| İnanın bana, burada işimiz bitince size bu cevapları verdiğim için bana teşekkür edeceksiniz. | Open Subtitles | بيليف ني، عندما نحن نعمل هنا، أنت ستشكرني لإعطائك الأجوبة. |
| Ama sana normal bir hayat verdiğim için bana teşekkür etmelisin. | Open Subtitles | ولكن يجب أن تشكريني لإعطائك حياة طبيعية. |
| Sana uyku ilacı verdiğim için özür dilerim, Kedi. | Open Subtitles | أنا آسف لإعطائك تلك الجرعة المنومة , يا قط |
| O şekilde tepki verdiğim için çok özür dilerim. | Open Subtitles | آسفة لمبالغتي بردّة فعلي هكذا. |
| Birisine yüzük verdiğim için bana işkence mi ediyorsun? | Open Subtitles | هل تريدين تعذيبي لأني أعطيت أحدهم خاتما؟ |
| Aşırı tepki verdiğim için kusura bakma. | Open Subtitles | أعتذر لأنّي غاليتُ في ردّة فعلي سابقًا |
| Sana anahtar verdiğim için pişman olacağımı biliyordum, Anne. | Open Subtitles | . اِعْلَمِي أني قد نَدِمت لإعطائك مفاتيحك الخاصة، أمي |
| Size böyle kötü bir haber verdiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | آسف لإعطائك مثل هذه الأخبارِ الحزينة |
| Böyle bir tavsiye verdiğim için karın... hakkımda pek iyi düşünmeyecek... | Open Subtitles | زوجتك ربما لا تعتقد بأني شخص هام لإعطائك هذه النصيحة... |
| Tamam, aşırı tepki verdiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | آسفة لمبالغتي |
| Sophie ye ünformamı verdiğim için salağım. | Open Subtitles | غباء لأني أعطيت قميصي لصوفي. |
| Aşırı tepki verdiğim için kusura bakma. | Open Subtitles | أعتذر لأنّي غاليتُ في ردّة فعلي سابقًا |