"vereceksiniz" - Translation from Turkish to Arabic

    • ستعطيني
        
    • ستدفع
        
    • ستدفعون
        
    • ستعطي
        
    • ستعطينا
        
    • ستقومون
        
    • ستتخذان
        
    • ستمنحني
        
    • سوف تعطيني
        
    • يكون عليك مواجهتى
        
    • هل ستحاربين
        
    • بالمقابل
        
    • حقا سوف
        
    • سوف تعطينا
        
    • ستسلمون لي
        
    Yani o kutuyu alırsam, siz de benimkini vereceksiniz. Open Subtitles الامر في غاية السهولة , حقاً , لو أعطيتك صندوق المال ستعطيني صندوقي
    Burada neler olduğuna dair olan tutanağı mı vereceksiniz? Open Subtitles ستعطيني تقريراً كاملاً عما يحدث هنا حقاً؟
    Sizin için küçük bir gösteri yapacağım ve siz de bana öğle yemeği paralarınızı vereceksiniz. Open Subtitles اذا ستدفع لي واذا خسرت انت فستندم عليه بقية حياتك
    Söylediğim gibi, o kazanırsa, 1 e 5 vereceksiniz. Böylesi eğlenceli. Open Subtitles كما أخبرتكم, إذا فاز ستدفعون 5 إلى 1 هذا هو العدل
    Ama...bundan yıllar sonra, büyüdğünüzde ve çocuklarınız olduğunda, bununla savaşmak için geri ödenmeye neler vereceksiniz? Open Subtitles لكن سنوات من الان عندما تتقدم من العمر ويكون لديك اطفال, ماذا ستعطي لكي تعود وتقاتل في هذا اليوم؟
    Karşılığında, siz bize, Arjantin'de ele geçirdiğiniz Rambaldi defterini vereceksiniz. Open Subtitles فى التبادل,ستعطينا مخطوطة رمبالدى التى حصلت عليها فى الارجنتين
    Büyük hayranınızım. Ve benim sorularıma cevap vereceksiniz. Open Subtitles انا معجب بكم جداً , وانتم ستقومون بالاجابة عنأسئلتي.
    Bana, hedefin adını ne zaman vereceksiniz ? Open Subtitles متى ستعطيني اسم الهدف؟ وهذا هو الأمر، حقا..
    Topraklarınızı vereceksiniz Leydim tabii herkesin sırrınızı öğrenmesini istemiyorsanız. Open Subtitles أنت ستعطيني حقوقك، سيدة مالم تريدي كلّ شخص أن يعرف سرّك الصغير
    Bana onun günlük programının ayrıntılarını vereceksiniz. Open Subtitles ستعطيني التفاصيل المتعلقه بجدول مواعيدها
    Yatış ücretini peşin ödemeniz lazım. Şimdi ne kadar vereceksiniz? Open Subtitles .عليك بدفع ليلة مقدما كم ستدفع الآن؟
    Krala yıllık vergi vereceksiniz. Open Subtitles منه ستدفع للملك ..واجبا سنويا
    Bu hesabı tanrıya vereceksiniz. Open Subtitles يا الهى, ستدفع ثمن ذلك
    İhanetinizin sonucunu görüyorsunuz işte eğer suyumu çok seviyorsanız, onun için para vereceksiniz. Open Subtitles لقد شاهدتم الآن ثمن خيانتي يعجبكم مائي كثيراً، من الآن فصاعداً ستدفعون من أجله، بنس لكل غالون
    Bu yıl buğday, pirinç ve mısır için iki katı vergi vereceksiniz. Open Subtitles هذا العام ستدفعون ضعف القمح و الارز
    Bu ruh hastasına tam olarak istediği şeyi vereceksiniz. Open Subtitles ستعطي هذه الصامولة المجنحة بالضبط الذي يريده
    Bize bir kutu asprinle bir kutu mermi mi vereceksiniz? Open Subtitles هل ستعطينا قنينة من أقراص الدواء وعلبة رصاص؟
    Bu süre içerisinde doğanın çağrısına bal kovaları ile cevap vereceksiniz. Open Subtitles إذاً حالياً ستقومون بنداء الطبيعة في الدلو
    Ve eminim ondan sonra, siz ikiniz doğru kararı vereceksiniz. Open Subtitles وسأكون موقناً بعد ذلك.. أنكما ستتخذان القرار الصائب
    Bu söylediklerim için bana ne vereceksiniz? Open Subtitles هل ستمنحني شيئاً مقابل ما أخبرتك به الساعة؟
    Ya bana arabanın anahtarlarını ve benzin için biraz para vereceksiniz ya da gözünüzü hastanede açacaksınız. Open Subtitles سوف تعطيني مفاتيح سيارتك وبعض المال للوقود وإلا ستستيقظ بالمشفى
    Ya kaliteli malları vereceksiniz ya da paramı geri vereceksiniz. Open Subtitles لذا فأنا اتوقع جوده عاليه فى التنفيذ _ او سوف يكون عليك مواجهتى, يا جى بى ؟ _
    Suça mı yoksa Anti-Bükücülere karşı mı mücadele vereceksiniz? Yoksa ikisine birden mi? Open Subtitles هل ستحاربين الجريمة أم ثورة مناهضي التحكم أم كلاهما ؟
    Gizlilikten biraz ödün vereceksiniz ve karşılığında çok uygun fiyat teklifleri önünüze çıkacak. TED حيث تتخلى عن القليل من الخصوصية وتحصل على تسهيل أو تخفيض سعر بالمقابل.
    " Kaptan gerçekten gemiyi sürmeme izin mi vereceksiniz?" Open Subtitles " اوه كابتن هل حقا سوف تسمح لي بقيادة المركب ؟ " " اوه كابتن هل حقا سوف تسمح لي بقيادة المركب ؟ "
    Eminim bize sağlık raporunu vereceksiniz. Open Subtitles أنا متأكد من أنك سوف تعطينا على شهادة صحية نظيفة.
    Pompey'i öldüren adamı vereceksiniz. Open Subtitles (ستسلمون لي الرجل الذي قتل (بومباي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more