"vermezsin" - Translation from Turkish to Arabic

    • تعطين
        
    • تعط
        
    • لا تعطي
        
    • والمرء لا
        
    • مقابل أغراض
        
    • أنت لن تدع
        
    • تدعهم يفعلوا
        
    Sen hiçbir şeyini vermezsin. Open Subtitles أنا لا أصدق هذا أنت لا تعطين أي شئ أبداً
    Kadınlara para, takı ve diğer şeyleri onları sevdiğin için vermezsin ki. Open Subtitles لا تعطين المال والمجوهرات وكل هذا الهراء للنساء لأنك تحبّينهم
    Ve kıçımı kollamanı istemiyorum, tamam mı? Benim için çalışıyorsun. Emir vermezsin, alırsın. Open Subtitles أنت تعمل عندى أنت لا تعط الأوامر, بل تأخذها
    Sen asla isim vermezsin. Open Subtitles - أنت لم تعط أى أسماء
    Bir dişçi şekeri vermezsin,veteriner için bir yavru hayvan almazsın. Open Subtitles لا تعطي حلوى من أجل طبيب الأسنان لا تشتري قطة صغيرة من أجل الطبيب البيطري
    Hey sen kızlara böyle pahalı hediyeler vermezsin, Gajodhar. Open Subtitles مهلا, لا تعطي مثل تلك الهدايا الثمينة لفتاة, غاجودهار.
    Hapishanede bile saygısızlığa izin vermezsin. Open Subtitles والمرء لا يدع أحد يقلل من احترامه وهو بالسجن
    Yenisini daha ucuza alabilecekken, kullanılmış bir şeye o kadar para vermezsin. Open Subtitles لن تحصل على كل هذا المال مقابل أغراض مستعملة فى حين أنك يمكن أن تأتى بها جديدة باسعار أقل
    Onlara bir şey olmasına asla izin vermezsin. Open Subtitles أنت لن تدع أي شئ يحدث لهم أبدا
    -Hayır, vermezsin. Open Subtitles لن تدعهم يفعلوا
    Hiç emir vermezsin zaten. Open Subtitles بالطبع لا . أنت لا تعطين الأوامر أبداً
    - Hiç. - Sen hiçbir şeyi bedava vermezsin. Open Subtitles أنت لا تعطين اي شيء مجاناً
    Bu dünyada vermezsin. Open Subtitles لا تعطين
    Sen asla isim vermezsin. Open Subtitles - أنت لم تعط أى أسماء
    Bir Afro-Amerikan'a bahşiş vermezsin, değil mi? Open Subtitles أنتَ لا تعطي بقشيش للأمريكان الأفارقه، أليس كذلك؟
    Çocuğa dükkandaki her şekeri vermezsin. Open Subtitles لا تعطي الأطفال كل الحلوى في المتجر
    Birinin sana güvenmesini istiyorsan ona bir şey vermezsin. Open Subtitles إذا أردت لأحد بأن يثق بك لا تعطي شيء له
    Hapiste insanların sana saygısızlık etmesine izin vermezsin. Open Subtitles والمرء لا يدع أحد يقلل من احترامه وهو بالسجن
    Yenisini daha ucuza alabilecekken, kullanılmış bir şeye o kadar para vermezsin. Open Subtitles لن تحصل على كل هذا المال مقابل أغراض مستعملة فى حين أنك يمكن أن تأتى بها جديدة باسعار أقل
    Bunun olmasına izin vermezsin. Open Subtitles أنت لن تدع هذا يحدث
    -Hayır, vermezsin. Open Subtitles لن تدعهم يفعلوا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more