"ve saatlerce" - Translation from Turkish to Arabic

    • لساعات طويلة
        
    • لساعات و ساعات
        
    • ساعات وساعات
        
    • وساعات وساعات
        
    Çocuklar ve saatlerce çalışmanın arasında, nefes alacak vakti yok. Open Subtitles لااه .. بين أطفالها و عملها لساعات طويلة
    Tek başına oturur... ve saatlerce dinlerdi. Open Subtitles ... أعتادت أن تجلس بمفردها ... لتسمعها لساعات طويلة
    Göçmenlere saldırdıklarını duydum onları öldürüyor, derilerini yüzüp giyiyor ve saatlerce ırzlarına geçiyorlarmış. Open Subtitles يقتلونهم و يسلخون جلودهم و يغتصبونهم لساعات و ساعات
    Ya ödünç verirsin, ya da Ajan Van Pelt, tabloyla beraber seni Sacramento'ya götürüp, orada alıkoyar ve saatlerce aklını uyuşturacak sorular sorar durur. Open Subtitles أعرها لي و إلاّ ستقوم العميلة (فان بيلت) بأخذكَ أنتَ و اللوحة "إلى "ساكرمَنتو ستبقيك هناك و تبدأ بطرح أسئلة مملة عليك لساعات و ساعات
    Bu insanları seyrediyordum, gelip önüme oturdular, ama bu pozisyona gelmek için saatlerce, saatlerce ve saatlerce beklemek zorundaydılar ve sonunda oturdular. TED كنت أشاهد هؤلاء الأشخاص، كان من الممكن أن يأتوا ويجلسوا أمامي، ولكن كانوا ينتظرون لمدة ساعات وساعات وساعات للجلوس في هذا المكان، وفي الأخير يجلسون.
    Muhteşem. İşte bu yetenek, sadece tek sesleri değil, aynı anda birden fazla notayı duyma yeteneği. Bütün bir orkestra çaldığında Derek, sen her bir notayı duyabiliyorsun ve saatlerce yapmış olduğun pratik sayesinde artık parçaları anında klavyede tekrar edebiliyorsun, sanırım kabiliyetinin temeli de bu. TED المدهش هو تلك القدرة على الاستماع لمجموعة من الأصوات في نفس الوقت، وليس لأصوات منفردة، فعندما تعزف كل الأوركسترا، فإنك قادر على سماع كل نغمة، صحيح دِيرِيك، وعلى الفور، بفضل ساعات وساعات من التدريب، تعزف تلك النغمات على مفاتيح البيانو، وأعتقد، أن هذا ما يشكل أساس كل قدراتك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more