
Mülk sahibi ona kirayı yetiştirmesi için zaman vermedi ve onu arazisinden çıkardı. | Open Subtitles | و المالك لم يعطه الوقت لكي يقوم بالتسديد و قام بطرده من منزله |
Ve dediğim gibi, teorinin biyolojik açıdan eksiksiz olması lazım; sınanabilir olmalı ve onu kurabilmeniz lazım. | TED | و كما قلت, النظرية يجب أن تكون دقيقة بيولوجياً, يجب أن تكون قابلة للاختبار و يجب أن تكون قابلة للبناء. |
Bu çocuk iş arkadaşlarımdan birine saldırdı ve onu yaraladı. | Open Subtitles | فتى المذبح هذا قد هاجم واحداً من مساعدى وآذاه بشدة |
Hiç yaşam sinyali yoktu, bu yüzden buraya getirdim ve onu kontrol ettim. | Open Subtitles | لم تظهر أي علامات حيوية لذلك أحضرتها إلى هنا و قمت بمراقبتها |
Akıl sağlığı nedeniyle suçlu bulunmamış ve onu bir akıl hastanesine göndermişler. | Open Subtitles | لقد وُجد غير مُذنب بسبب الجنون، وقاموا بإرساله إلى مصحّة للمرضى العقليين. |