"ve sıcaklık" - Translation from Turkish to Arabic

    • والحرارة
        
    • والدفء
        
    • ودرجة
        
    Eski kaşifler haritaların dışındaki bölgelere yelken açtılar, ve bilinen zaman Ve sıcaklık kurallarının askıya alındığı bir bölgeyle karşılaştılar. TED ولكن المستكشفون الاوائل قاموا بعبور حدود الممكن لكي يجدوا مكاناً تكون فيه قواعد الوقت .. والحرارة شبه متوقفة وعاجزة
    Demir yoğunluğu Ve sıcaklık profilleri, hepsi tutarlı. Open Subtitles تركيز الحديد, مقياس الكثافة والحرارة ثابتة كلها.
    Yıldızların temel olarak gezegenlerde atmosferik kaçışı oluştumasının sebebi yıldızların gezegenlere parçacık, ışık Ve sıcaklık vermesidir bu da atmosferin kaçmasına sebep olabilir. TED العامل الرئيسي لكون النجوم تسبّبْ هروب الغلاف الجوي من الكواكب هو أن النجوم تمد الكواكب بالجسيمات والضوء والحرارة والتي يمكن أن تُؤَدي إلى هروب الغلاف الجوي.
    Hidrojeni 10 milyon dereceye kadar ısıtırsanız yıldızların parlamasını sağlayan bir enerji çıkmaya başlar ve evrene ışık Ve sıcaklık verir. Open Subtitles سخن الهيدروجين إلى حوالي عشرة ملايين درجة مئوية وسيبدأ بانتاج الطاقة التي تجعل النجوم تشع . و تمد الكون بالضوء والدفء
    Diğer iki önemli bileşen ise oksijen Ve sıcaklık. Open Subtitles هناك إثنان من المكونات الهامة وهي الاكسجين والدفء
    Şu an öğleden sonra Ve sıcaklık 30'lu rakamların sonlarında. Open Subtitles الآن بعد منتصف النهار بقليل ودرجة الحرارة ستزيد عن الثلاثينيات
    Su, hava Ve sıcaklık düşmanınızdır. Open Subtitles الهواء, والماء, والحرارة هم الاعداء
    Ve sıcaklık, Tanrım, sıcak! Open Subtitles والحرارة. يا إلهي. الحرارة.
    Atmosfer Ve sıcaklık uygun. Open Subtitles الغلاف الجوي والحرارة جيدتان
    Ve sıcaklık. Open Subtitles والحرارة.
    Acınılmayı ve hayalkırıklığı bekliyordum. Ama ben şefkat Ve sıcaklık gördüm ve bunun için sonsuza dek minnettarım. TED كنت أتوقع الشفقة وخيبة الأمل، ولكنني كنت أُظهر الشفقة والدفء الإنساني، كما أننى سأكون ممتناً للأبد لهذا التناول الأولي.
    Bu kadim yamalı biçimin oluşmasında başka etkenler de vardı, mesela sahanın topoğrafyası, kuzeye veya güneye bakması, bir sırtta veya vadi tabanında bulunması; yükseltisi, dağın ne kadar yukarısında olduğu ve hava şartları, bölgedeki kar ve yağmur miktarı, güneş ışığı Ve sıcaklık gibi şeyler. TED وعوامل أخرى كانت سبباَ في تشكيل هذه الرقعة التاريخية الطبوغرافيا مثالاً، هي ما إذا المكان متجهاً إلى الشمال أو الجنوب هل هو قمة سلسلة جبلية أو قاع واد والارتفاع هو كم يبلغ والمناخ هو ما إذا يهطل على المكان الكثير من المطر والثلج وضوء الشمس والدفء
    Bu dalış için hava Ve sıcaklık tükenince, ...Doug yaşam deliğine doğru yola çıkıyor. Open Subtitles بنفاد الهواء والدفء لهذه الغطسة، شقّ "دوغ" طريقه عائداً إلى حبل النجاة والسطح.
    Anne, süt, dil Ve sıcaklık. Open Subtitles الأم، الحليب واللسان، والدفء لقد عدت
    Bitki örtüsü Ve sıcaklık Shikinejima'yla aynı. Çok uzak olamaz. Open Subtitles النباتات ودرجة الحرارة مثل الذى فى شيكينجيما , لا يبدو انها جزيرة بعيدة
    Işık Ve sıcaklık her pencerenin mikroiklimine göre değişiyor, bu nedenle bir pencere çiftliğinin bir çiftçiye ihtiyacı var, ve pencere çiftliğine ne tür ekinler koyacağına ve yiyeceklerini organik bir şekilde besleyip, beslemeyeceğine karar vermeli. TED الآن الضوء ودرجة الحرارة تختلف مع المناخ المحلي لكل نافذة، لذلك مزرعة النافذة تتطلب مُزارعة، ويجب عليها أن تقرر ما نوع المحصول الذي ستضعه في مزرعة نافذتها، و سواء إذا ما ستقوم بتغذية غذائها عضويا وطبيعيا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more