Yeryüzündeki temiz suyun %50'sini zaten biz kullanıyoruz bu doğrulanabilir ve tarım tek başına % 70'idir bu oranın. | TED | فقد استخدمنا بالفعل حوالي 50 بالمئة من المياه العذبة المستدامة بالأرض ، والزراعة وحدها تستخدم 70 بالمئة منها. |
B.M. sisteminde kalkınma ve tarım sorunları üzerinde çalıştım. | TED | عملت على قضايا التطوير والزراعة في نظام الأمم المتحدة. |
Şu anda, insanlar dünyanın yarısını yaşamak, kereste ve tarım ürünlerini yetiştirmek ve hayvanlarını otlatmak için kullanıyor. | TED | في الوقت الراهن، يستغل البشر نصف العالم من أجل العيش والزراعة وجمع الحطب، ولرعي مواشيهم. |
Yeşil Büyüme programında önerilen sanayi ve tarım ödeneklerini erteleyerek. | Open Subtitles | بتأخير تطبيق حزمة الدعم الصناعي والزراعي في برنامج تطوير الزراعة |
Bu alet kullanma becerisinin akıllı imalat ve tarım için uygulamaları olacaktır. | TED | هذه الأداة تستخدم قدرة سوف يكون لها تطبيقات في الصناعة و الزراعة الذكية. |
Bir atık taşıma şirketi, merkez vadiyi, park ve tarım arazilerini zehirliyor. | Open Subtitles | شركة لطرح النفايات تسمم منتزهاً ومزرعة (على امتداد (سنترال فالي |
Onun yerine, yerleşim ve tarım için ayrılmış yerler derdim. | Open Subtitles | أفضل تسميتها بالأراضي المحجوزة للإصلاح والزراعة |
Tüm endüstri ve tarım, işçi ve çiftçiler için devlet tarafından yönetilecek ve gelirler devlet tarafından dağıtılacak. | Open Subtitles | الصناعة والزراعة ستكونتحتسيطرةالدولة. منأجلمصلحةالعمّالوالمزارعين. |
Amazon, yasa dışı ağaç kesimi ve tarım yüzünden tehlike altında olan ekosistemlerden biri. | Open Subtitles | منطقة الأمازون من أكثر الأنظمةالبيئيةالمهددةبالانقراض.. بسبب قطع الأشجار غير المشروع والزراعة ... |
Dünyadaki gıda ve tarım kuruluşları oluşacak bu talebi karşılamak için mevcut tarımsal faaliyetlerin yüzde 70 oranında artışını önermektedirler. | TED | وقد اقترحت منظمات الغذاء والزراعة في العالم بأننا نحتاج إلى زيادة 70% في الممارسات الزراعية الحالية للاستجابة لذلك الطلب. |
Nakliyat, endüstri, ağaçların kıyımı ve tarım... | Open Subtitles | النقل ، الصناعة .... التشجير ، والزراعة |
Unutma Laos. Sen ve tarım asla birleşemez. | Open Subtitles | تذكّر دولة (لاوس) أنت والزراعة لا تختلطان |
Herman, BM'nin gıda ve tarım örgütü direktörü oldu. | Open Subtitles | (هيرمن) سافر لكل بقاع العالم بصفته رئيس منظمة الصيد والزراعة |
Ve sadece %36si elle tutalan sektörlerden gelir İmalat ve tarım gibi. | TED | و فقط 36 بالمائة من الصناعات المحسوسة من التصنيع و الزراعة |
Ben, ailemin bir asırdır yaşadığı ve tarım yaptığı Kaliforniya'da büyüyen küçük bir çocuktum. Hristiyan olmadığım için cehenneme gideceğim söylendiğinde, | TED | كنت فتاة صغيرة نشأت في كاليفورنيا، حيث عاشت عائلتي وعملت في الزراعة منذ قرن. |
Parça parça yıkılıyoruz. Vyus'taki sanayi ve tarım durma noktasına geldi. | Open Subtitles | نحن ننهار , الصناعة و الزراعة على فيوس توقفت |
Su ve tarım konusunda birleşik komiteler gibi önlemler barış görüşmesine giden yolda iki taraf için de olumlu işaretlerdir. | Open Subtitles | وتفعيل اللجان المشتركة في مجال الزراعة والمياه هي إشارات إيجابية لكلا الجانبين في رحلتهم نحو مفاوضات السلام |
Neyse ki BM Gıda ve tarım Örgütü de yardım için burada. | Open Subtitles | لحسنِ الحظِ أنّ مُنظمة الغذاء و الزراعة التابعة للأمم المُتحدة موجودة هُنا لِتُساعد. |
Bir atık taşıma şirketi, merkez vadiyi, park ve tarım arazilerini zehirliyor. | Open Subtitles | شركة لطرح النفايات تسمم منتزهاً ومزرعة على امتداد (سنترال فالي) |