| Bugün, bir ulus olarak nasıl yanlış seçimler yapıp yanlış kararlar verdiğimizi itiraf etmek için buradayım. | TED | ولكني هنا لأعترف نحن كأمة اتخذنا خيار خاطئ وصنعنا قرار خاطئ. |
| Pekâlâ, diyelim ki sen haklısın, öyle olduğunu söylemiyorum ama hadi hatırın için yanlış kararı verdiğimizi farz edelim. | Open Subtitles | حسناً , دعني أقول أنك محق رغم أنني لست مقتنعاً بهذا لكن لنفترض هذا - بأننا اتخذنا القرار السيء |
| Kapının üstüne Dantay-West tabelasını astığımız gün doğru kararı verdiğimizi anladık. | Open Subtitles | في اليوم الذي قمنا فيه بوضع تلك اللافتة, فوق. على الباب كنا عندها نعلم أننا اتخذنا القرار الصائب |
| Ona tek başına biraz zaman verdiğimizi söyleyecektim. Numara yok. | Open Subtitles | كنت على وشك القول بأننا أعطيناه بعض الوقت لوحده, ليست خدعة. |
| Ona "Weezie" demesi için bir dolar verdiğimizi hatırladın mı? | Open Subtitles | هل تذكر عندما أعطيناه دولار ليقول ويزي |
| Size bunun için geçen ay 30.000$ verdiğimizi sanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أننا أعطيناك... ثلاثون ألف دولار لهذا الغرض فى الشهر الماضى... |
| Ona, kaplanını ekselanslarına verdiğimizi söylemek zorunda kaldık. | Open Subtitles | أضطررنا أن نخبره أننا أعطينا نمره إلى سعادته |
| - Kayıtlar oksijeni ona kardiyak stres testi için verdiğimizi gösterecek. | Open Subtitles | أننا أعطيناها الأوكسجين كجزء من تخطيط جهدي روتيني للقلب |
| O gün doğru kararı verdiğimizi anladığımız gündü. | Open Subtitles | كنا عندها نعلم أننا اتخذنا القرار الصائب |
| Pekala, şu an bizden iki adım uzaktalar, yani fark ederler ama koşarsak koşmaya dair hızlı bir karar verdiğimizi düşünürler. | Open Subtitles | حسنا, هم واقفون على بعد قدمين من مكاننا لذا سيلحظون ذلك. و لكن لنهرب من هنا, سيظنّون أننا اتخذنا قرار متسرع للخروج. |
| Yanlış karar verdiğimizi mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | هل تظنين بأننا اتخذنا القرار الخاطئ |
| - Doğru kararı verdiğimizi söyleyin. | Open Subtitles | -اخبرني بأننا اتخذنا القرار الصحيح |
| - Kararımızı verdiğimizi sanıyordum. | Open Subtitles | -ظننتا اتخذنا قرارنا |
| Mercedes verdiğimizi sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت أننا أعطيناه مرسيدس |
| Oyları sana verdiğimizi sayarsak... | Open Subtitles | فرضا أننا أعطيناك هذه الأصوات |
| Pekala, seni Interpol'a ödünç verdiğimizi sanıyordum? | Open Subtitles | لقد إعتقدتُ أننا أعطيناك للـ(أنتربول)؟ |
| Öldürmesi için Kral Aelle'ye, Ragnar Lothbrok'u bizim verdiğimizi anlattı. | Open Subtitles | أخبرهم أننا أعطينا (راغنار لوثبروك) إلى الملك (إيلا) ليقتله |
| Bunu onlara bizim verdiğimizi öğrendiklerinde Ruslar ne diyecek? O kadar ileri gitmeyecek. | Open Subtitles | حسناً, ماذا سيقول الروس عندما يكتشفون أننا أعطيناها لهم؟ |