Daha sonra bu proje beni veri ile çalışmaya yönlendirdi. | TED | وهذا المشروع قادني إلى البدء في العمل على البيانات |
Bu veriyi profesyonel bir sürücüden elde ettiğimiz veri ile karşılaştırdığımızda benzerlik kesinlikle inanılmaz. | TED | قارنّا تلك البيانات مع التي نقوم بتسجيلها من سائق محترف، ووجدنا التشابه واضحا بشكل قاطع. |
Bu kadar zengin bir veri ile dolu bir geleceğin önyargıların olmadığı bir gelecek olacağına inanmak isteyebiliriz, ancak, aslında, bu kadar fazla bilgi daha objektif seçimler yapacağımız anlamına gelmiyor. | TED | قد نود تصديق أن المستقبل المليء بكم هائل من البيانات سوف يكون مستقبل بلا تحيز، لكن في الحقيقة، امتلاك كم هائل من المعلومات لا يعني أننا سوف نتخذ قرارات أكثر موضوعية. |
Burada, aşağıya bakarsanız herşey normal. Ama yukarıya bakarsanız çelişen veri ile karşılaşacaksınız. | TED | اذا نظرتم هنا في الاسفل، لا بأس. اذا نظرتم هنا بالاعلى تحصلون على تضارب في البيانات |
veri ile başa çıkabilmek için , tüm dünyaya dağılmış 100 bin bilgisayar mevcut. | Open Subtitles | هناك 100،000 جهاز كمبيوتر مترابطة حول جميع أنحاء العالم للتعامل مع البيانات |
Mantık yalnızca büyük veri ile ilgili değildir. | TED | المنطق ليس فقط حول البيانات الكبيرة. |
Bunu bağlı veri ile yapmalıyız. | TED | نريد فعل ذلك عبر البيانات المترابطة. |
Şimdi, onu hareket detektörlerindeki veri ile senkronize edebilirim ve birazcık şansla patlama öncesinden biraz görüntü alabilirim. | Open Subtitles | والآن يُمكنني أن أدمج هذه مع البيانات التي حصلت عليها من راصدي الحركة ويُمكنني ببعض الحظ أن أحصل على بعض الصور من قبل الإنفجار |
Bizim, tıp alanındaki patlama yapan veri ile uğraşmamızı sağlayan şey bu, algoritma içeren hoş birkaç iş ile birlikte -- veri sıkıştırma ve araştırmadaki anlamlı veriyi diğerlerinin arasından bulma. | TED | وان هذه الكروت هي ما يمكننا من التعامل مع هذا الكم الهائل من البيانات الطبية جنبا إلى جنب مع العمل الأنيق المتعلق بالخوارزميات وبضغط المعلومات يمكننا إستخلاص المعلومات ذات الصلة التي يُجري الناس بحوثهم من أجلها |
ImageNet'den elde edilen büyük veri ile oldukça muazzam bir modeli eğitmek için kullanılan modern CPU ve GPU'lar sayesinde evrişimli sinirsel ağ hiçbirimizin hayal edemeyeceği bir şekilde gelişti. | TED | مدعوم بكم هائل من البيانات من ImageNet ووحدات مركزية حديثة لمعالجة البيانات والصور لتدريب نموذج ضخم كهذا الشبكة العصبية الملتفّة تطورت بشكل لم يتوقعه أحد |
Uluslararası Uzay İstasyonu'na bir görev terabaytlarca veri ile sonuçlanır, hayal edebileceğiniz her şey hakkında; Dünya etrafında yörüngeler, ISS'in hızı ve konumu ve sensörlerinden gelen binlerce canlı yayının tümü. | TED | مهمة إلى محطة الفضاء الدولية تأتي بمليارات البيانات عن أي شيء يمكنك تخيله -- المدارات حول الأرض السرعة والموضع الخاص بمحطة الفضاء الدولية و كل الآلاف الأخرى من البث الحي من أجهزة الاستشعار. |
Bu gördüğünüz hidrolik geçitleri olan üst bacak kısmı aktüatörler, filtreler... hepsi gömülü, tek parça olarak basılmış ve tüm yapı yük ve davranışın ne olacağı bilgisiyle geliştirildi, bu bilgi de robotlar, simülasyonlar ve benzeri şeylerden toplanan veri ile mevcut. | TED | إذا هذا هو الجزء العلوي من القدم والذي لديه ممرات هيدروليكية... محركات، وفلاتر... كلهم مدمجون وتم طباعتهم كقطعة واحدة، وأصبح الهيكل الكامل يتطور بناء على معرفة حجم الأحمال والسلوك المطلوبين. وهذه البيانات تم جمعها من الآليين ومن المحاكاة وأشياء من هذا القبيل. |
Yani bizim paradigmamız öğretmenleri olabildiği kadar çok veri ile desteklemek -- neredeyse başka herhangi konular içinde beklenebilecek gerçek bir veri, eğer finanstaysanız, ya da pazarlamadaysanız ya da üretimdeyseniz. Ve bu sayede öğretmenler öğrencilerin nerede hata yaptığını görebilir olabildiğince üretken bir biçimde etkileşime girebilirler. | TED | لذا ففكرتنا هي تسليح المعلمون بأكبر قدر ممكن من البيانات -- البيانات المتوقعة في بقية المجالات مثل ان تكون في قطاع المال أو التسويق أو التصنيع وعليه يستطيع المعلمون تشخيص الأمور الخطأ مع تلاميذهم ويجعلون تفاعلهم مع الطلاب منتج بأكبر قدر ممكن |