"verimlilik" - Translation from Turkish to Arabic

    • الكفاءة
        
    • الإنتاجية
        
    • الفعالية
        
    • كفاءة
        
    • للكفاءة
        
    • كفاءةِ
        
    • الوفرة
        
    • الخصوبة
        
    • والكفاءة
        
    • الكفائة
        
    Peki ya bu sefer her şey Verimlilik demek değilse? TED لكن ماذا لو لم نكن نتحدث عن الكفاءة هذه المرة؟
    Verimlilik ve koruma: TED الكفاءة في استهلاك الكهرباء واستهلاك جميع الطاقات هي أقرب غاية للتحقيق.
    Elektromekanik Verimlilik hakkında bilgimiz vardı, bu sayede aerodinamik verimliliği hesaplayabiliriz. TED كان علينا أن نعرف عن كفاءة الكهروميكانيكية ومن ثم يمكننا حساب الكفاءة الهوائية.
    Hükumetlerimizin gelir arayışları konusundaki Verimlilik aralığı, yerel ekonomiye değil, uluslararası donörlere bağlıdır. TED على هامش الإنتاجية في حكومتنا البحث عن الإيرادات لا يعتمد على الإقتصاد المحلي، إنه يعتمد على المانحين العالميين.
    Harika şey şu ki bu fabrikalarda 30 yıl boyunca Verimlilik artmadı. Otuz yıl. TED والشيء المدهش أن الإنتاجية لم تزيد في تلك المصانع لمدة 30 عاماً. ثلاثين عاماً.
    Yenilennebilir enerji, teknolojik Verimlilik üzerinde çok daha fazla etkiye sahip olmalıdır ve Vinod, John Doerr, diğerleri ve burada bulunan sizlerin çoğunuz TED الطاقات المتجددة وعلى هذا المستوى من الفعالية التكنولوجية يمكن أن تحقق هذا التغيير.
    Hiçbir konuda Verimlilik uzmanı değil ama değil mi şeker şey? Open Subtitles إنه ليس خبيراً استشارياً للكفاءة من أجل لا شئ ، أليس كذلك أيها الحلاوة ؟
    Verimlilik: Aydınlatma yoluyla veri -- bir aydınlatma cihazı için ilk. TED الكفاءة: هذه بيانات عبر الاضاءة هي في البداية اجهزة اضاءه
    Toplam Verimlilik açısından, sistem çok zayıf kalıyor. TED الآن من حيث الكفاءة بشكل عام، فإن أداءالنظام سئ جدًا أيضًا،
    Verimlilik anlamdan hala daha önemli midir ? TED هل لازالت الكفاءة أهم من المعنى والمضمون ؟
    Normalde Verimlilik hayatidir, çünkü motorun ömrü boyunca yaktığı yakıtın maliyeti motor mailyetinden çok fazladır. TED في العادة، الكفاءة أمر مصيري لأن تكلفة الوقود على مدى عمر المحرك أكبلا بكثير من تكلفة المحرك
    Yani Verimlilik için optimize etmezsiniz, dolar başına düşen güç için optimize edersiniz. Bu yeni eğilimi kullanarak, yeni kriterlerle TED لذا فأنت لا تحتاج أن تحسن الكفاءة إنك تود تحسين معامل الطاقة لكل دولار وباستخدام هذه النظرة الجديدة
    Verimlilik ayrıca yanlış pozitiflerle de bize zarar verir. TED كما أن الكفاءة تعود علينا بإيجابياتٍ مزيّفة.
    Verimlilik ayrıca zıtlık onu kopyaladığında bir tuzak. TED يمكن أن تكون الكفاءة فخًّا أيضًا عندما يقوم الفريق الخصم بتقليدها.
    Verimlilik, bir toplumun refahı için ana güdü. TED الإنتاجية هي المحرك الرئيسي لإزدهار المجتمع،
    Bunların Verimlilik krizinden kaynaklanma olasılığı var. TED هناك احتمالات أنها متجذرة فى أزمة الإنتاجية.
    Bu ısınma, yerel sıcaklıkları ve yağış dağılımlarını değiştiriyor ve bunun dünyanın birçok kısmında tarımsal Verimlilik açısından sonuçlar doğuruyor. TED مما يغيّر من درجة الحرارة المحلية ونظم المطر ولهذا آثارٌ على الإنتاجية الزراعية في بقاع شتى من الأرض.
    Bir bilim adamı ve mühendis olarak, yıllarca Verimlilik üzerine odaklandım. TED كعالم ومهندس، ركزت على الفعالية لسنوات عديدة.
    çok güce gereksinimi var. Ve o kadar akıllı ki, tümleşik bir enerji Verimlilik planına sahip. TED ليبقي على هذه القوة. وذكي جداً لدرجة أنه يمتلك خطة كفاءة طاقة خاصة به.
    Bu hafta bir Verimlilik ekibinin geleceğini bana söylemeniz gerekirdi. Open Subtitles كان ينبغي أن تُخبرني عن وجود فريق للكفاءة هنا هذا الأسبوع.
    Boyu sadece bu kadar. Gibson'un Verimlilik iddiasını kontrol etmek uzun sürmeyecek. Open Subtitles لَنْ نأْخذَ مدة طويلة لفَحْص إدّعاء كفاءةِ جيبسن.
    Bolluk veya Verimlilik prensibi veya büyük var oluş zincirine göre gerçeklik mümkün olduğunca doludur. TED التي هي مبدأ الوفرة أو الخصوبة، أو سلسلة الوجود العظيمة، هذا الواقع فعليًا كامل قدر الإمكان.
    İnsanlar Verimlilik ve yemeğe sevinip şükran sunmak için bir araya geldiler. TED وابتهج العالم لتوفر الخصوبة والطعام، وتناجوا مع بعضهم لتقديم الشكر.
    Olaylar üzerinden, öğrenmeye başlıyoruz ki sosyal ilerleme ve ekonomik Verimlilik arasında temel anlamda hiçbir takas yok. TED مشكلة بمشكلة بمشكلة, نحن نبدأ نتعلم أنه لا يوجد هناك مقايضة بين التقدم الإجتماعي والكفاءة الاقتصادية في أي حاسة أساسية
    Verimlilik örneğiyim. Open Subtitles أنا نموذج من الكفائة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more