"ve sorun" - Translation from Turkish to Arabic

    • والمشكلة
        
    • و المشكلة
        
    Bu ebeveynlik tarzlarımızı, yönetim tarzlarımızı, davranışımızı motive etme şeklimizi destekliyor. ve sorun şu ki, bu iki nedenden dolayı bilimsel olarak eksik ve geriye dönük. TED ذلك يغلب على معظم انماطنا الابوية والادارية في طريقة تحفيز سلوكنا والمشكلة أن ذلك علميا واهن ورجعي وذلك لسببين
    kilo vermek istersiniz. ve sorun şudur, Amerikalıların çok fazla TED وليس بالطريقة التي تضرها. والمشكلة أن الأمر مبني على اساس قاعدة نصف الحقيقة,
    ve sorun böyle devam edip onların kendi içlerine kapanmaları ve artık çevrelerindeki dünyaya bağlanıyor olamamalarıdır. Open Subtitles والمشكلة هي أنك تحول الشخص المتفاعل إلى شخص منطوي على نفسه ولا يمكنه التواصل مع العالم الذي حوله
    ve sorun şu ki, şu an artık her ikisi de elimizden uçup gidiyor. TED والمشكلة الان اننا قد نقذ منا الاثنين
    Böylece bir sorunumuz olduğunu anlamaya başladık ve sorun daha da ciddi. TED لذا بدأنا ندرك أن لدينا مشكلة، و المشكلة أكثر خطورة بسبب هذا.
    ve sorun şu ki çok önyargılı bir hale gelebiliyorlar. Çünkü bazı parçaları aşırı bazılarını ise az kullanmayı öğreniyoruz. TED و المشكلة أنها من الممكن أن تكون متحيزة. لأنك تتعلم أن تفرط في إستخدام بعضها وتقصر في إستخدام البعض الأخر.
    ve sorun teknolojinin kendisi değildir. TED والمشكلة ليست في التكنولوجيا ذاتها
    "Burada üç yıl geçirdim ve sorun şu ki elimden başka bir iş gelmiyor." Open Subtitles "لقد أمضيت هنا أكثر من 3 سنوات" والمشكلة الأن أننى" "لا أعرف شيئاً أخر أفعله
    ve sorun şu ki kalbini ve aklını... berbat ettin. Open Subtitles والمشكلة أنك مشدود العقل والقلب
    ve sorun da şu, ben oradaydım. Open Subtitles والمشكلة أنني, كنت هناك
    ve sorun şu ki, hep biliyorum Open Subtitles والمشكلة هي، لقد عرفت دائما
    ve sorun şu, şimdi öyle büyükler ki, yiyemeyeceğimiz veya bulamayacağımız kadar fazla yiyecek almak daha kolay. TED و المشكلة انها كبيرة جدا لدرجة ان الان اصبح من الاسهل ان نشتري طعام اكثر و الذي لا نستطيع اكله و العثور عليه
    ve sorun şu ki, utandığını fark ettiklerinde, daha fazlasını yapıyorlar. Open Subtitles و المشكلة كانت عندما يشعرون بأنكِ تشعرين بالعار جينها فانهم يتمادون الى أقصى درجة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more