İkincisi iyi şans için. Üçüncüsü, barış ve refah için. | Open Subtitles | والثانيه ، لحسن الحظ ، والثالثة للسلام والرخاء. |
Huzur ve refah içinde yeni bir çağı selamlıyoruz. | Open Subtitles | دعونا نرحب بفترة جديدة من السلام والرخاء. |
Yeni kralın olgunluk dönemini görmesini ve Fransa'nın barış ve refah içinde olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أنوي رؤية الملك الجديد من خلال نضجه وجعل فرنسا سالمة ومزدهرة. |
Bu kooperatifler kolektivist, temiz, eşitlikçi ve refah bir ortamla yeni toplumun temelleri olacaktı. | Open Subtitles | إن الجمعيات هذه عِماد مجتمع جديد جماعية, غير فاسدة, متساوية ومزدهرة... |
Führer'in barış ve refah hakkındaki vaadleri çöktü ve yıkım dışında geride hiçbir şey bırakmadı. | Open Subtitles | وعود الفيورر عن السلام و الرخاء الإقتصادي دُمِرت و ما تركت شيئاً سوى الدمار |
Bunların hepsi barış ve refah düzeninin birer parçası. | TED | كل تلك العناصر من أجل إحلال السلام والازدهار. |
Tüm kalbimle Kral'ın günahları için dua etmenizi sizinle sağlık ve refah içinde uzun yıllar yaşamasını dilerim. | Open Subtitles | أطلب منكم من كل قلبي أن تصلوا لسمو الملك وأن يعيش طويلا معكم في صحة وإزدهار |
Tarım toplumlarında yağmurun bereket ve refah getirmesi için, hareketlerle yapılan bir dua biçimi olarak geliştirildi. | TED | تم تطويره كحركة للصلاة للأمطار و الخصوبة والإزدهار الذي يعني المجتمع الزراعي |
Dengeli ve refah seviyesi yüksek bir ülke için gerekli olan, enstitüleri ve toplulukları inşa edemezsin onlarla. | TED | لايمكنها بناء والمؤسسات والمجتمعات من الضروري جدا لبلد مستقل ومزدهر. |
Aramızdaki yeni bir barış ve refah çağı için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | أتطلع لعصر جديد من السلام والرخاء بيننا |
Hepimiz aynı şeyi istiyoruz, huzur ve refah. | Open Subtitles | ومرادنا واحد، إرساء السلام والرخاء. |
Asırlar süren barış ve refah Demir Taht'ta oturan bir Targaryen ve Kuzey'in Koruyucusu görevinde bir Stark ile sağlandı. | Open Subtitles | قرون من السلام والرخاء كان فيها فرد من آل (تارغاريان) يتربع على العرش وفرد من آل (ستارك) يخدمه كحاكم للشمال |
Gotham'da iş imkânları ve refah tarihi bir artış gösterdi ve vatandaşlar bunun keyfini çıkarıyor. | Open Subtitles | بينما تتمتع (غوثام) بفترة تاريخية في نمو فرص العمل والرخاء |
Şimdi bana şükret ki, Bayan Lonnigan uzun ve refah içinde yaşadı. | Open Subtitles | والفضل لي, السيّدة (لوننغان) عاشت حياة طويلة ومزدهرة |
Uzun ve refah dolu bir yaşam sürebilirsiniz. | Open Subtitles | يمكنك عيش حياة طويلة ومزدهرة |
Huzur ve refah vardı. | Open Subtitles | مسالمة ومزدهرة |
Bu şehrin halkına bu anıtı armağan ediyoruz: "Barış ve refah" | Open Subtitles | إلى الناس فى المدينه نحن نهب هذا النصب التذكارى ( السلام و الرخاء ) |
Bu şehrin halkına bu anıtı armağan ediyoruz: "Barış ve refah" | Open Subtitles | إلى الناس فى المدينه نحن نهب هذا النصب التذكارى ( السلام و الرخاء ) |
Barış ve refah dolu bir gelecek! | Open Subtitles | عصر السلام و الرخاء |
Çocuğu reşit olduğunda, mutluluk ve refah getirmesi için ona geri getireceğine söz verdi. | TED | وعد بأن يعود عندما يصل الطفل للبلوغ، ليجلب له السعادة والازدهار. |
Wayne ismi; büyüme, güç ve refah kelimeleriyle eş anlamlı. | Open Subtitles | اسم واين هو مرادف لل النمو والقوة والازدهار. |
Huzur ve refah içindeki Nassau'ya. | Open Subtitles | من أجل إستقرار وإزدهار (ناسو) |
Birlikte Cumhuriyete barış ve refah getireceğiz. | Open Subtitles | معاً سنجلب السلام والإزدهار للجمهورية. |
Herkese aydın bir gelecek ve refah diliyorum. | Open Subtitles | أتمنى للجميع مستقبل مشرق ومزدهر |