"vermeliyim" - Translation from Turkish to Arabic

    • أن أعطي
        
    • اعطيك
        
    • أن أعطيه
        
    • يجب علي أن
        
    • أن أعطيك
        
    • أن أعطيها
        
    • أسلمها
        
    • ان اعطيهم
        
    • أنا يَجِبُ
        
    • أُقر
        
    • يجب عليّ أن
        
    • ٍسأشهد
        
    • عليّ أن أعيد
        
    • أُسلّمُه
        
    • التسليم لك
        
    Diğer birimlere haber vermeliyim. Open Subtitles يجب أن أعطي المستجدات إلى كافة الأطراف المَعنية
    Sırf bunun için sana fil yumurtalıkları vermeliyim. Open Subtitles ومن اجل ذلك فقط , ينبغى على ان اعطيك مجموعه من النصائح الضخمه
    - Belki de ilk seferde vermeliyim. - Hayır, bu ödül. Open Subtitles ـ ربما عليّ أن أعطيه هذا أولاً ـ كلا، إنها مكافأة
    Hey, Ray. Hakkını vermeliyim ki. Bu akvaryum çok iyi bir seçim oldu. Open Subtitles هيي راي يجب علي أن أعترف لك هذا الحوض إنما هو ضربة معلم
    Diyelim ki elimde evlilik cüzdanım var niye size vermeliyim? Open Subtitles لماذا يجب أن أعطيك شهادة زواجي والتي عندي منها واحدة؟
    Sahara, istemiyor, ama ona böceği vermeliyim. Open Subtitles صحارى لا تريده و لكن علىّ أن أعطيها الحشرة
    Kurt'un hakkını vermeliyim. Bu aralar muhteşem görünüyor. Open Subtitles أظهر العضلة يجب أن أسلمها لكورت
    Adamın hakkını vermeliyim ki palyaço kıyafeti giyen onca adamı ayarlayıp, bundan faydalanarak ortadan kaybolmak oldukça zeki bir hareket. Open Subtitles بلا سبب وجيه يجب أن أعطي الرجل الفضل حتى يختلط مع المهرجيـن
    Bir şeyi geri vermeliyim öyleyse seni veriyorum. Open Subtitles يجب أن أعطي شيء بالمقابل... لذلكسأقدمكمللقبر.
    Belki de kucaklaşmalardan birini anneme vermeliyim. Open Subtitles ربما يجب أن أعطي أمي إحدى تلك الأحضان
    Sanırım ödünç istemeyi sevmediğin için arabayı sana vermeliyim. Open Subtitles أعتقدت فقط ان اعطيك السيارة ملكاُ لكي ومن الواضح أني لا أحب الاستعارة
    İşe bilen birisin, hakkını vermeliyim. Open Subtitles انت داهية سوف اعطيك ذلك لكن انا لدي المزيد من المال
    Sen ve aptal kardeşin gibi beceriksizlere mi vermeliyim? Open Subtitles أظنني يجب أن أعطيه إلى البؤساء الفاشلون أمثالك ولشقيقك الأبله ذاك لتنفقاه بدلاً مني
    Aslında, ona hakkını vermeliyim. Open Subtitles بالحقيقة، كان عليّ أن أعطيه إياها شخصياً وتعامل مع الأمر بشكل جيّد
    Evet, Bunu erkek arkadasima vermeliyim. Open Subtitles نعم ، يجب علي أن أذهب وأعطيها لصديقي الحميم
    Hadi, sıraya gir. Ben birazdan gelirim. Rapor vermeliyim. Open Subtitles .هيا قِف في الصف، سألقاك لاحقاً يجب علي أن أذهب و أعطي تقريري
    Yani satın almak için çok fazla para mı vermeliyim? Open Subtitles إذاً، حتى أشتريه، أتقول أنني عليّ أن أعطيك الكثير من المال؟
    Hasar kalıcı olmadan ona panzehiri vermeliyim. Open Subtitles أحتاج أن أعطيها المضاد قبل أن يصبح الضرر دائم
    Kadını onlara vermeliyim. Open Subtitles أريد أن أسلمها لهم
    O zaman, onlara bakacak bir şey vermeliyim. Open Subtitles حسنا من الافضل ان اعطيهم شئ لينظروا الية
    Hakkını vermeliyim Q. Bu ustaca yapılmış. Open Subtitles أنا يَجِبُ أَنْ أُسلّمُه إليك، كيو . مبدع جداً.
    Bu puşttan ne kadar nefret etsem de hakkını vermeliyim sağlam bir anlaşma yapmıştı. Open Subtitles بقدر ما كرهت هذا الشخص كان عليّ أنْ أُقر.. لقد كان يملك صفقة بارعة جميلة للغاية
    Para bu adada hiçbir halta yaramadığı için de, insanlara sevdikleri bişey vermeliyim... ve onlar eti seviyor. Open Subtitles بما أنّ المال لا يعني شيئاً على هذه الجزيرة يجب عليّ أن أقدّم للناس شيئا يحبّونه و الناس يحبّون الطعام
    Hakkını vermeliyim. Open Subtitles ٍسأشهد لكِ
    Dönme rotasyonuna karşı koymak için geri roketlere yeniden yön vermeliyim! Open Subtitles عليّ أن أعيد توجيه الصواريخ الرجيعيّة لإقاف الدوران.
    Hakkını vermeliyim Walt. Kurt gibi bir herifsin. Open Subtitles حسنا , علي التسليم لك بهذا والت أنت شخص حاد الذكاء يا إبن السافله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more