Beynindeki basıncı azaltmak için sentral venöz kateteri yerleştirdik. | Open Subtitles | اضطررنا لوضع برغي للضغط الوريدي المركزي لتخفيف الضغط عن دماغها |
Flep içindeki venöz tahliyesi işe yaramıyor. | Open Subtitles | الإستنزاف الوريدي لا يعمل في الرف المتصل |
Göğsünün üst tarafında çok fazla venöz kanı var. | Open Subtitles | يوجد الكثير من الدم الوريدي في الصدر الأعلى |
GNRH artışını göstermek için çift taraflı venöz örnekleme yapın. | Open Subtitles | إعتيان وريديّ ثنائيّ الجانب لإيجاد زيادة هرمونات التحفيز |
B.T'ye göre venöz kanaması var durumunu değiştirecek bir şey olmadıkça henüz ameliyat olmasına gerek yok. | Open Subtitles | ولكن أظهرت الأشعة المقطعيّة نزيفٌ وريديّ لذا ما لم يحدث تغيير ، فلا تدعو الحاجة إلى إجراء جراحة بعد |
Yaşayan bir denekte burası, siyah ve mavi venöz kanı getirecektir. | Open Subtitles | بداخل كائن حي، سيكون هذا متعاقباً مع دم وريدي أزرق غامق |
O santral venöz kateterini takan ben değilim. | Open Subtitles | لست أنا من وضع الأنبوب المغذي ذلك اليوم |
Doktoru bir venöz bozukluk olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وقال طبيبها إنّه كان شذوذاً وريدياً |
Santral venöz kateteri takalım. | Open Subtitles | دوغ، وذلك بفضل. لنبدأ خط مركزي. |
- venöz borusu gerekiyor. | Open Subtitles | ــ سنحتاج إلى الأنبوب الوريدي ــ حسناً أنبوب رفيع يدخل في الوريد , لتصريف السوائل أو لإدراج أداة جراحية |
O yüzden Sam'ın kanını alıp perfüzyonist venöz rezervuarına koyuyoruz.. | Open Subtitles | اذاً علينا ان ناخذ دم سام ونضعه في الخزان الوريدي الاحتياطي |
Akciğerdeki dinamik hiperenflasyon nedeniyle venöz dolaşım bozukluğu oluşmuş olabilir. | Open Subtitles | ربّما قد عانت من إنخفاض العائد الوريدي بسبب التضخّم المفرط للرئتين |
Şimdi venöz drenaj kanülünü yerleştirmen gerek. | Open Subtitles | الآن عليك وضع قناة للنزح الوريدي. |
venöz sistem içinde dolaşıyor mu yani? | Open Subtitles | إذن هي تتحرك من خلال الجهاز الوريدي |
- venöz kanaması, şu anlık durumu iyi meningeal arteri ise koniye girebilir. | Open Subtitles | إذا كان نزيفٌ وريديّ ، فلا... . ضير من هذا |
venöz sinüs trombozu var mı diye de bakın. | Open Subtitles | -ابحثوا أيضاً عن تخثّر جيبيّ وريديّ |
Merkezi ve periferal kolaps. venöz kanülasyon olmuyor. Kemik dışından deniyoruz. | Open Subtitles | أُصيبت الأوردة المركزية والمحيطية بالهبوط، ولا يمكننا إجراء إقناء وريدي. |
venöz kanaması için ameliyat ediyoruz. Aslında arter kanaması var. | Open Subtitles | نحن نعمل وكأنه نزيف وريدي بينما هو شرياني |
Bay Clark'a santral venöz kateteri tak, yeter. | Open Subtitles | (كايتي) فقط اذهبي وضعي الأنبوب المغذي للسيّد (كلارك) |