| Video kamera olayı olmadığı için sana ufak bir önizleme verebileceğimi düşündüm. | Open Subtitles | بما ان الكاميرا لم تعمل اعتقدت انه يمكنني اعطاؤك لمحة بسيطة |
| Video kamera olayı olmadığı için sana ufak bir önizleme verebileceğimi düşündüm. | Open Subtitles | بما ان الكاميرا لم تعمل اعتقدت انه يمكنني اعطاؤك لمحة بسيطة |
| Hey. Bay Jameson bunları sana ödünç verebileceğimi söyledi. | Open Subtitles | أوه.هي.إن السيد جيمسون قال أنني يمكن أن أعيرك هذه |
| Fakat ona ihtiyaçlarını verebileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | ولكني لا أعتقد أنني يمكن أن اعطيها ما تحتاجه |
| Bir yalan... bütün mutlu anılarını sana geri verebileceğimi bana düşündürtdü. | Open Subtitles | الكذب هو إعتقادي أنني أستطيع أن أعيد لك كل ذكرياتك السعيدة |
| Alıp sana verebileceğimi söyledim ama bana bırakmak istemedi. | Open Subtitles | أخبرته أنني أستطيع أن أسلمها لك لكن لم يشأأن يتركها معي |
| Gerçekten istiyorsa okuldan sonra ders verebileceğimi söyledim ona. | Open Subtitles | قلت أني سأعلّمه بعد المدرسة، في حال أراد ذلك |
| İsterse okuldan sonra ona ders verebileceğimi söyledim. | Open Subtitles | قلت أني سأعلّمه بعد المدرسة، في حال أراد ذلك |
| Benim böyle bir şeye izin verebileceğimi nasıl düşünürsün? | Open Subtitles | كيف إعتقدت أنني يمكن أن أوافق على هذا؟ |
| Hadi ama hanımlar, Mike'ın annesine normal ve geleneksel bir şükran günü yemeği verebileceğimi göstermek istiyorum. | Open Subtitles | بالله عليكم يا رفاق (أريد أن أثبت لأم (مايك أنني أستطيع أن أنجح في تحقيق عيد شكر عادي و تقليدي |