"ve yaratıcı" - Translation from Turkish to Arabic

    • ومبدعة
        
    • ومبتكرة
        
    • و مبدعة
        
    • ووسائل مبتكرة
        
    • والإبداع
        
    Eğer bu ekiplerin, küçük bir start-up gibi hızlı, esnek ve yaratıcı olmalarını istiyorsak onları yetkilendirmemiz ve özerkleştirmemiz gerekir. TED إذا أردنا أن تكون هذه الفرق سريعة ومرنة ومبدعة مثل الشركة الناشئة المصغرة، يجب عليهم أن يكونوا مخولين ومستقلين.
    Bu kadar ileri ve yaratıcı zekâların cerrahide iş başında olduğunu öğrendiğime göre artık emekli olabilirim, değil mi? Open Subtitles يمكنني أخيرًا الآن أن أتقاعد وأنا أعرف أن عقولا متقدمة ومبدعة تعمل في المجال الجراحي؟
    Bazıları için matematiğin ne kadar büyüleyici ve yaratıcı olduğunu biliyorum. Open Subtitles أرى حتماً أن الرياضيات هي مذهلة ومبتكرة بالنسبة إلى البعض
    Yiyeceğini almak için eşsiz ve yaratıcı bir yöntem. Open Subtitles طريقة فريدة ومبتكرة للحصول على الطعام.
    Sedona'da oturuyor new-age tarzlı ve yaratıcı biri. Open Subtitles انها مُتطورة و مبدعة
    sorunlara daha etkili ve yaratıcı çözümler getirebilmesini sağlar. Müzik yapmak, duygusal içeriğini ve mesajını TED قد يتيح ذلك للموسيقيين حل المشاكل بمزيد من الفعالية والإبداع في كلا الشقين الأكاديمي والاجتماعي
    Senin cesur, eğlenceli ve yaratıcı biri olmanı istiyorum.. Open Subtitles أريدك أن تكوني شجاعة ..ومضحكة ومبدعة.
    Sen akıllı ve yaratıcı ve güçlüsün. Open Subtitles أنتي ذكية ومبدعة وقوية.
    Sen yönetmensin. Kontrolü eline al ve yaratıcı ol. Open Subtitles كوني قيادية ومبدعة.
    Çok parlak ve yaratıcı olduğunu da söyledi. Open Subtitles لديه عقلية منفتحة ومبتكرة
    Çok parlak ve yaratıcı olduğunu da söyledi. Open Subtitles لديه عقلية منفتحة ومبتكرة
    Birisi "anlaması güç ve yaratıcı" demiş. Open Subtitles أحدهم يدعوها "ثاقبة و مبدعة".
    Bayan Sparrow çok eğlenceli ve yaratıcı biri. Open Subtitles الآنسة سبارو) ... ممتعة و مبدعة)
    Şirketler, çalışanları genç olduğundan adaptif ve yaratıcı olmuyorlar, Aksine gençlere rağmen öyleler. TED الشركات قادرة على التكيف والإبداع ليس لأنّ موظفيها من الشباب، إنهم قادرون على التكيف والإبداع برغم ذلك.
    Vatandaşlığa dair öngörüler, yenilikler ve yaratıcı fikirler artık yerel eko sistemlerden çıkmakta ve dışarı doğru yayılmaktadır. Bu büyük yenilik gelmekte olan bu büyük yerelleşme dalgası, ki bunu insanlar yerken, çalışırken, paylaşırken, alışverişteyken, hareket ederken günlük hayatlarını yaşarken görebilirsiniz. Bu, biraz kıymetli dar görüşlülük değil, Bu, dışa kapalılığa bir sığınma da değil, hayır. TED والآن فإن المخيلة المدنية والابتكار والإبداع تنبثق من النظام المحلي فتشع نحو الخارج، وهذا الابتكار العظيم، هذه الموجة العظيمة من إبراز الخاصية المحلية التي تتجه إلينا، التي ترونها في كيفية أكل الناس في عملهم، تقاسمهم، شرائهم وحركتهم وكيفية عيشهم لحياتهم اليومية، ليس هذا ضربا من تضييق الأمل الثمين، ليس هذا نوعا من العودة إلى العزلة، لا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more