Bu sorunu yok etmeniz için size 10.000 dolar vermeye hazırım. | Open Subtitles | أنا مستعد لدفع 10 لجعل هذه المشكلة تنتهي |
Yüzünü bir daha görmemek için hissenin %50'sini sana vermeye hazırım. | Open Subtitles | مستعد لدفع 50 سنتًا مقابل كل دولار حتى لا أقابل وجهكِ مجددًا. |
Bunun için tüm paramı vermeye hazırım. | Open Subtitles | أنا مستعد لدفع آخر قرش لديّ لأجل هذا |
Sana gayet cömert bir maaş, hisse senedi opsiyonu ve şirket jetine giriş izini vermeye hazırım. | Open Subtitles | أنا مستعد لإعطائك راتب مغر جدا استثمارات بالبورصة, إذن باستخدام الطائرة الخاصة بالشركة |
Ama kanıtlaman için sana bir şans vermeye hazırım. | Open Subtitles | ولكنني مستعد لإعطائك فرصة لإثبات ذلك |
Sana bazı gizli belgeler vermeye hazırım ama bu geceki haber bülteninde yayınlamanı istiyorum. | Open Subtitles | أنا مستعدة لتسليم لكم هذا حصرياً ولكن أريد منك أن تستريحي من نشرات الأخبار المتأخرة في الليل |
Valinin geriye kalan güçlerini size vermeye hazırım... ..kalenin kontrolü... ..silahları, cephanelikleri... ..mahkumlarınızın salıverilmesi.. | Open Subtitles | أنا مستعدة لتسليم باقي جنود الحاكم إليك والسيطرة علي الحصن موقعها وأسلحتها |
Ceza vermemezlik yapamam ama ona bir şans daha vermeye hazırım. | Open Subtitles | لا أستطيع ترك أمر كهذا يمر دون عقابه، ولكني مستعدة لمنحه فرصة أخرى. |
- Ona bir şans vermeye hazırım. | Open Subtitles | إنني مستعدة لمنحه فرصة, |
Mike, eğer kızı şimdi verirsen sana gerçekten çok daha fazla para vermeye hazırım. | Open Subtitles | مايك) ، أن مستعد لإعطائك مالاً أكثر بكثير) لو فقط سلّمتني الفتاة الآن |
%50'sini vermeye hazırım. | Open Subtitles | أنا مستعد لإعطائك نسبة النصف |