"vermedin" - Translation from Turkish to Arabic

    • تعطيني
        
    • تعطني
        
    • أنت لم
        
    • تعطيه
        
    • لم تفعل
        
    • تعطينى
        
    • تعطيها
        
    • تمنحني
        
    • تعطه
        
    • تعطها
        
    • تعطهم
        
    • لم تفعلي
        
    • تعط
        
    • أنتِ لم
        
    • تعطنى
        
    Bir saattir buradayım ve bana işime yarayabilecek hiçbir şey vermedin. Open Subtitles أنا هنا منذ ساعة وأنت لم تعطيني شيئًا واحدًا بوسعي إستخدامه
    10.000 dolarlık nakitle geldin. Parayı bana vermedin. Open Subtitles إنّك دخلت بـ 10 آلاف دولار نقداً، ولم تعطيني إياً منهم.
    Bana sesli mesaj şifresini bile vermedin ki o bizim ev telefonumuz. Open Subtitles أنا أعني أنتِ حتى لم تعطني كلمة سر البريد الصوتي لهاتف منزلنا
    sen bana sadece avukatlık yetkisi vermedin senin kaderinde benim takdirimde bu boş sayfalara ben senin çöküş tarihini yazabilirim, istediğim zaman. Open Subtitles أنت لم تعطنى الوكالة فقط لكنك أعطيتنى الورقة الفارغة التى سأكتب عليها قدرك التي يمكن أن أكتب فيها تأريخ سقوطك عندما أحب
    Hapları viski ile birlikte vermedin değil mi ? Open Subtitles لم تعطيه الحبّة بالويسكي، أليس كذلك؟ نعم
    25 yıl önce böyle bir karar veremezdin. vermedin de. Open Subtitles 25عاماً مضت ، لم يمكنك أخذ هذا القرار ، لم تفعل
    Sen, bana benim istediğimi vermedin. Sen, bana senin vermek istediğini verdin. Open Subtitles أنت لا تعطينى كل ما أريد أنت تعطينى كل ما تريد اعطائى إياه
    Banyo. Bu çok kolay. Neden ödülü doğrudan ona vermedin? Open Subtitles حمام ، هذا سهل ، لم لا تعطيها الميدالية؟
    vermedin! - Evet, verdim! Ne yapmaya çalışıyorsun? Open Subtitles ماذا انت لم تعطيني شيئا بلى لقد اعطيتك إياها ماذا الذي تحاول ان تسحبه مني ؟
    Neden sadece parayı vermedin? Bana ev almaya mecbur muydun? Open Subtitles لماذا لم تعطيني النقود بدلا من شراء المنزل
    Sen bana şans vermedin ben de kendi şansımı yarattım Open Subtitles أنتي لم تعطيني الفرصة لذلك حصلت عليها بنفسي
    O şifreyi altı ay burada yaşadım da bana vermedin. Open Subtitles لم تعطني كلمة السر خلال عيشي هنا لمدة 6 أشهر.
    O şifreyi altı ay burada yaşadım da bana vermedin. Open Subtitles لم تعطني كلمة السر خلال عيشي هنا لمدة 6 أشهر.
    Dişimin arasında bir şey var mı diye bakmama fırsat bile vermedin. Open Subtitles أنت لم تعطيـني فرصة حـتـى لأرى ما إذا كان لديّ طعام بأسناني
    Hayal ettiğim gibi olmama asla izin vermedin. Ama artık öyleyim. Open Subtitles أنت لم تدعني أكون كذلك لكن الآن أنا أعلم من أنا
    Gerçek ve güçlü bir şey senin hayatına girdi ve sen bir şans vermedin. Open Subtitles أتعلمين, أمر حقيقي و قوي جاء إلى حياتك و لم تعطيه فرصة ابداً
    Dostum, kanepede doğru poz vermedin. Open Subtitles يا رجل, لم تفعل وضع الأريكة ! بطريقة صحيحة
    Ama sen onu bana vermedin, çünkü bir çocuk olduğumu söyledin. Open Subtitles ولكنك لم تعطينى هذا العمل لأنك تدعونى طفلاً
    Şu GPS aletini niye ona vermedin çaylak? Open Subtitles لمَ لا تعطيها جهازاً لتحديد المواقع أيها الإختباري؟
    Sana tüm güvenimi verdim ve sen karşılığında hiçbir şey vermedin. Open Subtitles منحتك كل ثقتي وأنت لم تمنحني شيئاً في المقابل
    Hapları elde etmek için her yolu deneyecektir. Bir şey vermedin, değil mi? Open Subtitles يمكنه اختلاق أي قصة لأجل حبة لم تعطه شيئاً، صحيح؟
    Peki Rogers? Şey, dün gece ona aşırı doz vermedin, değil mi? Open Subtitles حسناً ، إنك لم تعطها جرعة زائدة ليلة أمس ، أليس كذلك ؟
    Evet, çünkü sen onlara, bunun bir parodi olduğuna dair hiç bir ipucu vermedin. Open Subtitles هل تظن ذلك ؟ نعم, لأنك لم تعطهم أية أدلة بأن ذلك تمثيل
    Ama bu yükü sırtlanmana hayatta izin vermem çünkü sen bana hiç izin vermedin. Open Subtitles ولكن فلتصيبني اللعنة إذا ما تركتكِ تحملين وزر ما حدث، لأنكِ لم تفعلي بي المِثل.
    Hiç ileri gitmedin bile. Yetişkin olmaya bir şans vermedin. Open Subtitles لم تتقدم حتى للأمام لم تعط فرصة لنفسك لتكون بالغاً
    Bundan kurtulmama izin vermedin. Buna sarıldın. Open Subtitles أنتِ لم تدعى هذه الصورة تزول تعلّقتِ بها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more