Çeteci boyunda değil zaman, esmer ve yakışıklı ve bir elin dalga ile uçan insanlar gönderebilirsiniz. | Open Subtitles | ليس عندما يكون المشعوذ طويل أسمر و وسيم و يمكن أن يدفع الناس للطيران بموجة يد |
Çok hayalperest ve yakışıklı ve komik, hayatımın en berbat randevusuna döndüğüne ne kadar şok olduğumu hayal edebilirsin. | Open Subtitles | اه، وقال انه هو حالمة جدا و وسيم ومضحك، لذلك يمكنك أن تتخيل كيف صدمت أنا كان عندما اتضح أن أسوأ تاريخ حياتي. |
Yeni babalarım harika ve yakışıklı ve parlak tiyatro yönetmenleri. | Open Subtitles | والدي الجديد عظيم و وسيم... والمديرينرائعونفي المسرح. |
Yani, Nestor çok nazik ve yakışıklı, ve adeta bana tapıyor ve eski hayaller, yalnızca--- | Open Subtitles | أعني أنّ (ناستر) لطيف و وسيم و يعشقني، و التخيّلات القديمة مجرّد... |