"veremeyeceğim" - Translation from Turkish to Arabic

    • إعطائك
        
    • اعطائك
        
    • يمكنني تقديمه
        
    • لأدفعه
        
    • أستطيع أن أعطيك
        
    Ama korkarım ben sana kendimle ilgili aynı garantiyi veremeyeceğim. Open Subtitles لسوء الحظ، أنا لا أستطيع إعطائك نفس التأمين عنيّ.
    Ama sen, sana veremeyeceğim bir şey arıyorsun bende. Open Subtitles لكنك تنظرين إلى شيء فيني لا استطيع إعطائك اياه
    Ancak bu koşullar altında sana yeni Los Angeles sınıfı nükleer denizaltını veremeyeceğim. Open Subtitles على أية حال، في الظروف الحالية انا لن استطيع اعطائك اى غواصة
    Sana hiçbir zaman bu tür bir itaati ve bağlılığı veremeyeceğim. Open Subtitles انا لن اكون قادره ابداً على اعطائك.. ذلك النوع من الطاعه والخضوع
    Annem aşırı gergin ve benim ona veremeyeceğim bir şeye ihtiyacı var. Open Subtitles أمي متوترة للغايه و هي بحاجه لشيء ما لا يمكنني تقديمه لها
    Belki veremeyeceğim bir şeydir. Open Subtitles ربما هو شئ لا يمكنني تقديمه
    O zaman aynı fikirde değiliz. Bazı yerlerde 10 dakika için veremeyeceğim şey yoktur. Open Subtitles إذاً اختلفنا، لا يوجد الكثير لأدفعه في مقابل عشر دقائق في أي مكان
    Çok fazla veremeyeceğim çünkü nerenden yaralandığını bilmiyoruz. Open Subtitles لا أستطيع أن أعطيك أكثر لا أدرى أين أصبت
    İzniniz olmadan odamı arayamazsınız ve korkarım size izin veremeyeceğim. Open Subtitles لاتستطيع تفتيش غرفتي بدون مذكرة وأخشى أنني لا أستطيع إعطائك إذني
    Çünkü sana asla istediğin şeyi veremeyeceğim. Çünkü hatırlayamıyorum. Open Subtitles لأنّي لن أتمكّن أبدأ من إعطائك مرادك، لأنّي أعجز عن التذكّر.
    Sana asla veremeyeceğim. Open Subtitles لن أكـون أبـداً قادره على إعطائك إيـاه
    "Benim veremeyeceğim herşeyi sana verecekler." Open Subtitles "سيكون بإمكانهم إعطائك كل شيء لا أستطيعه أنا.
    David, sana söz verdiğim borcu maalesef veremeyeceğim. Open Subtitles لن أقدر يا (دافيد) على إعطائك القرض الذي وعدتك إياه
    Ama benim sana asla ama asla veremeyeceğim senin ise almaya alıştığın belli başlı şeyler var. Open Subtitles لكن هناك امور معينه انت اعتدت على الحصول عليها تلك التى لن اتمكن مطلقا من اعطائك اياها
    Sana veremeyeceğim bir şey için geldin. Open Subtitles أنت تريد شئ لا أستطيع اعطائك أياه
    Donna sana veremeyeceğim tek şey. Open Subtitles " دونا " هى الشئ الوحدي الذى لا استطيع اعطائك اياه
    Belki veremeyeceğim bir şeydir. Open Subtitles ربما هو شئ لا يمكنني تقديمه
    O zaman aynı fikirde değiliz. Bazı yerlerde 10 dakika için veremeyeceğim şey yoktur. Open Subtitles إذاً اختلفنا، لا يوجد الكثير لأدفعه في مقابل عشر دقائق في أي مكان
    Sanırım daha fazla veremeyeceğim. Open Subtitles لا أعتقد أنني أستطيع أن أعطيك المزيد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more