"ve yorgun" - Translation from Turkish to Arabic

    • ومتعب
        
    • والتعب
        
    • ومتعبة
        
    • ومنهك
        
    • ومرهقة
        
    • أستحمت و لم
        
    Ben güçten bahsederken sen yüzümün yaşlı ve yorgun olduğunu düşünüyorsun. Open Subtitles تعتقد ان وجهي عجوز ومتعب بينما اتحدث عن القوه
    Yalnız ve yorgun, ve buradaki hiç kimseden destek göremiyor! Open Subtitles إنه وحيد ومتعب ولم يرى أي تقدير مِنْ أي شخص هنا
    Huysuzlaştım iyice ve yoruldum çünkü Cooper bu aralar çok huysuz ve yorgun. Open Subtitles أنا متنرفزة ومتعبة لأن كوبر متنرفز ومتعب
    Ama kendimi hep o kadar kötü ve yorgun hissediyorum ki okuldan eve geldiğini duyduğumda ciddi ciddi sinirlenmiştim. Open Subtitles ولكني أشعر بالسوء والتعب طوال الوقت تضايقت للغاية عندما سمعت بأنك عدت للمنزل من المدرسة
    Duygularını bastırmaya çalışmaktan hasta ve yorgun düşeceğini düşünüyorsun, değil mi, Bayan Fairman? Open Subtitles هل تعتقدين انه سيشعر بالملل والتعب ان يكون في مكان ضيق (اليس كذلك سيدة (فيرمان
    Aşırı derecede hasta ve yorgun hissettiriyor. Open Subtitles إنه يجعلكِ تشعري أنكِ مريضة ومتعبة للغاية
    Tanrım. Şehrin kendi gibiydi. Soğuk, hırslı ve yorgun. Open Subtitles كان كالمدينة ذاتها، بارد، مكيد، ومنهك
    Ayı gergin ve yorgun. Open Subtitles فهي متوترة ومرهقة
    Kimse solgun ve yorgun görünen bir kız istemez. Open Subtitles لا أحد يريد أن يرى فتاة قد أستحمت و لم تحاول أن تهذب من منظرها
    - Halsiz ve yorgun ama durumu sabit. iyilesecek. Open Subtitles إنّه ضعيف ومتعب لكن حالته مستقرة، سيكون بخير.
    Kibirli havalara girmeyecek kadar yaşlı ve yorgun olduğumu gayet iyi biliyorsun. Open Subtitles تعلم جيدًا أنني عجوز ومتعب للغاية لأَعلّق بمسألة التفاخر تلك
    Gri ve yorgun görünmeli. Open Subtitles يجب أن يبدو رمادي ومتعب.
    Ben güçten bahsederken sen yüzümün yaşlı ve yorgun olduğunu düşünüyorsun. Open Subtitles تعتقد ان وجهي عجوز ومتعب
    Biraz da tedirgin ve yorgun. Open Subtitles وقلِق ومتعب جداً
    Daha 23'ünde olan Amelie Poulain kısacık hayatının ve yorgun vücudunun evrensel acının girdaplarında tükenmesine izin vermişti. Open Subtitles التي خاضتها بالكد والتعب طوال حياتها الـ 23 أميلي بولا مما دعها بجسمها المتعب النحيل ... يغوص من المحيط الى النهر في تلك الويلات العالمية
    Korkmuş ve yorgun hissediyor. Open Subtitles إنه يشعر بالخوف والتعب.
    Gerçekten hasta ve yorgun insanlardan bıktım usandım. Open Subtitles أنا مريضة ومتعبة حقاً من المرضى والمتعبين
    Senin yaşlı ve yorgun olduğunu düşünüyorlar. Open Subtitles يعتقدونك أنك كبرت ومنهك.
    - Perişan ve yorgun. Open Subtitles تعيسة ومرهقة
    Kimse solgun ve yorgun görünen bir kız istemez. Open Subtitles لا أحد يريد أن يرى فتاة قد أستحمت و لم تحاول أن تهذب من منظرها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more