"vermek istiyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • يود أن
        
    • تريد إعطاءه
        
    • يريد أن يعطي
        
    • يريد إعطائي
        
    • يريد أن يعطينا
        
    • أن يقدم
        
    • أن تعطيك
        
    • انه يريد ان
        
    Görünüşe bakılırsa, bu adam kariyerine de zarar vermek istiyor. Open Subtitles يبدو أن ذلك الرجل يود أن يذيع الأمر في مقر عملك
    Sayın Yargıç, müvekkilim kayıtlara geçmek üzere ifade vermek istiyor. Open Subtitles سيادة القاضي, موكلي قد جهّز بيان يود أن يقرأه و يدّونه في محضر المحكمة
    Büyük teyze Rose ona kocaman bir öpücük vermek istiyor. Open Subtitles العمة الكبيرة روز تريد إعطاءه قبلة كبيرة
    Şimdi de bütün düşük meleklere bedenlerini vermek istiyor. Open Subtitles وهو الآن يريد أن يعطي الهيئات لجميع أقل الملائكة.
    Babam bana üstü açılabilen bir Mercedes vermek istiyor. Open Subtitles أبي يريد إعطائي مرسيدس سبور
    Bize biraz daha zaman vermek istiyor diyorum. Open Subtitles -إذاً أنت تقول -أنا أقول أنه يريد أن يعطينا
    Ngawang Jigme size bir hediye vermek istiyor, o yüzden lütfen elbiselerinizi çıkarın. Open Subtitles ناجوانج يتمنى أن يقدم هدية لك لذا أخلع ملابسك.
    Ailenizden, okuldan, halktan aldığınız desteğe bakılırsa, mahkeme hayatınıza düzen vermeniz için size son bir şans vermek istiyor. Open Subtitles نظراً للدعم الذي حصلتَ عليه من عائلتك قررت المحكمة أن تعطيك فرصة أخيرة لتغيّر حياتَك للأحسن
    Size sadece yardım etmek ve kendinizi bulmanızı istiyor. Hayır, bize zarar vermek istiyor. Open Subtitles اه يريدك ان تعلمى من انتى لا انه يريد ان يأذينا
    Sanırım kendine zarar vermek istiyor. Open Subtitles أظن أن يود أن يؤذي نفسه
    Dinleyin, Daniel yaşadığı olay yüzünden ona moral vermek istiyor. Open Subtitles ‫اسمعي، (دانيال) يود أن ‫يخفف عنه نيابة عن (إيل)
    Ve sana selam vermek istiyor. Open Subtitles "و هو يود أن يقول "مرحباً
    Ed Norton'a vermek istiyor. Open Subtitles تريد إعطاءه لـ(إيد نورتن)
    Herkes vermek istiyor. Open Subtitles الجميع يريد أن يعطي.
    - Para vermek istiyor ama seninle de konuşmak istiyor. Open Subtitles قالت... يريد أن يعطي المال، و - ولكنها تريد أن أتحدث إليكم.
    Bobby zaten bana izin vermek istiyor. Open Subtitles بوبي، يريد إعطائي إستراحة؟
    Tim Coronado eğitim ihalesini bize vermek istiyor fiyat teklifi olmadan hem de. Open Subtitles (تيم)يريد أن يعطينا عقد التدريب في "كورونادو" كورنادو : إحدى مدن ولاية كاليفورنيا* ما العرض المطلوب
    Brett Ratner yeni TV dizini izlemiş ve sana yeni filminde bir rol vermek istiyor. Open Subtitles (بريت راتنر) رأى مسلسلك الجديد ويريد أن يقدم لك دور في فيلمه الجديد
    Sana paranı geri vermek istiyor. Open Subtitles أنها تريد أن تعطيك مالك
    Size sadece yardım etmek ve kendinizi bulmanızı istiyor. Hayır, bize zarar vermek istiyor. Open Subtitles اه يريدك ان تعلمى من انتى لا انه يريد ان يأذينا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more