Aşka giden yolun tek yönlü olduğunu ve seksin o yol üzerindeki bir barikat olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لأن أساسا، قرّرت هذه الطريقة للحب. . مجرد شارع أحادي الإتجاه، والجنس ليس سوى حاجز طرق. |
Bence aşk ve seksin birbirine bağlı olması gerekmiyor, o yüzden benim için sorun yok. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد ان الحب والجنس يجب أن يكونا مرتبطان ببعضهما ولذلك فهذا عادي بالنسبة لي |
Veya arkadaşlığımızın ve seksin ve şu an bildiğimiz ve paylaştığımız her şeyin sonuna. | Open Subtitles | أو إلى النهاية الصداقة والجنس وكل شئ نعرفه حاليا ونشاركه |
Özür dilerim, mideni kaldırdığını biliyorum; ama pamuk şeker gibi taze ekmek gibi ve seksin ta kendisi gibi kokuyordu. | Open Subtitles | انا آسفه، اعلم بأن هذا يقزّزك لكن رائحته مثل حلوى القطن والخبز الطازج ...والجنس |
İstiridyeler ve seksin ortak bir şeyi var. | Open Subtitles | المحار والجنس لديهما شيء مشترك |