"ve petrol" - Translation from Turkish to Arabic

    • النفط
        
    • والبترول
        
    • للنفط
        
    • والنفط
        
    İşgal Et protestolarını, sarpa saran borç krizlerini, artan eşitsizliği, paranın politika üzerindeki etkisini, kaynak sıkıntılarını, gıda ve petrol fiyatlarını görüyoruz. TED نرى احتجاجات الاحتلال، نرى أزمات الديون المتصاعدة، نرى التباين المتزايد نرى تأثير المال على السياسة، نرى القيود على الموارد، أسعار النفط والغذاء.
    BP petrol sızıntısı olduğunda, MIT de çalışıyordum ve petrol sızıntısını temizleyecek bir teknoloji geliştirme konusunda görevlendirilmiştim. TED حين حدث تسرب نفط بريتيش بتروليوم، كنت أعمل في إم آي تي، وقد كنت مسؤولا عن تطوير تقنية لتنظيف بقعة النفط.
    Bu yüzden hayalimdeki işten istifa ettim ve New Orleans'a taşındım ve petrol sızıntısı nasıl oluşur üzerine çalışmaya devam ettim TED وبالتالي تركت مهنة أحلامي، وانتقلت إلى نيو أورلينز، واستمريت في دراسة كيفية حدوث بقع النفط.
    Kömür ve doğal gaz rüzgar ve güneşten daha ucuz, ve petrol biyoyakıtlardan daha ucuz. TED الفحم والغاز الطبيعي أرخص من الطاقة الشمسية وطاقة الرياح، والبترول أرخص من الوقود الحيوي.
    Görebileceğiniz gibi rezervlerimiz eskidikçe ve petrol aramak pahalılaştıkça kendi üretimimiz düşüyor. TED كما تلاحظون جميعا، إنتاجنا للنفط تناقص لأن مورادنا صارت قديمة وزادت تكلفة الاستخراج
    bu konuda da bir hikaye oluşturmaya çalışacağım ve petrol bunun için uygun bir başlama noktası. TED سأحاول جعلها قصة تدور حول الطاقة، والنفط هو نقطة بداية مريحة.
    Bu sorun kendi başına sürmüyor, ve konu yalnızca ExxonMobil ve petrol şirketleri de değil. TED المشكلة ليست بسبب شيء محدد، وليست في شركة اكسون موبيل ولا في شركات النفط.
    Ve onlar, mızrakları ve üflemeli silahlarıyla sismologları ve petrol arayıcılarını bölgeden uzak tutmayı başardılar. TED وقد أستطاعوا ان يبقوا .. علماء الأرض و عمال النفط بعيداً بواسطة حرابهم و بنادقهم
    Bu süreç silahlı kuvvetler tarafından da hızlandırılabilir, silahlı kuvvetler bunu, muharebe etkinliğini arttırmak ve petrol yüzünden olacak çatışmaları önlemek amacıyla yapabilir. TED سيقوم الجيش بتحفيز هذه العمليه لأسبابه الخاصة في تفعيل المكافحة و منع نشوب الصراعات ولا سيما على النفط.
    Nakliye, sigorta ve petrol arama işleriyle uğraşıyor. Open Subtitles إنه يعمل في شركة تأمينات السفن الباحثة عن النفط
    İnşaat ve petrol kuyusu açtırma masraflarını ödemek için gereksiz şeyleri kaldırmak zorundayız. Open Subtitles لدفع أجرة البناء وعملية الحفر لإستخراج النفط علينا اقتصاص الميزانية من الموسيقى
    ve petrol paran da kalmayacak. Hollywood'a hoş geldin. Open Subtitles و لن يكون لديك أي من أموال النفط مرحبا بك في هوليود
    Bu kuyu da düzgün bir şekilde güvence altına alacağız Bir üretim platformu gelmeden önce Hemen peşimize düşer ve petrol pompalamaya başlar. Open Subtitles سنقوم بتأمين سلامة البئر لمنصة الأنتاج بعدما نبدأ بعملية ضخ النفط.
    Kömür ve petrol endüstrileri geçen yıl temiz kömür fikrini yaymak için çeyrek milyar dolar harcamışlardır; bu zırvalıktır. TED وقطاع صناعة الفحم والبترول صرفوا ربع مليار دولار في تقويم السنة الماضية يروجون للفحم النظيف، الذي هو تناقض.
    Şimdi, günümüzde, her şey dini inanış ve petrol üstüne. Open Subtitles الأمر الآن أصبح متعلق ... بالأديان والبترول
    Şimdi, günümüzde, her şey dini inanış ve petrol üstüne. Open Subtitles الأمر الآن أصبح متعلق ... بالأديان والبترول هذا هو هدف الجميع
    Ve kendi kendime düşündüm, peki, bu benim ömrümden daha fazla ve petrol hakkındaki tahminlerden çok, çok fazla. TED وقلت في نفسي، حسنا، هذا أكثر مما توقعته. ويعتبر هذا رقم أكبر من المتوقع بالنسبة للنفط .
    Potansiyel balık, gaz ve petrol kaynakları burayı stratejik ve politik açıdan önemli bir hale getirmektedir. Open Subtitles الإحتياطيات المحتملة من الاسماك والنفط والغاز جعل كل واحد الاستراتيجيه والمنطقة بأكملها أصبحت بقعة ساخنة سياسية
    Batı ülkeleri kalkınma sürecinde enerjiye çok fazla ihtiyaç duydular kömür ve petrol yakarak zengin oldular. Open Subtitles تطورت الدول الغربية بالاستخدام المكثف للطاقة وأصبحت غنية بحرقها للفحم والنفط
    Hazine spekülasyonla ilgili olarak ve petrol ve emlak sektörlerinde güven artırıcı ne yapabileceklerine dair bankalarla görüşmeler yapıyor. Open Subtitles ان وزارة الخزانة تتكلم مع البنوك عن المضاربة فى البرصة وما يستطيعوا ان يفعلوا لتعزيز الثقة فى مجالى الاسكان والنفط

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more