"ve susan" - Translation from Turkish to Arabic

    • و سوزان
        
    • وسوزان
        
    • سوزن
        
    Bak, Carol ve Susan ile bazı sorunların olduğunu biliyorum ve seni anlıyorum. Open Subtitles أنظر ،يا روس أنا أعرف أن عندك خلاف مع كارول و سوزان و أنا أشعر بك
    Bugün burada Carol ve Susan'ın kutsal evliliğine katılmak için toplandık. Open Subtitles لننضم إلى كارول و سوزان في هذا الزواج المقدس
    Ama günün en önemli haberi, muhteşem çift Reed Richards ve Susan Storm'un bu Cumartesi günü yapılması beklenen düğün töreni. Open Subtitles لكن أعظم خبر اليوم هو أن الزفاف المنتظر حدوثه من قبل الجميع للثنائي الرائع ريد ريتشارد و سوزان ستورم سيحدث هذا السبت
    Sen ve Susan ile aranızda olanları düşünmek zaten yetiyor. Open Subtitles لدي العديد من المشاكل تخيلكما انت وسوزان معا
    Carol ve Susan'la konuşursam onları Ben'le Londra'ya taşınmaya ikna edebilirim. Open Subtitles اراهن اني لو تحدثت لكارول وسوزان يمكنني اقناعهما ان ينتقلا للندن مع بين
    3 yaşından itibaren Tom ve Susan Moore tarafından büyütüldü. Open Subtitles نشأ من عمر 3 من قبل توم وسوزان مور من السيدة وستر
    Sıradaki haberimiz ise, Manhattan'da ilgi odağı haline gelen Reed Richards ve Susan Storm'un evliliği. Open Subtitles و الآن مع أخبار أخرى زفاف ريد ريتشارد و سوزان ستورم أبهر مانهاتن و جميع من فيها
    Sevgili dostlar, bugün burada Reed Richards ve Susan Storm çiftini, kutsal evlilik bağı ile bir araya... Open Subtitles أحبائي الأعزاء , لقد تجمعنا هنا اليوم لنوحد بين هذين الثنائي ريد ريتشارد و سوزان ستورم معاً
    Sen, ben, Mike ve Susan'ın göl kıyısındaki... o kulübeleri kiraladığımız zamanı hatırlıyor musun? Open Subtitles هل تذكر تلك المرة التي استأجرنا فيها انا و انت ومايك و سوزان الأكواخ بقرب البحيرة؟
    İkiniz,sen ve Susan, birbiri ardına sakladığınız ve hiç sorgulamadan izin verdiğim o yalanlar. Open Subtitles كلاكما.انت و سوزان الكذبات التي تختبآن خلفها الكذبات التي سمحت أن تمر بدون إختبار
    Carol ve Susan benim de dâhil olmamı istiyorlarmış. Open Subtitles كارول" تقول أنها و "سوزان" يريدان" إقحامي في الأمر
    İstersen Barry'e gidip yüzüğü ben verebilirim, sen de Carol ve Susan ile birlikte kadın doğum uzmanına gidersin. Open Subtitles أتعلمين ,سأذهب و أعطي "باري" خاتمه "بينما تذهبين أنتي مع "كارول" و "سوزان لرؤية هذا الشيء
    William ve Susan'la tarlada saklanın. Open Subtitles إختبئى فى الحقول مع وليام و سوزان.
    Carrie, Miranda. Bunlar Jessiea ve Susan. Open Subtitles "كاري" و "ميراندا" هذه "جيسيكا" و "سوزان"
    Bu sabah, paparazziler Brad ve Susan hakkında ki atlatma haber için burada toplandılar. Open Subtitles هذا الصباحِ، تَجمّعَ المصوّرين الصحفيّين إلى إحصلْ على المجرفةِ على براد وسوزان.
    Kız ve erkek kardeş oldukları halde, David Cassidy ve Susan Dey arasında birşeyler olduğunu hissetmedin mi? Open Subtitles ألم تكتشف شيئا بين دافيد كاسيدي وسوزان دي حتى وإن كانت علاقة أخوة؟
    Sana, annemin, babamın, benim ve Susan'ın... birkaç gün içinde Karachi'ye gideceğimizi söylemek için geldim. Open Subtitles ..لقد عدت فقط لأخبرك أن أبي وأمي وأنا وسوزان سوف نذهب إلى كراتشي لبضعة أيام
    Sen ve Susan, Huey Lewis ile ne zaman tanıştınız ? Open Subtitles متى قابلت انت وسوزان هيوي ليويس؟
    Eğer doktorlar biliyorsa, Carol ve Susan biliyorsa - - Open Subtitles إذا كان الطبيب يعرف وكارول وسوزان
    O ve Susan beraber şiir okumaya gidiyorlarmış. Open Subtitles هى وسوزان يذهبان لقراءة شعرِ سوية.
    Onlara çarpan araba, komşularım Mike ve Susan vardı. Open Subtitles جيراني (مايك) و(سوزن) كانا في السيارة التي إصطدمت بهم. إنتظري.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more