"ve sinirli" - Translation from Turkish to Arabic

    • وغاضب
        
    • وغاضباً
        
    • و غاضبة
        
    • وعصبية
        
    • ويبدو بأنهُ
        
    Ama eminim ki kimi zaman da hâlsiz ve sinirli olacak ve hayatımı mahvettiğimi düşüneceğim. Open Subtitles وأحياناً، أَنا متأكّدُ أنا سَأكُونُ مُنهَك وغاضب ويَعتقدُ بأنّني جَعلتُ فوضى كليّة مِنْ حياتِي.
    Gerçekten zor oldu. Depresyonda ve sinirli. Open Subtitles لقد كان صعب جداً ولقد كان مكتئباً وغاضب
    Max'in agresif ve sinirli olduğunu söylemiştin. Open Subtitles قلتِ بأنه كان عدواني وغاضب
    Daniel'ın bana karşı saldırgan ve sinirli olması için alkole ihtiyacı yoktu. Open Subtitles بأن دانييل لا يحتاج للكحول حتى يكون عنيفاً وغاضباً معي
    Bu onu kafası karışık ve sinirli yapar. Open Subtitles بل يجعله مشوشاً وغاضباً
    Kafanın ne kadar karışık olduğunu ve sinirli olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعلم كم أنتِ مشوشة و غاضبة الآن.
    Telefonda telaşlı ve sinirli bir şekilde geleceğini söyledi. Open Subtitles هناك انجيس ستيوارت اتصلت مهتاجة وعصبية هذا الصباح لتقول انها كانت قادمة
    Tanığın bir arkadaşına, sesi siyahi gibi olan yaşlı ve sinirli bir adamı duyduğunu söylediğini biliyoruz. Open Subtitles إننا نعرف بأن الشاهد أخبر صديقه بأنهُ سمع صوت صراخ رجل كبير ويبدو بأنهُ أسود.
    Büyük ve sinirli bir şey. Open Subtitles شيء كبير وغاضب.
    Büyük ve sinirli dedi. Open Subtitles إنَّهُ يقول كبير وغاضب.
    Hey, Jake, oldukça seksi ve sinirli bir yetkili geldi, Emniyet Müdür Yardımcısı Podolski. Open Subtitles مرحباً، جاك، يوجد موظف جذاب وغاضب للغاية هُنا (نائب مفوض الشرطة (بولدوسكي
    Cahil ve sinirli bir radyo programı sunucusuydu. Open Subtitles {\pos(192,210)} كان مقدم برنامج إذاعي جاهل وغاضب.
    William üzgün ve sinirli bir adamdı. Tam olarak şaşırmadım. Open Subtitles كان (ويليام) حزين وغاضب فلست متفاجأة تماماً
    Bu da beni tedirgin ve sinirli yapıyor. Open Subtitles و هذا يجعلني خائفة و غاضبة
    - Kaba ve sinirli yani? Open Subtitles صاخبة و غاضبة
    Nicholas daha fazla tedirgin ve sinirli olmaya başlamıştı ve gerçekten kaçacağını hissediyordum. Open Subtitles نيكولاس" أصبح أكثر هيجاناً وعصبية" وانا حقاً شعرت كانه سيهرب بعيداً
    Tanığın bir arkadaşına, sesi siyahi gibi olan yaşlı ve sinirli bir adamı duyduğunu söylediğini biliyoruz. Open Subtitles إننا نعرف بأن الشاهد أخبر صديقه بأنهُ سمع صوت صراخ رجل كبير ويبدو بأنهُ أسود.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more