"veriyorlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • يعطون
        
    • يقدمون
        
    • يدفعون
        
    • يعطونني
        
    • يعطونها
        
    • أعطوني
        
    • يعرضون
        
    • يعطونا
        
    • أعطوك
        
    • يعطونكم
        
    • يعطوننا
        
    • يعطوني
        
    • يقيمون
        
    • يعطونهم
        
    • سيدفعون
        
    Her çocuğa iki ya da üç tane büyük şeker veriyorlar. Open Subtitles إنّهم يعطون قطعتان أو ثلاث قطع من الحلوى الكبيرة لكل طفل
    Sizin bölüme de bedava pasta veriyorlar mı diye bakmanız lazım. Open Subtitles يا رفاق عليكم التحقق اذا كانوا يعطون فطيرة بالمجان في قسمكم
    Akranlar bunu yapıyor ve şirketlerin yaptığı şirketler için yapması inanılmaz pahalı servisleri veriyorlar. TED الأقران يقدمون ويفعلون أشياء التي تعتبر مكلفة بشكل غير طبيعي بالنسبه للشركات لتفعله.
    Ne yani, hayvanlara zarar vermek için ek ücret mi veriyorlar? Open Subtitles ماذا؟ , هل يدفعون أكثر ليقسوا على الحيوانات, أهذا هو الأمر؟
    Çorapları iade alıyorlar ve paramı geri veriyorlar ya da istediğim renkteki çorapla değişim yapabiliyorum. TED إنّهم يستعيدونها مجدّدا و يعيدون لي أموالي أو يعطونني أيّ جوارب أخرى أختارها.
    Ama uzun bir süre bakıştıktan sonra ona sadece kraker veriyorlar herkesin sevdiğini düşündükleri şeyi yani. TED ولكن بعد التحديق لفترة، كانوا يعطونها البسكويت، أي ما يعتقدون أن على الجميع أن يحبه.
    Yeterince çalışmadığın bir konuda sana oldukça iyi not veriyorlar. Open Subtitles إنهم يعطون علامة عالية على شيء لم نعمل فيه جهدنا،
    İkincisi de öğretmenlik mesleğine çok yüksek bir statü veriyorlar. TED والثانية أنهم يعطون مكانة عالية جدا لمهنيي التعليم.
    - O müziğe ödül mü veriyorlar? Open Subtitles تعنين إنهم يعطون جوائز لهذا النوع من الموسيقى؟
    kırmızı ve sarı çiçekler veriyorlar? - Kakeji, bugün gül günüdür. Open Subtitles لماذا الشباب والفتيات يعطون بعضهم البعض زهور حمراء وصفراء
    Perşembe akşamları rezil bir biberli biftek veriyorlar. Open Subtitles في ليالي الخميس كانوا يقدمون لنا شرائح لحم سيئه
    Polise ve İngiliz askerlere çiçek veriyorlar. Open Subtitles يقدمون باقات الزهور للشرطة و الجنود البريطانيون
    Ölü bir adam için, hayattakine ödedikleri parayı veriyorlar mı? Open Subtitles هل سيدفعون لرجل ميت مثل ما يدفعون لرجل حي ؟
    Evet. Bana haplar veriyorlar. Bunu her gün yapıyorlar. Open Subtitles إنهم فقط يعطونني الحبوب إنهم يفعلون ذلك كل يوم
    O kadar çok arazileri var ki bedavaya veriyorlar. Open Subtitles عندهم كثيرا جدا من الأراضى أنهم يعطونها مجانا
    Deneysel bir tasarım olduğundan istediğimi yapmama izin veriyorlar. Open Subtitles ،لقد أعطوني الصلاحية الكاملة .لذا، صممتُ شيئاً أساسي
    Maçın özetini veriyorlar. Bunlar spor manyağı olmuş. Open Subtitles إنهم يعرضون ملخص المباراة إنهم هناك كالبندق في الرياضة
    Birinci sınıfta el havluları veriyorlar. Open Subtitles لأنهم يعطونا منشفة فى الدرجة الأولى
    Belik aşağı taraftaki B.M. merkezine iniş yapacaklar,... ...ya da daha küçük bir yeri seçecekler... ama varsayın ki geliyorlar ve size bir kutu veriyorlar. TED ربما سيهبطون في مقر الأمم المتحدة على الطريق هنا, أو ربما سيختارون بقعة أذكى-- و لكن لنفترض أنهم وصلوا و أعطوك صندوقا,
    Bu diplomanın yanında alerji ve kask da veriyorlar mı? Open Subtitles و هل يعطونكم خلال تلك الدروس القبعات و الملابس القديمة؟
    Niye parçalar halinde veriyorlar da bir bütün olarak söylemiyorlar? Open Subtitles لم يعطوننا إياه في قطع متفرقة؟ لم ليست جزءاً واحداً
    Bildiğin gibi, bildiğin gibi. Kendi sözlerimi söylüyorum, konuşuyorum ve onlar bana bolca para veriyorlar. Open Subtitles تعلمين , تعلمين اتحدث فقط وهم يعطوني كل مالهم
    Şimdi bak, bu gece sahil kulübünde nişan partisi veriyorlar. Open Subtitles أختلفُ معك. والآن أُنظر إنهم يقيمون حفلُ خطوبة
    Enerjilerini arttırması için ve yemek molası vermemek için vitamin veriyorlar. Open Subtitles اذا يعطونهم الفيتامينات ليبقو على طاقتهم مرتفعة بالإضافة الى استراحة الغذاء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more