"veriyoruz" - Translation from Turkish to Arabic

    • نعطي
        
    • نعطيك
        
    • سنأخذ
        
    • نقدم
        
    • ندفع
        
    • نعطيه
        
    • نعطيهم
        
    • سنقيم
        
    • نعطيها
        
    • نمنح
        
    • سنعطي
        
    • أعطيناك
        
    • أعطيناه
        
    • نقوم
        
    • نقدّم
        
    İş dünyasında ise biz kazanalım diye başkalarını feda etmeye istekli insanlara bonuslar veriyoruz. TED في مجال الأعمال، نعطي منحا لأشخاص مستعدين للتضحية بالآخرين لعلنا نفوز.
    Her antibiyotik kullandığımızda, bakteriye inşa ettiğimiz koruma sisteminin kodunu kırması için milyonlarca şans veriyoruz. TED في كل مرة نستخدام مضادا حيويا، نعطي البكتيريا مليارات الفرص لفك الرموز الدفاعية التي شيدناها.
    eğer başlangıç seviyesinde biliyorsanız çok çok basit cümleler veriyoruz. TED اذا كنت مبتدئ, نعطيك جمل بسيطة جداً جداً
    Biraz ara veriyoruz, fakat birazdan tekrar döneceğiz... kimse bir yere gitmesin. Open Subtitles سنأخذ فترة راحة لكننا سنعود بعد قليل... لذا فلا يذهب أحدكم بعيداً...
    Kuzey Kıbrıslılara adalarını nasıl tekrar birleştireceklerine dair tavsiye veriyoruz. TED نقدم الآن استشاراتنا لقبرص الشمالية حول كيفية إعادة توحيد جزيرتهم.
    Onlara suyu derede bırakmaları için para veriyoruz. TED فنحن ندفع لهم .. لكي يتركوا المياه في الجدول
    Performansımızla kazanmamızdan ziyade onlara bunu biz veriyoruz. TED نعطيه لهم، بدلًا من أن نكسبه من خلال أدائنا
    Bu değerlere biz niçin önem veriyoruz sebebi de bunların diğer insanlar ile rekabette bizi daha iyi yapmış olduğudur - onlar pozisyonel olarak metadır. TED السبب الذي يجعلنا نعطي لهذه السمات أهميّة كبرى هو أنّها تجعلنا في أفضل حال لمنافسة الآخرين إنّها سلع تحدد وضعنا.
    Eğer o sizin istediğinizden saparsa, riske öncelik veriyoruz, sadece yenisini değil eskisini de değerlendiriyoruz. Onu tamir ediyoruz. TED وحين يتحول عما تريده، نعطي الأولوية للمجازفة، ونقيم ليس فقط الأشياء الجديدة، بل القديمة كذلك. نصلحها.
    Bence insanlara, bize açıkça düşmanlık göstermedikleri için bahşiş veriyoruz. Open Subtitles أعتقد أننا نعطي البقشيش للناس الآن فقط لـ نُغيب العداء الصريح
    Tabi ki Web'te çok fazla kolay cümle var. Çok, çok basit cümleler veriyoruz TED يوجد هناك بالطبع الكثير من الجمل البسيطة جدا في مواقع الانترنت نعطيك جمل بسيطة جداً جداً
    Sana zengin bir adamın hesabını veriyoruz... ve sen bana berbat bir konut yeri için onun seni DK'leyeceğini söylüyorsun. Open Subtitles ، نعطيك حساب رجل غني وأنت تقول لي بأنّه يَجهل هويتك من أجل ربع مؤشر رديء؟
    Şimdi kısa bir ara veriyoruz... ama sizleri müzik kutumuzdaki melodilerle başbaşa bırakıyoruz. Open Subtitles سنأخذ استراحة قصيرة ولكن سنترككم مع بعض النغمات الهادئة من صندوق الموسيقى
    Her ne duyduysan bilmiyorum, sadece yasal iznimiz dahilinde servis veriyoruz. Open Subtitles انا لا اعرف ما الذى سمعته لكننا نقدم الخدمات هنا.. بالتصاريح
    - Sana bu yüzden maaş veriyoruz. - Açılıp kapanacak bir dava ise bana ihtiyacınız yok. Open Subtitles ــ نحنُ ندفع لكِ لهذا ــ إن كان الأمر كما تقول فأنتَ لا تحتاجنى
    Burada, kızıl derili birini öldürdü diye kimseyi tutuklamıyoruz. Ödül veriyoruz. Open Subtitles ونحن هنا لا نلقٍ القبض علي من يقتل الهنود بل نعطيه جائزة
    Biz onlara o kadar çok bilgi veriyoruz ki bizim hareketlerimizi izleyerek TED لأننا نعطيهم معلومات كثيرة، ويجب عليهم في أن يروا فعلا كيفية تنقلنا.
    Bugün bir parti veriyoruz. Bardan bir iki fıçı bira ayarlayabilir misin? Open Subtitles طريفة جدًّا، سنقيم حفلًا اليوم، أيمكنك توفير برميلًا أو اثنين لخدمة المشرب؟
    En çok kilo kaybeden gruba ödüller veriyoruz. TED المجموعة التي تخسر أكثر وزن، نعطيها جوائز
    Bütün kiracılara, evlerinin sahibi olmaları için bir şans veriyoruz. Open Subtitles نحن نمنح جميع المستأجرين الفرصة لــ أمتلاك الشقة وليس استئجارها
    Çünkü bütün paramızı... böcek ilaçlayıcılarına veriyoruz... yani güzel otellerde onlar kalabilir. Open Subtitles لأننا سنعطي جميع أموالنا لمبيد الحشرات إذا, لن نستطيع البقاء في فندق جيد
    Oskar, sana günde 5 Marktan Yahudi kızları veriyoruz. Onları değil, bizi öpmelisin. Open Subtitles لقد أعطيناك بنات يهوديات مقابل 5 ماركات يوميا,يا اوسكار
    Antibiyotik veriyoruz ama yaşı ve durumu düşünülürse pek ilerleme olmadığını söylemeliyim. Open Subtitles أعطيناه مضادات حيوية و لكن بسبب عمره و حالته التكهُّن بحالته ليس جيّداً
    Bu muhteşem şeylerin tamamını topluluk üyelerimiz için yapıyoruz ve aynı zamanda, müşterilerimize para cezası ve harçla karşılık veriyoruz. TED نحن نقوم بكل هذا العمل الرائع لأفراد مجتمعنا وفي الوقت نفسه، نواجه ذلك عن طريق فرض غرامات ورسوم من زبائننا.
    Oyun Alanı'nda yeni bir oyunun özel tanıtımına 3 kişilik bilet veriyoruz. Open Subtitles نحن نقدّم 3 تذاكر لسيد الألعاب لعرض خاص للعبة جديدة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more