| Ama aslında istediğim tek şeyi bana asla vermediler. | Open Subtitles | و لكنهم لم يعطوني أبداً الشيء الوحيد الذي كنت أحتاجه بشدة حبهم |
| Eve dönüş için, uçak bileti parasını onlar vermediler, değil mi? | Open Subtitles | إنهم لم يعطوك مكافأة أو مرتب بعد البقاء فى البيت ؟ |
| Kombine biletimi geri vermeye çalıştım ama paramı geri vermediler. | Open Subtitles | حاولت أن أعيد تذكرة الموسم لكنهم رفضوا إرجاع المال لي |
| Yani bir parça kek vermediler. Büyük sorun. | Open Subtitles | حسنا هم لم يقدموا لك قطعه كعك يا له من أمر جلل |
| Bu sefer bize güzel bir otelde oda vermediler. | Open Subtitles | هذه المرة لم يعطونا غرف بل أقمنا في فندق فخم |
| O insanları öldürerek bir şey olmak isteyen kimliksiz biriydi ve bunu ona vermediler. | Open Subtitles | انه مجرد نكرة يريد ان يصبح مشهورا بقتل الناس ولم يعطوه ذلك |
| Cevap vermediler ve ben başka bir ekibi gönderme riskini göze alamadım. | Open Subtitles | و لم يردوا على إتصالاتى و لا أريد المجازفة بفريق آخر |
| Bana parmaklığı verdiler ama frezeciyi vermediler, biz de ondan sürgü yaptık. | TED | وقد أعطونى السياج ولكن لم يعطونى القالب، لذلك قمنا بعمل المزلاج منها. |
| Sırf yıllık fazladan 1,631 dolarlık bir ödeme yapmamak için o ünvanı bana vermediler | Open Subtitles | إنه مجرد مسمى وظيفي، لا يعطوني حتى الزيادة السنويه المقدرة بـ 1631 دولار |
| Geliyoruz. Beni buraya tıkarken elime harita vermediler ki. | Open Subtitles | نحاول الوصول ، فهم لم يعطوني خريطه عند دخولي |
| Bana başka şans vermediler, şimdi onların ne olduğunu biliyorsun. | Open Subtitles | لم يعطوني خيارا تعرف طريقة تصرفاتهم الان |
| Bu toplantının ne hakkında olduğuna dair bir bilgi vermediler mi yani sana? | Open Subtitles | اذا لم يعطوك اي اشاره ما الغرض من عقد هذا الاجتماع؟ |
| Sana neden Guatemala ya da Tayvan ya da her nereliysen oranın ismini vermediler? | Open Subtitles | لماذا لم يعطوك اسم غواتيمالي أو التايوانية، أو أيا كان اللعنة أنت؟ |
| Birimden ayrıldıktan sonra sana ulaşmaya çalıştım. Telefon numaranı vermediler. | Open Subtitles | حاولت رؤيتك بعد أن غادرت الوحدة، رفضوا منحي رقم هاتفك |
| Çünkü oy kullanmamama izin vermediler. | Open Subtitles | لأنهم رفضوا اعطائى استمارة ترشيح الغائبين عن الوطن |
| Son aramalarıma cevap vermediler. | Open Subtitles | هم لم يستغلوا الدقايق القليلة الماضية. أنا اتصلت |
| Bu sefer bize güzel bir otelde oda vermediler. | Open Subtitles | هذه المرة لم يعطونا غرف بل أقمنا فى فندق فخم |
| Ona herhangi bir ilaç vermediler, bunu hissederdim. | Open Subtitles | فهم لم يعطوه أية مخدرات كُنتُ سأشعر بذلكَ |
| Daha önce hiç karşılık vermediler, değil mi? | Open Subtitles | حسناً، إنهم لم يردوا الهجوم يوماً، هه؟ |
| Oh, Mary, Çok susadım. Burada bana hiç su vermediler. | Open Subtitles | اوه مارى انا عطشان جدا , انهم لن يعطونى اى ماء لاشربه هنا |
| vermediler, onların alet ve malzemeleri ile kendim yaptım. | Open Subtitles | لم يفعلوا , لقد صنعت طلقاتي بإستخدام أدواتهم ومؤنهم |
| Söz verdikleri altı çikolatayı vermediler bana. | Open Subtitles | لم يقدموا لي ستة ألواح الشوكولاته كما وعدونى |
| Yalnızca izin vermediler, aynı zamanda oda servisi de yaptılar. | Open Subtitles | ولَم يسمحوا لي بالدخول وحسب وإنما أحضروا لي خدمة الغرف |
| Bana bir yetenek bile vermediler. | Open Subtitles | انهم حتى لم يمنحوني أي قدره لكي اكون صادق معك انا غير متأكد |
| - 50 pens bile vermediler. | Open Subtitles | -ولم يرضوا بأن يشتروها بـ 50 بنسا حتى |
| Artık ona güvenmiyorum, ama daha onay vermediler. | Open Subtitles | لم أعد أثق به,لكنهم لن يوافقوا على أي شيئ |
| Onları düzeltmeye çalışmama imkan bile vermediler. | Open Subtitles | لو يعطونني حتي فرصة للمحاولة وأصلاحهم. |