"ve siyah" - Translation from Turkish to Arabic

    • وأسود
        
    • والأسود
        
    • و أسود
        
    • و سوداء
        
    • وسوداء
        
    • و الأسود
        
    • أسود و
        
    • و السوداء
        
    • والسود
        
    Yukarısı aşağısıydı ve siyah beyazdı. Open Subtitles أعني، فوق أسفل وأسود أبيض. أنا لا أعرف أين أقف أكثر.
    8 tane sarı ve siyah kablo var. Sadece 6 tane kırmızı, mavi ve siyah. Open Subtitles هناك ثمانية أسلاك أسود وأصفر, وفقط ستة أحمر,أزرق وأسود.
    Vendigo'yla, Kızıl ve siyah'ın gelişi hakkında efsaneler vardı. Open Subtitles توجد أساطير ويندجو الآتيه من اللون الأحمر والأسود
    - Tuhaf bir şekilde sakin ve siyah olduğundan sözetti. Open Subtitles كم كان هادئاً و أسود البشرة بشكل غريب
    Siyah deniz kabuğu yığınlarına benzeyen sert ve siyah boğumlar arıyorum. Open Subtitles ما أبحث عنه هو كتل ، صلبة و سوداء نوع من كتل سوداء من الصخر
    Kendimize bir enayi bulduk, ...ama amaçlar çok beyaz ve siyah oldu. Open Subtitles نحاول إيجاد كبش فداء غبي, والدوافع ستصبح بيضاء وسوداء.
    Çoğu zaman gri ve siyah giymemin sebebi budur, ve kıyafet seçmek için eşimi de yanımda götürmek zorundayım. TED لذلك فأنا أرتدي اللونين الرمادي و الأسود معظم الوقت، وعليَّ اصطحاب زوجتي معي لاختيار الملابس.
    - Ama gördüğünüz gibi katil, kırmızı ipeği sarı ve siyah ile değiştirmiş. Open Subtitles و لكن نرى أن القاتل قام بتبديل القطعة الحريرية الحمراء بتلك التي لونها أسود و أصفر
    Taze çilekler, ahududu, kırmızı ve siyah kuş üzümü lazım. Open Subtitles أحتاج لفراولات طازجة، توت وزبيب أحمر وأسود.
    Altmış santim boyunda, uzun boyunlu, turuncu ve siyah gagalı. Open Subtitles رقبة رشيقة طويلة ومنقار برتقالي وأسود
    Altmış santim boyunda, uzun boyunlu, turuncu ve siyah gagalı. Open Subtitles رقبة رشيقة طويلة ومنقار برتقالي وأسود
    Havlular, kırmızı ve siyah. Open Subtitles -لا كان أحمر صحيح أحمر, المناشف حمراء أيضاً أحمر وأسود
    Kömür grisi, lacivert ve siyah. Open Subtitles لون فحم رمادي, أزرق بحري,وأسود
    Harika seçim, gümüş ve siyah çeşitleri var. Open Subtitles اختيار ممتاز ، يأتي باللون الفضّي والأسود
    Beyaz ve siyah olan sensin ve bunu herkes gördü. Open Subtitles أنت الشخص الذي يقرأ الأبيض والأسود طوال الوقت
    Mevcut koleksiyona birkaç güzel ekleme daha yapıp getiriyoruz buna, sarı ve siyah elmastan yapılmış kolye ve bileklik de dâhil. Open Subtitles سنحضر بعض الإضافات الجميلة لتشكيلتنا بما في ذلك قلادة وسوار مصنوعة من الالماس الأصفر والأسود
    Annem Porto Riko ve siyah karışımıdır. Open Subtitles و أمي خليط بين بورتوريكو و أسود
    Sadece biraz küçük ve siyah. Open Subtitles إنه فقط صغير و أسود
    Evlisiniz. Yeşil ve siyah. Open Subtitles أخضر و أسود, أنتم حلفاء...
    Onda bir ineğin gözleri var, büyük ve siyah. Open Subtitles لديه عيون البقرة , واسعة و سوداء
    Porche dışında herşey. Güzel ve hızlı ve siyah... Open Subtitles أي شيء إلا البورش إنها جميلة وسريعة وسوداء.
    Ultrason düşük çözünürlükte ve siyah beyaz. Open Subtitles فحوصات السونار غير واضحة و بالابيض و الأسود
    Kahverengi ve siyah bir Himalayan tamamen siyah kuyruklu. Open Subtitles أسود و بنّى ،من فصيلة الهيمالايا و له ذيل أسود بالكامل
    Beyaz şapkalılar ve siyah şapkalılar-- Gerçekten de varlar. Open Subtitles . القُبعات البيضاء و السوداء . موجودين فعلاً
    Aynı sebeple fakir, siyah bir kadın, beyaz ve siyah insanlarla aynı anda ortaklık ederek hayatını tehlikeye attı. Open Subtitles لنفس السبب الفقراء السود خاطروابحياتهموأطرافهم.. بمشاركة البيض والسود على حد سواء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more