Onun için saklanıyor. Nazik ve sabırlı olmalıyız. | Open Subtitles | وهذا ما جعله يقع أسفل السرير عليكي معاملته بلطف وصبر |
Derler ki; bir katır size tekme atma ayrıcalığına sahip olmak için istekli ve sabırlı bir şekilde yıllar boyu çalışır. | Open Subtitles | يقولون أن بغل مع عمل 10 سنوات برغبة وصبر مقابل إمتياز ركلك مرةً واحدة |
Sadece zamana ve sabırlı olmaya ihtiyacımız var. | Open Subtitles | ... إنّها مسألة وقت فحسب ! وصبر |
İşverenim her ne kadar adil ve sabırlı bir adam olsa da, genel anlamda yani ne zayıf ne de hafife alınacak bir adamdır. | Open Subtitles | فهو عادل وصبور وليس بالضعيف كالفتاة أو القوي كالرجل حتى تعبث معه |
Nazik ve sabırlı. | Open Subtitles | إنّه لطيف وصبور. |
Ve o gönül gerçekten çok geniş ve sabırlı bir gönül. | Open Subtitles | و هو قلب كبير و صبور بالفعل |
Yani planlı ve sabırlı. | Open Subtitles | مما يعني أنه متعمد و صبور |
Akıllı ve sabırlı. | Open Subtitles | -كلاّ. إنّه بارع وصبور . |