Onay vermiştiniz ve onlar da gayet adil bir pazarlık yapmıştı. | Open Subtitles | أعطيتنا موافقتك وهم عملوا صفقة عادلة جدا |
Bize mali geçmişinizi incelememiz için izin vermiştiniz. | Open Subtitles | أعطيتنا الإذن لمراقبة تاريخك المالي |
Daha bize yeni bir fıçı vermiştiniz. | Open Subtitles | أنت أعطيتنا برميلاً كاملاً. |
Bana hayatta kalacağım sözünü vermiştiniz ama yalanmış. | Open Subtitles | لقد وعدتني أن تُخلص لي طوال العمر، والآن تُخلف وعدك.. |
Dönmeyeceğine söz vermiştiniz. - Söz vermiştiniz! | Open Subtitles | لقد وعدتني أن هذا لن يحدث مجدداً لقد وعدتني |
Kocanıza bu kadıla sevişmesi için izin mi vermiştiniz? | Open Subtitles | هل إعطيت إذناً لزوجك لممارسة الجنس مع هذه المرأة؟ |
Kocanıza bu kadıla sevişmesi için izin mi vermiştiniz? | Open Subtitles | هل إعطيت إذناً لزوجك لممارسة الجنس مع هذه المرأة؟ |
Bize söz vermiştiniz! | Open Subtitles | أعطيتنا وعدك |
İsmini sır olarak saklamama izin vermiştiniz. | Open Subtitles | لقد وعدتني أن أحتفظ باسمه سراً |
Bana tekrar eve gideceğime dair söz vermiştiniz, Dr. Wilson. | Open Subtitles | لقد وعدتني أن أعود إلى المنزل مرة (أخرى دكتور (ويلسون |