| Vernon'un teklifini yükseltmesi için ona bir şans vermekte ısrar etti. | Open Subtitles | إنها مُصرة على أن فيرنون لديه فرصة للوصول بالعرض لأقصى حد |
| Vernon'un teklifini yükseltmesi için ona bir şans vermekte ısrar etti. | Open Subtitles | إنها مُصرة على أن فيرنون لديه فرصة للوصول بالعرض لأقصى حد |
| Gerçek şu ki, Vernon'un bu kimyasala teması bir kaza değildi. | Open Subtitles | الحقيقة أن تعرض فيرنون لهذه الكيماويات لم يكن حادثة |
| Peki, Tanrı biliyor ya, Vernon'un yardıma ihtiyacı var. Aklı yerinde değil, ah o çocuk. -En iyisini yapacağız. | Open Subtitles | الله يعلم أن فيرنون بحاجة للمساعدة أنه ليس سليم العقل هذا الفتى |
| Vernon'un Piedmont Hawthorne Havaalanı'nda Vegas yolunda olduğunua inanıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد ربما فيرنون توجه من مطار هاوثورن في طريقه إلى فيجاس |
| Hepinizin bu sabah genç Vernon'un ne kadar şık olduğuna dikkatinizi çekerim. | Open Subtitles | اريدكم ان تاخذوا ملاحظة كيف ان الشاب فيرنون يبدو اليوم |
| Vernon'un kurallarından değildi, ama herkes uyuyordu. | Open Subtitles | لم يكن واحدا من قوانين فيرنون لكن كان مفهوماً |
| Beni ciddiye almayarak Vernon'un ya da senin işini tehlikeye atmak istemeyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | انا اعلم انك لا تود تعريض وظيفة فيرنون او وظيفتك للخطر بعدم أخذ حديثى بجدية. |
| Beni ciddiye almayarak Vernon'un ya da senin işini tehlikeye atmak istemeyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | انا اعلم انك لا تود تعريض وظيفة فيرنون او وظيفتك للخطر بعدم أخذ حديثى بجدية. |
| Tabii, cinsiyetini açıklayacağımız partiye Vernon'un kimliğini çalan Kuzey Koreli hackerların gölge düşürmesi yazık oldu ama. | Open Subtitles | بالطبع، يا له من عار ذلك أنه حفلتنا لكشف عن جنس الطفل قد أفُسد عندما قام قراصنة كوريا الشمالية بسرقة هوية فيرنون |
| Oda arkadaşımın, ilk senemdeki kız arkadaşımın kuzeni, Darius Vernon'un karşı sokağında oturuyor. | Open Subtitles | -زميلي في السكن لديه صديقة -ابن عمها يعيش في شارع "داريوس فيرنون" وهو صديقه |
| Hem Vernon'un kuralları işe yaradı, intihar notları, telefonlar sonu gelmez otobüs yolculukları ve şu yeşil çantalar. | Open Subtitles | ! وقوانين فيرنون تعمل رسالة الأنتحار الهواتف |
| Vernon'un geleceği için planlarım ne olduğunu sormayı hiç düşünmedin sanki. | Open Subtitles | انت مفكرتش تسألني حتى خطتي انا لمستقبل "فيرنون" |
| İlk teklifi Vernon'un vermesini istiyor. | Open Subtitles | لقد ودت ان تعرض على فيرنون حق الأولوية |
| İlk teklifi Vernon'un vermesini istiyor. | Open Subtitles | لقد ودت ان تعرض على فيرنون حق الأولوية |
| Bu Vernon'un kara delikle insanları öldüren bir kadını öldürmesine izin vermek ise, o zaman olacak şey de budur. | Open Subtitles | إذا كان ذلك يعني استخدام (فيرنون) للقضاء على السيدة التى تقتل الناس فى مساحة من المادة اللزجة هذا ما سيحدث |
| Bu yüzden Vernon'un çocukları tapınağın en kutsal varlıklarıdır. | Open Subtitles | لذلك فإن أطفال (فيرنون) هم الأكثر قداسة فى المعبد. |
| Bize Vernon'un çocukların canını yaktığı söylendi. | Open Subtitles | لقد أُخبرنَا أن (فيرنون) كان يؤذي الأطفال. |
| Vernon'un çocukları Tanrı'nın torunlarıdır. | Open Subtitles | أطفال فيرنون هم أحفاد الرب, |
| Kurbanın yaşı, Lisha Vernon'un yaşına daha uygun ve son kurban için bir şans bu. | Open Subtitles | عمر الضحية يتناسب اكثر مع (ليشا فيرنون)، اخر ضحية لم يتم التخطيط لها |